Yola çıktıklarından bir kaç dakika sonra bastıran sağnak yağmur Yujin'in bıraktığı izleri silerken, kaskı çıkarmamış olmasıda "kim bu " bulmacası olarak emniyet güçlerine yeni bir sorun çıkarmıştı.
Ece ise mobese dahil bir çok kamera kayıtlarına yansıyan korkunç sahneler, bolca görgü şahidi ve acımasızlığının en büyük delili olarak da arkasında bir ceset bırakmıştı.
Atrık kim olduğu bilindiği için pek sorun ettiği söylenemez olsa da herkesin cani olarak bilmesine, durdurması zor olan bir canavar olduğu da eklenmişti.
Böylelikle de haber ve internet sitelerine baş karekter olarak tekrar oturmayı başarmıştı.Kendisine engel olmaya çalışan kollara inat çıldırmışçasına kurbanını öldürmek için çırpınışları ise Ali komiser nezlinde Ece'nin teslim olmayı asla seçmeyecek bir ruh hastası olduğunu tesçillemiş oldu.
**********************************************************
Aracın tanınma ihtimaline karşı fazlaca uzattıkları yollarına eşlik eden sessizlik yetmez gibi birde silecekleri zorlayan yağmur sinirlerini alt üst ediyordu.
Geçtikleri dağ mahallelerinden birinde araç değişikliği yapıp çaldıkları yeni araçla evlerine yol alırken biliyorlardı ki bulundukları çivarda bıraktıkları arabanın tek parça halinde bulunması çok düşük bir ihtimaldi.
Yol boyunca ne yöne gidilmesi ve ne tür önlemler alınması konusunda Ece'nin Yujin'e verdiği komutlar haricinde aralarında tek kelime dahi olmamıştı.
Aralarında dudaklara vurulmuş sessiz bir mühür vardı. Nerden başlamaları yada ne demeleri gerektiği hakkında ikisininde hiç bir fikri yoktu.
Susmaksa sadece ortamda ki gerilimi arttırıyordu.Bu sırada, Ece'nin her ihtimale karşı aracında bulundup, saatler önce Yujin'e uzatığı sargı bezi artık kandan kırmızya dönmüştü.
Yujin, yol boyunca hiç konuşmadığı gibi kan kabetmesi bir yana canının yandığını belli etmemek adına çıt çıkarmıyor soğuk terler döküyordu.
Sanki canı yanıyor diye ufacık bir inilti çıkarsa, yada yüzünü ekşitse Ece 'yi suçluyor izlenimi verecek gibi olacağını düşündüğünden acısına direniyordu.Ece ise,Yujin'in acısını belli etmemek adına verdiği savaşı yanış yorumluyor, yardım etmek istese yada iyimisin diye sorsa Yujin'in öfkeden infilak edecekmiş bir bonba gibi patlamasından korkuyordu.
Aracın içinde bu kadar yakın mesafede tartışmak istemediğinden de suskunluğa sığınıyordu.Ece, eve vardıklarında sesizce yarasını yedavi etmek için banyoya giden Yujin'in arkasından bakmayı bırakıp "ne olacaksa olsun" diyerek peşinden gitti.
Yujin'i montunu ve gömleğini çıkarmış yarı çıplar gördüğünde bir an afallayıp kapıda dikilse de, kendisinin açtığı yaranın derinliği karşısında çarçabuk toparlanıp usulca banyoya girdi.Yujin'in elinden solüsyonu aldığında düşündüğü gibi ters tepki almayışıyla rahatlasa da, kesiği temizlerken huzursuzdu. Kendisine müdahale ettiği için Yujin'e kızsada, ona bu denli zarar verdiği için üzülmüyor değildi.
Ve ne yazık ki o durumda yine olsalar aynı şeyi yapacağını, hatta daha acımasız olabileceğini bildiğinden üzüntüsünü dile bile getiremiyordu.
Derin kesiğin etrafını temizleyip uyuşturduktan sonra, dikiş atıp yarayı sarma işlemi Yujin'in üzerinden ayırmadığı bakışları yüzünden Ece için oldukça gergin ve bitmek bilmez geçmişti.
Ece, yaranın etrafının uyuşuk olduğunu bilmese ellerinin tenine her değişinde Yujin'in derinden iç çekerek aldığı nefesleri yanlış yorumlayıp dokunuşlarından zevk aldığını bile düşünebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECEL (Ölüm kraliçesi) *TAMAMLANDI*
HorrorO masum saf bir kızdı. Taki etrafında dönüp duran ölüm gelip avuçlarına konana, kanın mahoş kokusu ile uyuşup , ateşin büyüsüne kapılana kadar. Bedeni gördüğü işkencelere rağmen ölümü kabul etmezken, ruhu iblise mesken oldu. Kendi cehenneminden, kül...