Saklandığı binadan, silah zoru ile önüne kattığı Yusuf ile çıktıklarında, Ecel'i karşılarında gören polislerin ilk tepkisi tüm namluları ona çevirmek olmuş, esirini dizlerinin dibine çökerttiğin de ise herkesin yüzleri ( neler oluyor) bakışıyla yanlarındakilerine dönmüştü.
Ali komiser, ise Ecel'in zorlamaksızın dışarıya çıkışına bir anlam veremezken, Yujin'in çıldırmış gibi davranması ile bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünmeye başlamıştı.
Aralarında geçebilecek konuşmalardan bir şeyler öğrenirim diyerek Yujin'in araçtan dışarı çıkarılmasına izin versede, düşündüğü gerçekleşmemiş ikili birbirlerine bakmak dışında bir diyolağa girmemişti.
Lakin asyalı adamın yüzünü kaplayan endişe, komiserin nezlinde mantığının (bir şeyler dönüyor) diye bas bas bağırmasına yeterli olmuştu.Saniyeler olsa da orda bulunan bir çok kişiye çok uzun gelen bir süre zarfının sonunda, Ecel bakışlarını sevdiği adamdan çekip komisere odaklayarak
-Anlaşma yapmaya ne dersin diye herkesi şoka uğratan kelimeleri sarf etmişti.
Alanı dolduran, eli silahlı polislerin bir çoğu
"Anladı kaçamayacağını, orta yol bulmaya çalışıyor" diye düşünsede Ali komiser Ecel'in öyle kolay teslim olmayacağını biliyor bir şeyler planladığını hissediyordu.
Tek korkusu ise yapamayacağını bildiği halde, Yusuf'u kullanıp yolunun açılmasını talep etmesiydi.
Ecel'in silah kullanma kabiliyetini bilmese, arkasında ki binaya yerleştirdiği keskin nişancıdan tek kurşunla işi bitirmesini isteyebilirdi lakin ölürken bile parmağının altında ki tetiğe basmasını göze alamıyordu.
Hele ki o tetiğin ucu şuan Yusuf'un kafasına sabitlenmişken bu emri vermesi hiç kolay değildi.Ali komiserin iç çatışmasını fark eden Ece, yüzüne yaydığı sırıtışla sorduğu sorunun cevabını beklemeden
-Korkma komiser, imkansız olduğunu bile bile beni serbest bırakmanı istemeyeceğim diyerek alaycı bir tavır takınmış olsa da karşısında ki adamın içine bir nebze su serpmişti.Komiser duyduğu sözlerle bir an rahatlasa da Ecel'in ne isteyeceği konusunda ki belirsizlikten dolayı tedirginliği geçmiş değildi.
-Yolunu açmamı istemeyeceksen, teslim olacaksın diye varsayarsak neden hala ortağımın kafasında silahın dayalı diye sorunca
Ece akıllıca dönderilen hamleyi göğüsleyerek
-Seninle Yujin hakkında anlaşma yapmak istiyorum diyerek merak edilen sorunun cevabını yanıtladı.Yujin kendisini sıkı sıkı tutan kolların esaretinde, sevdiği kadının kendisi için yapmayı planladığı anlaşmanın sonunu kestirebildiğinden huzursuzca kıpırdanıp olmaz diyerek karşı çıkıyor olsa da Ecel diyologta olduğu adamdan bakışlarını çevirmiyor, sevdiği adamın çırpınışlarını görmezden geliyordu.
Ali komiser kısa süren durum değerlendirmesinin sonunda, sözlerinin Yusuf'un canına mal olacak bir hamle olmamasını umarak
-Onuda serbest bırakamayacağımı biliyorsun sanırım diyerek meydan okuyunca
Ece keyifsizce homurdanıp
-Lanet olsun ki biliyorum diyerek yanıt verdi.Ece, uçuk kaçık isteklerinin, kabul ediliyormuş gibi gösterildikten sonra başka bir köşede tuzağa düşmeyecek kadar mantıklı düşüne bilen bir kadındı.
"En azından birilerini öldürmek için yanıp tutuşmadığı zamanlarda!"
Hem kaçabilecek olsa bile Yujin yanında olmadıktan sonra istemiyordu.
Ali komiser Ecel'in kendisinden, elinde olmayan şeylerin talebinde bulunmayacağını anlamanın verdiği rahatlıkla
- O zaman neyin anlaşmasını yapacağız diyerek kendisi kadar herkezde de merak uyandıran soruyu sordu.
Ece, bakışlarını yeniden sevdiği adama çevirirken yüzüne yaydığı hüzünlü tebessüm ile
-Onun iğne ucu kadar bile zarar görmeden, kendi ülkesine teslim edilmesi konusunda bana söz vereceksin. Türkiye'yi terk edene kadar kimsenin ona zarar vermemesi için elinden gelenin fazlasını yapacağına dair beni ikna edersen ortağını bırakırım diyerek yapmak istediği anlaşmanın koşullarını dile getirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECEL (Ölüm kraliçesi) *TAMAMLANDI*
HorrorO masum saf bir kızdı. Taki etrafında dönüp duran ölüm gelip avuçlarına konana, kanın mahoş kokusu ile uyuşup , ateşin büyüsüne kapılana kadar. Bedeni gördüğü işkencelere rağmen ölümü kabul etmezken, ruhu iblise mesken oldu. Kendi cehenneminden, kül...