İNSANLIK ÖLMÜŞ

111 33 1
                                    

Yusuf, kız öldüğüne göre artık merkeze dönebiliriz diye düşünürken Ali komser olayın olduğu sene vaka ile ilgilenen karakola giderek Hüsnü Ç.nin dosyasını görmek istediğini söyledi.
Karakoldan cinayet şubeye devredildiğini öğrenince de dosya numarasını ve Hüsnü'nün yanan evinin adresini alarak ordan ayrıldılar.
Hüsnü'nün cinayete kurban gittiği adrese doğru araçlarıyla ilerlerken Yusuf, her seferinde bu adamın yaptıklarını anlamayıp neden diye sormak zorunda kalıyorum diyerek kendine kızsa da yine de dayanamayıp sordu.
-Komserim biliyorum yine aynı soruyu soracağım ama on beş sene önce kapatılmış olan bir olaya neden kurcalıyoruz.
Ali komiser içini kemiren kurtları susturup
-Kızın nasıl intahar ettiğini merak ettim diyelim diye kestirip attı. 
Bir olayda en ufacık bir ışık gördüğünde o yöne çekiliyor olmasını açıklayarak deli taftası yemektense Yusuf 'u, nedenle biten sorularıyla baş başa bırakmak daha iyiydi.
Ali komiser, kızın nasıl canına kıydığını ve onun intikamını almak isteyecek birilerinin olup olmadığını öğrenmeden içi rahat etmeyeceğinden, bu günün Yusuf'un istediği gibi çabuk bitmeyeceğini biliyordu.

Mahalleye geldiklerinde yanmış evin enkazına bile raslamasalar da, öyle her istediklerinde başka bir semte taşınabilecek maddi duruma sahip olayan insanların yaşadığı yerleşim yerinde, o günlerde Hüsnü'nün arkadaşlarından olan birini bulmayı başarmışlardı.

Ali komser, saçı sakalı karışmış, dün geceden üzerinde alkol kokusu kalmış, kir içinde ki adamla konuşurken Yusuf diğer komşulardan bir şey öğrene bilmek umuduyla mahalleyi gezmeye başladı.

Ali komiserin adama
-Hüsnü ile ne yadar yakın arkadaştınız sorusuna
Adının Cafer olduğunu öğrendiği adam
-Hüsnü ölen arkadaş ve ben birlikte takılırdık diye cevap verdi.
Ali komserin
-Birlikte yaşadığı kız hakkında ne biliyorsun sorusuna ise
Cafer, sigaradan sararmış lafının uymayacağı kadar pis bir renk almış dişlerini göstermekten çekinmeyerek
-Vallaha komserim, Hüsnü azıcık içti mi çenesi düşerdi. İçki masasında anlattığına göre kızı sokaktan bulmuştu. Kızı evinin bodrumuna kapatıp yaptıklarını ballandıra ballandıra bir anlatırdı görmeniz lazımdı diyerek sırıtıyordu.
Adamın anlattıklarını normal bir şeymiş gibi hevesle dillendirmesi ile kanı çekilen Ali komser hayretle
-Yani kızı esir tutuyordu. Pe ki neden polise haber vermediniz diye çıkıştı.
Cafer, kendisinin de ayrı pir pislik olduğunu vurgularcasına
-Beni ne ilgilendirir komserim, biz arkadaş satmayız deyince, Ali komser adamın mendebur suratına kafayı indirmek istese de en iyi bilgiyi alabileceği tek kişi olduğunu bildiğinden öfkesini bastırdı.
Ali komser
-Öldükleri gece Hüsnü'nün evinde ne olmuş olabileceği hakkında bir fikrin var mı diye sordu.
Cafer
-Hüsnü'yü en son o gün kahvede gördüm. Kız hamile kaldığı için çok sinirliydi. O kim ki benim çocuğumu doğuracakmış diye bastım tekmeyi diye anlatırken adam, bilindik sıradan şeyler işte tavrı ile insanı irite edecek kadar soğuk kanlıydı.
Ali komser, anlatılanlar karşısında bulanan midesini, derin derin nefesler alarak bastırıp sabır dilenerek diyer sorusuna geçti.
-Diğer arkadaşınız neden o evdeydi? diye sorduğunda
Cafer
-Hüsnü kafa dağıtıp içelim diye eve çağırmıştı. O gün bende gidecektim bir işim çıkınca gidememiştim diyerek yanıtladı.
Ali komser
-Kız, arkadaşlarını neden öldürmüş olabilir fikrin var mı diye sorarak adamın daha neler bildiğini öğrenmek istese de şimdiye kadar duyduklarının bile bir sebep olabileceğine emindi.
Cafer, yüzüne yayılan pişkin sırıtış ile
-Arif, yani diğer ölen arkadaş kıza fena kafayı takmıştı. Hüsnü'ye desekte bizi de görse diyordu. Belki ona kızmıştır diyerek fikrini dile getirip başka birşey bilmediğini de ekledi.
Ali komser, adamın her şeyi pişkin pişkin sırıtarak dile getirmesine daha fazla dayanamayacağını anlayıp başka bir soru sormadan kendisine doğru gelmekte olan Yusuf'a yöneldi.
Yusuf'un yüzüne yansıyan acı ifade  anlatacaklarının iyi şeyler olmadığını vurgular nitelikteydi.
Duyduklarının verdiği gerilimle Ali komserin birşey sormasına izin vermeden öfkesini yansıttığı ses tonu ile söylenmeye başladı.
-Komserim, bu nasıl iş, kiminle konuştuysam aynı şeyi anlattı.
Hüsnü adında ki ayyaşın evinde ki kızın feryatlarını duymayan kalmamış.
Ali komser araya girerek
-Ama kimse polisi aramamış diye acı gerceği dile getirdi.
Yusuf
- Malesef komserim. Kime sorduysam, Hüsnü'ye bulaşmak istemiyorduk dedi deyip, insanlık bu kadar mı bitmiş diyerek isyan etti.

Gün boyu duydukları zor saha görevlerinden bile fazla yorgun hissetmelerine yol açınca, ikili merkez yerine evlerine gitmeye karar verdiler. Yol boyuncada hiç biri ağzını acıp bir şey demeye cesaret edemedi.
Ali komser de Yusuf da içlerinden ettikleri küfürleri dışarı yansıtmamak için yol boyu  sessizliği seçmiştiler.

ECEL  (Ölüm kraliçesi) *TAMAMLANDI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin