(Medyada Ece'nin arabasında dinlediği müzik var)Buluşma yeri olan sahile geldiklerin de gerginlikleri hat safadaydı. Evde yaşadıkları tartışma yüzünden yol boyunca hiç konuşmamışlardı.
Ece, kaçakçıdan haber geldiğini, akşam yolculuk için hazır olmasını söylediğin de Yujin, hayal kırıklığı yaşayarak sert tepki vermişti.
Ece'nin ona alıştığını yurt dışı işini unuttuğunu düşünüyordu.Ece, hayatına dahil olamayacağını, yurtdışına çıkmasa bile evinden gitmesi gerektiğini sert ve kati bir dille vurgulayarak anlatmaya çalışsa da Yujin gitmemekte kararlıydı.
Bu kararlılığın ciddiyetinin farkında olan Ece son kozunu kullanıp
"Gideceksin ister bu gece rızanla gider istediğin bir ülkede özgür olursun. İstemezsen de polise veririm ülkende esarete mahkum kalırsın. Bundan başka seceneğin yok seni etrafımda görmek istemiyorum" diyerek tehdit etti.
Yujin, Ece'nin tehditleri bir yana atabilse de, son sözlerine kırılıp pes etmiş bir daha da hiç konuşmamıştı.
Araçtan indiklerinde Ece kapı cebinden daha önce hazırladığı zarfı alıp Yujin' uzattı.
-Yeni bir kimlik ve hayatını kurabileceğin kadar para var diye konuşmayı başlatan olsa da yüzüne bakmadan, konuşmasına bile fırsat vermeden yanından uzaklaştı.Kaçakçıyla buluştukların da Ece, kalan parayı ödeyip "Götüreceğin adam bu" diyerek Yujin'e elvada bile demeden aracının bulunduğu tarafa yöneldi.
Bitmişti...
Bir çif kara delik bir süreliğine ruhunu huzurlu diyarlara ışınlamış olsa da tırnaklarını tenine geçirmiş kanlı geçmişi Ece'yi çekip geri getirmişti.
Kendisinin ne olduğunu nasıl bir cani olduğunu bilerek ne sev diye bilirdi ne de kal.Arabasına binip kontağı çevirdiğin de, sahile gelirken ortamda ki gerilimli sessizliği bozsun diye açtığı radyo, kapatmadığı için otomatik olarak çalıştı.
Elini radyoyu kapatmak için uzattığında kulaklarına dolan şarkı ilgisini çekince durdu.ŞARKICI NE DİYORDU
Ben ne yangınlar gördüm böylece bırak beni...Başını koltuk başlığına dayayıp gözlerini kapadı. Ruhunu şarkının sözlerinin teslim ederken ayrıldıkları an da bu müzik çalıyormuş gibi kıssa süre önce yaşadıkları gözünün önünde canlandı.
Onu teslim edip yüzüne bile bakmadan arkasını dönüp gitmişti. Neden küçük bir vedayı bile çok görmüştü.
Kendine dahi itiraf etmese de korkuyordu.NE DİYORDU ŞARKI DA
Sen ateşten korkarsın kaç kurtar kendini...Ateşti Ece...
Dayanamayarak kal deme ihtimalinden korktuğu, yüzüne bile bakamadığı adam kaçıp kurtulmalıydı.
Yaralar kapanırdı da yanıklar iz bırakırdı. Kalacağını bilerek kal demek olmazdı. Ece, ne ara bu kadar alıştığını bilmediği adam da, çok derin yanıklar açardı.Sanki, şarkını sözleri de bunu anlatıyordu.
Ben ne yaralar aldım, hiç biri öldürmedi. Sende git unut beni...
Unut kelimesiyle yüreğini bir anda öyle bir sızı kapladı ki, daha önce böyle bir acı hiç hissetmemişti.
Hayatında ki hiç bir şeyi olduğu gibi Yujin'i de unutamayacaktı biliyordu. Unutmak yaşamaya tutuna bilsinler diye iyi insanlara verilmiş bir armağandı.
Son günlerde hissettiği farklı duygular neyin habercisi olabilirdi diye düşüncelere daldı.
Yujin'in hakkında kararsızlığı, gözlerinne baktığında ki sarsılışı, şimdi de bu sızı...Aklına gelen ihtimalle gözlerini hızlıca açıp aracı çalıştırdı. Buradan biran önce gitmeliydi. Bu düşüncelerinin sonu hiç iyiye gitmiyordu.
İç sesinin " Hadi itiraf et . Koşup gitmesine engel olmaktan korktuğun için kaçıyorsun " diye serzenişlerini duymazlıktan gelip evine doğru yola koyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECEL (Ölüm kraliçesi) *TAMAMLANDI*
HorrorO masum saf bir kızdı. Taki etrafında dönüp duran ölüm gelip avuçlarına konana, kanın mahoş kokusu ile uyuşup , ateşin büyüsüne kapılana kadar. Bedeni gördüğü işkencelere rağmen ölümü kabul etmezken, ruhu iblise mesken oldu. Kendi cehenneminden, kül...