Tatlı İntikam

5.2K 386 9
                                    

Nihayet taburcu oluyoruz! Koşarak Mert'in yanına gittim.
"Taburcu oluyoruuuuz! Yeeaah!"
"Bağırma. " Gülüyodu.
"Sen bekle ben çantamı alıp gelicem.
Odama koşup çantamı aldım. Mert'in odasına döndüğümde kapı aralıktı. Ama ben kapıyı kapattığıma emindim. Kapıya yavaşça yaklaşıp biri var mı diye baktım. Evet doktor vardı.
"İnandı mı?"
"Evet inandı. Hafızamı kaybettiğimi sanıyo. "
"Mert neden kıza böyle bi oyun oynuyosun?"
"Sanane. Paranı verdim ya gerisi seni ilgilendirmez. "
Kalbim çok hızlı çarparken odama gidip yatağa oturdum. Bana yalan söylemişti! Ben onun için endişelenirken o... O bi piç! Valla bak göt bu çocuk! Ama ben bunun altında kalmam. Mert'in odasına gittim. Ben gidince doktor hemen odadan çıktı. Mert'in yanına oturdum. "Benim çok canım sıkıldı. Senin evine gidip film izleyelim. "
"Olur. "
Ayy gözleri parladı resmen!
"Ama benim yanımda pek düzgün kıyafet yok. Önce benim evime uğrayalım sonra senin evine gideriz. "
MERTİN EVİNDE
"Ben Bir Küçük Eylül Meselesi'ni izleriz diye düşünmüştüm. " Gerizekalı bi de romantik film seçmiş.
"Benim daha iyi bi fikrim var. "
"Ne?"
"Makyaj oyunu!"
Çantamdan makyaj çantamı çıkardım. Bana gözlerini kocaman açarak baktı. "Bak Mert biz senle bu oyunu hep oynardık çok da severdik. "
"Saçmalama! Biz senle ne ara oynadık bu oyunu?"
"Hani ben demiştim ya biz senle son zamanlarda çok yakın arkadaş olduk diye, işte oynuyoduk bu oyunu. "
"Yalan söyleme be. "
"Nasıl yani? Sen bişeyler mi hatırlıyosun?"
"Ha-hayır. Hatırlamıyorum. "
"Hadi oynayalım o zaman!"
Mert'in göz kapaklarına eyelinerla çiçek çizdim. Sonra kıpkırmızı rujumu çıkarıp Mert'in dudağına, yanağına ve çenesine sürdüm. Yeşil göz kalemimi çıkarıp alnına büyük harflerle piç yazdım. Sonra çantamdan ağda çıkardım. "Sıra ağdadaaaa!"
"Ya Barbie saçmalama!"
"Ama bak biz bu oyunu çok seviyoduk. Sen yoksa bişeyler mi hatırlıyosun?"
"Ya ne hatırlicam?"
Ağdayı Mert'in kıllı bacaklarına yapıştırdım ve büyük bi zevkle çektim. Mert bi çığlık attı. Ben de kumandayı açılmış ağzına soktum. Bi ağda bandı daha yapıştırıp çektim. Sonra çantamdan kolonyayı çıkarıp Mert'in bacağına döktüm. Bacakları yandığı için üflemeye başladı. "Niye kolonya döküyon mal!"
Kahkahalarım arasında zar zor da olsa "Kolonya dökmezsen şişer bacağın pütür pütür olur. " demeyi başardım. Sonra baktım çok kötü durumda yine merhametli oldum. "Sen git banyoya bi yüzünü falan yıka. "
Mert seke seke banyoya gitti. Ben de hunharca gülmeye başladım. Başka ne yapabilirim diye düşünmeye başladım ve aklıma gelen dahiyane fikirle kendimi tebrik ettim. Mutfağa gidip kahve, limon tuzu, çaydanlık, fincan, biraz su, sanırım adı blendırdı, süt çıkardım. Limon tuzunu suya atıp kaynattım. Sonra limon tuzlu suya kahve ekledim. Sütü blendırda biraz çırptıktan sonra kahveye ekledim. Eğer böyle yaparsanız kahve sert, katı ve çoooooooooooooooooooooooook iğrenç olur. (ARKADAŞLAR BU GERÇEK Bİ KERESİNDE KAZAYLA SU DİYE LİMON TUZU DÖKÜLMÜŞ SUYU KULLANARAK LATTE YAPMAYA KALKIŞTIM SONRA ÖYLE OLDU ÇOK İĞRENÇTİ). Mert banyodan çıkınca İğrenç Kahveyi ona uzatıp "Senin için yaptım. " dedim. Kahveden büyük bi yudum aldı. Sonra başını eğip olduğu yere kustu. Yüzümü buruşturup arkamı döndüm. Mert'in sehpanın üstğne koyduğu kola dolu bardağı Mert'e uzattım.
"İç iyi gelir. Ah pardon Mert. "
Kolayı Mert'in üstüne döktüm.
"Yeter ama İlayda!"
"Ne kızıyosun be? Bilerek yaptım sanki!"
"İyi tamam. "
Mutfağa gidip buzdolabından un ve yumurta çıkarıp etrafı kirlettim. Mert'in yanına gidip "Annem çağırıyo gitmem lazım. " dedim ve koşarak evden çıktım. Yol boyunca Mert'e yaptıklarım aklıma geldi ve güldüm.
KISA Bİ BÖLÜM OLDUĞU İÇİN ÜZGÜNÜM AMA Bİ SONRAKİ BÖLÜM BUNU TELAFİ EDİCEM. Bİ SONRAKİ BÖLÜM Nisa'nın DOĞUM GÜNÜ VAR VE AKSİYON VAR TABİİKİ AKSİYONSUZ GÜÇLER OKULU OLUR MU? AKSİYONSUZ MELAY AŞKI HİÇ OLMAZ TABİİ!!

Güçler Okulu 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin