Şöyle Güzel Havalarda Romantizm Ne Gezer?

4K 245 13
                                    

BÖLÜM İTAFI AytekinBayraktar1 NEDENİNİ BİRAZDAN ANLARSINIZ.
5 Ocak Pazartesi. Zeynep'siz okulun ilk günü.
Montumu giyip Koray'la beraber evden çıktım. Berfin hastaydı ve bugün evde kalıcaktı.
Okula gittik. Sınıfa girerken kapının önünde bi kız gördüm. Tam da kapının önünde durduğu için sınıfa giremedim. Tam da kızı çekilmesi için dürtecekken fark ettiğim şey durmama sebep oldu. Kızıl saçlar. Kızın saçlarını elime alıp dikkatlice baktım. Kar yüzünden ıslanmıştı ve biraz dalgalı olmuştu. Ama önemli olan kızıl olmasıydı! Kızı omuzlarından tutup kendime çevirdim.
"Zeynep!"
Ona öyle sıkı sarıldım ki "Boğulucam. " demesine sebep oldum.
"Kızım sen hani gidiyodun. Yolcu ettik seni, bindin uçağa gittin ya!"
"Gittim gitmesine de okula naklim çıkmadı geri döndük dün gece. "
"Deli! Niye söylemiyosun?"
"Sen asıl bombayı bilmiyosun. Aytekin'in sevgilisi var. "
"Bak sen Küçük Enişte'ye!"
Çantamı sırama koyduğum gibi koridorda Aytekin'i aramaya başladım. Pınar ve Aytekin. Hmm. Yan sınıftan Pınar'la çıkıyo mübarek.
Kar yağması iki gün önce bitmişti. Bu sabah tekrar başlamıştı ama etrafta kar birikmesi az olduğu için okul tatil olmamıştı. Aytekin ve Pınar'da pencerenin yanındaki kaloriferde durmuş karı seyrediyolardı. Yanlarına gittim.
Melis-Naber?
Pınar-İyi.
Melis-Siz niye böyle cam kenarında duruyosunuz? Dışarı çıksanıza.
Pınar-Hava soğuk yaa.
Hep Pınar cevap veriyodu zaten. Aytekin'se yanlış bişey söylememden korkarmışçasına gözlerini kocaman açmış bana bakıyodu. Saçları da kabarıktı. Şekli biraz bozulmuştu. Kardan heralde.
Melis-Baksanıza hava çok güzel. Böyle havalarda camdan mı bakılır? Bak mesela siz çıkcaksınız dışarı geziceksiniz sonra senin elin üşicek Aytekin senin elini tutucak ısıtmak bahanesiyle falan.
Pınar-Hayır yaa. diyip güldü. Aytekin'de hala şaşkın şaşkın bana bakıyodu.
Melis-Bilmem filmlerde öyle oluyo. Neyse bay bay.
Pınar-Bay bay.
Tabii Aytek yine cevap vermedi. Sınıfa girince içimden kıs kıs güldüm. Sırama oturdum. Koray'da yanıma oturup elini omzuma attı.
Koray-Nereye kayboldun iki dakikada?
Melis-Hiiç. O diilde Aytek sevgili yapmış.
Koray-Hee biliyorum.
Melis-Nerden bilşyosun? Nasıl benden önce iğrendin?
Koray-Gaye ve Hatice Aytekin'i dövüyodu.
Melis-Neden?
Koray-Ben de anlamadım kızlar birden hadi gerdeğe diye bağırıp dövmeye başladılar.
Kahkahayı patlattım. O yüzden mi Aytekin'in saçı başı dağılmıştı?
Ulaş koşarak kapıdan içeri girdi.
"Gençler hoca geliyo. "
Herkes yerlerine oturdu. Ulaş "Facker!" diye bağırıp kahkahayı patlattı. Ya biz niye her seferinde bu numaraya kanıyoruz anlamadımki?
Aytekin sınıfa girdi ve "Hoca geliyo. " dedi. İşte buna inanırız. Herkes yerlerine oturdu. Ulaş bağırdı. "Facker!" Aytekin'le çak bi beşlik yaptılar. Yuh ama!
Aytekin-Yalnız öğretmenler toplantı yapıyo. Bu ders ful boş bütün okul bahçeye çıkıyo.
Aytekin bunu söyledikten sonra arkama oturdu. Arkamı dönüp elimi çeneme koydum ve ona imalı imalı baktım.
"Niye öyle bakıyosun?"
"Çıktınız mı dışarı?"
"Evet. "
Ellerimi masaya vurdum. "Gerçekten mi?"
"Evet. "
"Ee naptınız? Tuttun mu elini?"
"Hayır. "
"Peki karda yürüdünüz mü?"
"Hayır. Kartopu savaşı yaptık. Kafasına kartopu attım. "
İnanmaz gözlerle baktım. "Naptın?"
"Kafasına kartopu attım. " diye bağırdı.
"Ben sana romantik ol diye o kadar gizliden gizliye mesaj verdim sen naptın yaa?"
Güldüm. Koray'da Aytekin'e döndü.
Koray-Ne demek kızın kafasına kartopu attım?
Aytekin-Koray sen de mi?
Koray-Tamam tamam.
Önümüze döndük. Ama ben kıkırdamaya devam ediyodum.
Zeynep-Hadi yaa dışarı çıkalım.
Nisa-Herkes kendini korusun!
Nisa bağırıp sıranın altına girdi. Zeynep, İlayda ve ben başımızı sıranın altına eğip ona tuhaf tuhaf baktık.
Zeynep-Napıyosun acaba?
Nisa-Zeynep ilk defa kendi rızasıyla o sıradan kalkıp bahçeye çıkmayı kabul etti. Zeynep asla sırasından kalkmaz! Kalkar ama kantine ve tubalete gitmel için sadece.
İlayda-Bi de eve gitmek için.
Nisa-Evet, bi de o var. Valla başımıza taş yağcak ben söyliyim.
Zeynep-Ya kalk kalk abartma.
Nisa sıranın altından çıkınca bahçeye çıktık. Okul kartopu savaşı yapmaya başlamıştı bile. Biz de katıldık.
Koray-Melis bak geliyo!
Elinde tuttuğu kartopunu gösterip sırıttı. Ben de korkuyla gözlerimi kocaman açtım.
"Koray sakın!"
Geri geri adım atmaya başlamıştım ki bahçenin yokuşlu kısmına geldim ve bi çığlık eşliğinde yokuştan kayarak düştüm. Koray yanıma gelmek için yokuştan yavaş yavaş inmeye başladı. Aytekin Koray'ın kafasına kartopu atınca Koray intikam almak için kar almak üzere yere eğildi. Daha doğrusu eğilmeye çalıştı, yokuş bi yerde sonuçta. Göz devirdim. Düştüm burda, sevgilim beni kurtarıcağına çocukluk yapıyo.
Koray kar almak için yere eğilince dengesini kaybetti ve düştü. Yokuştan kayarken benim tek düşündüğüm üzerime doğru geliyo olmasıydı. Hemen olduğum yerde dönerek kendimi sola doğru attım ve Koray kayarken yanımdan geçip gitti. Geçerken ayağımı tuttu ve beraber bahçe duvarına tosladık. Toslayan şey başımız değil kıçımız olmuştu. Aytekin'in kahkahalarla güldüğünü duyabiliyodum.
"Aytekin!"
Atabildiğim en büyük çığlıkla adını bağırdım. Yokuştan çıkmak istedim ama ayağım kayıyodu çıkamıyodum. Hava elementiyle uçmaya kalkarsam bütün kar etrafta uçuşur. Koray'la birbirimize tutunup zar zor yokuştan çıktık.
Melis-Sen yakala, ben kar atarım.
Koray-Ya da ben yakalıyım ikimiz de kar atalım.
Melis-O da olur.
Aytekin'e yemekmiş gibi bakarken Aytekin koskocaman açılmış gözlerle bize bakıyodu. Koray koşmaya başlayınca Aytekin'de koştu.
İLAYDA
Her yerde Mert'i arıyodum. Sen burda bekle, sakın hiç biyere gitme, Berke'ye bişey söylicem dedi ve gitti. Nerde kaldı?
Ben bunları düşünürken kafamdan aşağı kar boşalmaya başladı. Kar topu değildi, sanki biri yerdeki karın bi parçasını eliyle tutup getirmişti. Kar biraz da içime girince yamuk yumuk bi şekilde arkamı döndüm.
"Mert!"
"Barbie!"
Ben sinirli bi şekilde bağırırken o hala işin esprisindeydi ve şakasına bağırmıştı.
"Sen mi attın?"
"Evet. "
"Öküz!"
Okula girmek için kapıya doğru gitmeye başladım. Mert birden önümde belirdi.
"Barbie kızma yaa. "
"Çekil git önümden. Küsüm ben!"
"Küsme. "
"Küstüm. "
"Küsme. "
"Küstüm Allah'ın belası çekil önümden. "
Ben sağa doğru bi adım atınca önüme geçti. Sola doğru adım attım yine önüme geçti. Yüzüne baktığımda pişmiş kelle gibi sırıtan Mert'le karşılaştım. İçimden "Yemin ederim gerizekalı bu çocuk. " diye geçirirken ofladım. Arkamı döndüm. Mert yine önüme geçmek için yanımdan geçerken omzuma çarptı. Omzuma çarpınca kendimi yere attım. Birden sırıtan yüzü endişeli bi hal aldı.
"Noldu?"
"Bodoslama daldın bana resmen, hayvan!"
"Yok yaa, o kadar da sert çarmadım. "
"Çarptın!"
"Yere düşücek kadar sert çarpmadım. "
"Bak hala yapmadım diyo!"
"Sen de kilo al azıcık. "
"Ya kilo diyo... Mert sus bence. "
"Tamam kızma. çok acıdı mı kolun?"
"Evet. "
"Gel kıyamam. "
Gülüp bana sarıldı. Bak yaa! Romantik sahnede bile gülüp içine ediyo!
Bir elimle ona sarılıp diğer elimle yerdeki karları avuçlayıp kartopu yaptım. Mert bana sarılmayı bırakınca kartopunu yüzüne yapıştırdım.
Ben gülmekten neredeyse yerr yatıcak durumdayken o gözünü sımsıkı yumup yüzündeki karları temizlemeye çalışıyodu. Karları temizleyince bana saldıracağını düşündüm ve koşmaya başladım. Aytekin'i görünce hemen yanına gittim. Arkasına saklandım.
Aytekin-İlayda napıyon?
İlayda-İyiyim sen napıyon?
Aytekin-Kızım git Melis'ler peşimde.
İlayda-Mert'de benim peşimde.
Aytekin-Sen beni Melis ve Koray'dan koru ben de seni koriyim?
İlayda-Tamam.
Melis ve Koray gelince kendimi Aytekin'in önüne attım.
İlayda-Durun!
Melis-Sana noluyo?
İlayda-Arkadaşımı koruyorum.
Melis-Bana bak tikinle oynarım.
Melis bana doğru yaklaşıp elini belime doğru uzattı. Hemen iki büklüm oldum. Koşarak kaçmaya başladım. Aytekin arkamdan bapırdı. Ben de arkama bile bakmadan üzgünüm diye bağırdım.
O değil de Mert nerde? Rkamdan biri veni dürtünce çığlık attım.
Zeynep-Ne bağırıyon?
İlayda-Korktum.
Zeynep-Niye ben çirkin miyim?
İlayda-Ne alaka kızıl afetim benim. Mert'den kaçıyorum.
Zeynep-Niye?
İlayda-Uzun hikaye. Görürsen haber ver.
Zeynep-Sanırım şu an ona bakıyorum.
İlayda-Ne?
Dediğini anlayınca yavaşça arkamı döndüm. Mert elinde koskocamanın da koskocamanı bi parça kar topu tutuyodu. Ben çığlık attım ve Mert kartopunu kafama bıraktı. Çığlık atıyodum, yani ağzım açıktı ve kar ağzıma girmişti. Ben kar tanelerini tükürmek için "Tüü! Ppp! Ögh!" gibi sesler çıkarırken Zeynep kahkahalarla gülüyodu. İşte bu savaşı da ben kaybetmiştim.
NİSA
Berke ve ben birbirimize kar topu atmaktansa başkalarına atarız demiştik ve kar toplarını hazırlamıştık. Kucağımızda bir sürü kar topuyla bahçenin arka tarafına gittik. Açık olan pencerelerin içine kar topları atmaya başladık. Sınıflardan çığlık sesleri duyabiliyoduk. Kahkahalarla ordan ayrıldık.
Bizim çocuklar nerde derken hepsinin çardakta oturduğunu gördük. Bu ne böyle? Ne kadar sakinler... Olmaz böyle! Biraz enerji. Onlara enerji vermek için yanlarına gittim. Elimi masaya vurup hepsinin bana bakmasını sağladım. Sonra bildiğim bi şarkıyı değiştirerek söylemeye başladım.
"Kardan adam yapsak senle
Ya da yokuşta düşsek
Artık enerjiniz bitmiş
Sanki terk etmiş hepinizi
Eskiden çok akıllıydık
Hayır değildik
Neden anlasam keşke
Kardan adam yapsak senle
Sadece götümüz donsa "
Birden bütün ekip beni alkışlamaya başladı.
"Bu şarkımı sevgili idolüm Ajdar'a itaf ediyorum. "
"Bravo!"
"Süpersin!"
Hey Allah'ım yaptığımız sohbete bak. Şöyle güzel havalarda romantizm ne gezer bizde?
MERABA YILBAŞINDAN SONRAKİ İLK BÖLÜM. BU BÖLÜMDE DAHA ÇOK MUTLULUK ANLARI OLSUN DİYE DÜŞÜNDÜM. ÇOCUKLAR YAZIK Bİ BELA BİTİNCE HEMEN YENİSİNE BAŞLAMASINLAR ONLAR DA BİRAZ EĞLENSİN. AMA Bİ SONRAKİ BÖLÜM NORMAL AKSİYONLARINA GERİ DÖNÜCEKLER.

Güçler Okulu 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin