BERFİN
"Abla biraz konuşabilir miyiz?"
"Şu an o polise çok sinirliyim, sonra konuşalım. "
Beni bırakıp odasına gitti. Zaten ne zaman benimle ilgilendi ki? Okul kaydım dışında hiç bi yardımda bulunmadı. Yok Ushan, yok Koray, yok arkadaşları...BEN?! Ben ya ben! Zaten bana bi türlü zaman bulamıyo. Çok korkmuş durumdayım, Mete gözümün önünde öldü, desteğe ihtiyacım var. Çünkü yaralarını gördüm! Ama o beni hiç umursamadan gitti!
Bir zamanlar Koray'a ait olan odaya yani şu an benim olan odaya gittim. Kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Yatağa uzandım, yorganı kafama çektim ve uyumaya koyuldum.
MELİS
Polise inanamıyorum. Neymiş, sono dokondo mooğğğ. Bu güçler bende varken ne yapabilirki? Akıl var, mantık var ama bu adamda yok.
Yok amcam, yok Koray, yok Ushan, yok polis...ölesim var! Cidden!
Yatağımın içine girdim ve yorganı kafama kadar çektim.
Boğularak ölürüm şimdi.
Yorganı kafamdan aşağı çekip boynuma kadar getirdim ve yüzümü yastığa gömdüm. Resmen gömdüm.
Derdim ne benim? Habire boğulacak duruma geliyorum.
Başımı yastıktan kaldırıp insan gibi geri koydum ve uyumaya koyuldum.
NİSA
Mete öldü, hala inanamıyorum.
Zeynep-Bişey söylemem lazım. Ben Medine'ye dönüyorum.
İlayda-Ne zaman?
Zeynep-1 Ocak.
Nisa-Şimdi mi söylenir bu?!
Zeynep-Yılbaşındaki partide keyfimiz kaçmasın diye söylemek istemedim. Partiden sonra söylicektim.
Nisa-Tabii bi parti olursa.
Berke-O ne demek?
Nisa-Berke baksana, bu moralle parti mi hazırlicaz?
Zeynep-Her şeyi unutabiliriz. İlayda hipnoz yapsın. Ben hipnozu kabul ediyorum.
Aytekin-Neyi unutucaz?
Zeynep-Mete'yi.
Nisa-Peki hipnoz kabul?
Herkes başını evet dercesine salladı.
Hep beraber Melis'in evine gittik. Koray falan da geldi tabii. İlayda hepimize hipnoz yaptı. Sonra...çok mutluyduk.
Aytekin-Hadi! Saat hala geç olmadı, parti için spor salonunu hazırlayalım.
Hepimiz gaza geldik ve okula gittik. Spor salonunda parti malzemeleri öylece duruyodu. (Mediadaki) Masanın üstünde... Hüzünlüüü... Cidden biz olmasak napar bu okul? Peh!
Ağacın etrafına renkli lambaları ve ağaç süslemelerini taktık. Duvarların etrafına o tüylü tüylü, renkli olan süsleri astık. Hatta bir duvardan diğer duvara doğru uzattık.
Mert-Tel maytapları napalım?
Melis-Bence hepsini şu kutunun içine koyalım gelen giden alır, yakar.
Elinde kısa ama ağzı bol bi kırmızı kutuyla geldi. Mert tel maytapları kutunun içine koydu.
Nisa-Konfetileri bi kenara ayorın bak onlar önemli. Hatta onları sahnenin arkasına koyalım, saklamış oluruz.
Berke konfetileri toplayıp sahnenin arkasına, perdelerin arasına sıkıştırdı.
Koray-Bi de şu mikrafonu falan ayarlamalıyız.
Berke-Abi ben meşgulüm.
Berke elinde, benim duvara astığım süsleri taşıyodu.
Mert-Abi ben de meşgulüm.
Mert'de birbirine karışmış kabloları ayırmaya çalışıyodu.
Aytekin-Tamam geliyorum.
İlayda-Zaten sen hep işsizsin.
Aytekin-Sen çok biliyon.
Berfin birden ayaklandı. "Başım ağrıyo eve gidiyorum. "
Biz bişey demeden gitti.
Zeynep-Nesi var bunun?
Melis-Bilmem.
Zeynep-neyse işimize bakalım.
Aytekin'in çığlık atmasıyla donup kaldık. Koray eline aldığı sandalyeyi Aytekin'e geçirdi. Aytekin yere yuvarlanarak düştü.
Mert-Oğlum naptın çocuğa?
Koray-Elektrik çarpmıştı.
İlayda-İnternet bağlantısı Aytek'i elektrik çarptı. dedi ve güldü.
Gerçekten de Aytekin'in saçları diken diken olmuştu. Berke, ayağa kalkması için elini uzattı. Aytekin'in eline dokunur dokunmaz geri çekti.
Berke-Elektrik çarptı lan, yüklenmişsin resmen.
Nisa-Sen niye benim sevgilimi çarpıyon? Git biraz toprağa dokun gel!
Şakasına bağırmıştım ama Aytekin ciddiye aldı galiba. Bahçeye çıktı. Ben arkasından mal mal bakarken herkes işinin başına dönmüştü. Ben de omuz silkip kendi işimin başına döndüm.
Koray-Alooo? Bana kim yardım etcek?
Melis-Tamam geliyorum.
Melis, Koray'ın yanına gidip O'na yardım etmeye başladı. Biz çatlak üçlü grubuda şöyle bi bakışıp kıs kıs güldük.
İlayda-Bişey sorabilir miyim, burası çok pis temizlicek miyiz?
Nisa-Neresi pis?
İlayda-Her yeri. Mesela yerler.
Nisa-İnsanlar yere oturmicak bişey olmaz yani.
İlayda bana gözlerini devirdi. "Kızım onca insan dans edicek sonuçta toz kalkıcak. Ağzımıza mı dolsun bütün toz?"
Nisa-Ayy bilinç altına senin ben 11.513!
Berke-O ne?
Zeynep-Eskiden insanlar kötü laf söylediklerinde bunu saklamak için harfleri alfabetik sıraya göre sıralayıp o sayıları söylüyomuş; Nisa'da 11.513 diyo.
İlayda-Aslında 1-15-13 olması gerek ama o 11.513 diyo.
Berke-O ne demek?
Ben kızlara söylememeleri için kaş göz işareti yaparken Melis'de dahil herkes bağırdı.
"Amk!!"
Nisa-Allah belanızı versin! Arkadaşlar anca rezil etmek için var zaten.
Zeynep-Bela okuma sus.
Oflayıp işime geri döndüm.
İlayda ve Mert'de temizlik işine döndü.
AKŞAM
Zeynep ve ben İlayda'nın evinde kalıyoruz bugün. İlayda yatağa oturdu. Ben de yatağa atlayıp İlo'nın yanına oturdum.
Nisa-Eee Barbie, Mert'den naber?
İlayda-Bişey olduğu yok.
Nisa-Sen niye barışmıyosun çocukla?
İlayda-O beni üzer.
Zeynep-Üntüsüz macera olmazki.
İlayda-Beni yeterince üzdü zaten. Sevgili olursak daha çok üzer.
Nisa-Onu seviyosun.
İlayda-Sevmiyorum demedim zaten.
Nisa-O'nu affetmiyosun ama ffetmek istiyosun. Bence sadece mantığını konuşturmayı tercih ediyosun.
İlayda-Akıl okuyan Zeynep değil miydi, sana noluyo?
Nisa-Onu bunu boşver. Haklı mıyım?
İlayda-Evet b
Zeynep ve ben "Yess, Ovvv" gibi saçma sapan bağırırken İlayda susmamızı sabırsızlıkla bekliyodu. Nihayet susunca göz devirip sırtını duvara dayadı. Bu kız bi gün göz devirmekten kör olcak.
Zeynep yerden kalkıp sandalyeye oturdu. Sandalyenin sırt kısmına önünü dönerek oturup ters bi oturuş yaptı. Ellerini sandalyenin sırt kısmına koyup çenesini ellerine dayadı. Dik dik bana baktı.
"Berke'den naber?"
"İyi. "
Zeynep-Sizin aşkınızın adı ne?"
Nisa-Ne ismi?
Zeynep-Mesela Öelis ve Koray aşkı MelAy, sizinki ne?
İlayda-Melis ve Koray diye bişey kalmadı.
Zeynep sinsi sinsi sırıttı. "Hala aşıklar. "
İlayda kucağındaki yastığı Zeynep'in kafasına attı.
"Şimdi mi söylenir bu?!"
Zeynep yastığı aşıp İlayda'ya atmaya çalıştı ama bana geldi.
Nisa-Gerizekalı ben naptım?!
Yastığı Zeynep'e attım. Yatağın köşesindeki kırlenti alıp İlayda'ya vurdum.
İlayda-Ben naştım sana?
Nisa-Savaş başlatmasaydın.
İlayda ofladı.
Zeynep-Hadi size isim bulalım. Mesela... NiBer!
Nisa-O ne yaa? Ikınsam zor söylerim mesajı verir gibi.
İlayda-Sen benzetme yapma.
Nisa-İyi be.
İlayda-BerSa nasıl?
Nisa-Bertan der gibi.
Zeynep birden bağırdı. "NiKe!"
Bu sefer ben bağırdım. "Yok Adidas!"
Zeynep-Bak Nayk diye okuma, Nike diye oku.
Nisa-O ne ya? Selam, ben de Kinetix.
İlayda göz devirdi.
Nisa-Bak kızım oycam o gözlerini.
İlayda-Kızım, Nisa'nın "Ni"si, Berke'nin "Ke"si. Nike. Yani sizin çatlaklığınızı temsil ediyo.
Zeynep-Aynen. Bu yüzden size çok uygun.
İLAYDA
Nisa oflayıp tamam dedi. Kaderini kabullenmişçesine hülyalı hülyalı etrafa bakmaya başladı. Sonra gözlerini pörtleterek bana baktı. Valla ne yalan söyliyim dibimde durduğu için o pörtlek gözler daha da büyük göründü ve korktum.
"Hadi Barbie ve Mert'e isim bulalım. "
İlayda-Biz sevgili değiliz!
Bağırmam üzerine kapı açıldı ve abim tip tip bana baktı.
Metehan-Ne sevgilisi kız?
"Sanane?"
"Babama söyliyim mi?"
"Hele bi söyle... Dün arkadaşlarınla... Pardon. Arkadaşlarınla ve kızlarla gezmek için gece 2'de evden çıkıp arabayı arakladığını söylerim. "
Metehan'ın sırıtışı yok oldu. "Peki. Biz bu konuşmayı yapmadık. "
"Anlaştık. "
Kapıyı kapatınca elimle herkese sus işareti yapıp 10 saniye bekledim. Sonra bağırdım.
"Metehan, kapıdan çekil!"
"Tamam be!"
İlayda-Tamam son kez söylüyorum biz sevgili değiliz.
Nisa-Bence İlMert olsun.
Zeynep-Bence MeDa olaun.
Nisa-Mega der gibi.
İlayda-Siz beni dinliyo musunuz?
Nisa-Meİl nasıl?
İlayda-Olmaz! E-mail adresi der gibi.
Nisa-Sen bana Nike diyon ama.
Zeynep-LayMe olsun.
Nisa-Lamiya der gibi.
İlayda-Bak işte evren bile istemiyo bizim aşkımızı. İsim bile bulamıyoruz.
Nisa-Asıl bana karşı! Adidas dediniz resmen.
Zeynep-Adidas değil, NiKe.
Nisa-Ama benim ayakkabılarım Kinetix.
Zeynep-Neyse neyse. ErAy nasıl?
Nisa-Bence Erdan.
İlayda-Ya boşverin ben sevgili istemiyorum. Bence isim bulmamalıyız. İlayda... Mert... Nasıl?
Ellerimle "İlayda"yı bir yana, "Mert"i bir yana koydum ve ayrıymılız gibi gösterdim.
Nisa-İlMe olsun.
Zeynep-İvme der gibi.
İlayda-Bunlar beni dinlemiyo.
Nisa-Buldum. İlaMer olsun!
Zeynep-Aa bu güzel.
İlayda-Valla dinlemiyolar.
Nisa-Kabul et hoşuna gitti.
İlayda-Tamam! Hoşuma gitti!
Zeynep-Affet artık şu çocuğu.
İlayda-Düşünücem.
ERTESİ GÜN MELİS
Berfin-Abla bişey söylicem.
Melis-Söyle.
"Melis. "
Ushan birden yanımda belirdi.
Melis-Berfin sonra konuşalım.
Omzuma sertçe çarpıp yanımdan geçti.
Melis-Derdi ne bunun?
Ushan-Bi bakalım sonra konuşuruz.
Kafamı olumlu anlamda sallayıp Berfin'in arkasından seslendim ama beni duymazdan geldi. Niye böyle yapıyo? En sonunda okul koridorunda ona yetiştim.
BUNDAN SONRASI YILBAŞI BÖLÜMÜ. YB NASIL? YILBAŞI BÖLÜMÜ İÇİN HEYECANLI MISINIZ?? BEN HEYECANLIYIM ŞAHSEN :D YILBAŞI BÖLÜMÜ TAM 31 ARALIKTA GELİCEK. AMA SİZE Bİ İPUCU VEREYİM, HEPİNİZİN SEVİNECEĞİ BİR TAKIM OLAYLAR OLUCAK. SINIFTA BU BÖLÜMÜ TAZDIM DURDUM ARKADAŞLARIMDA EKLEME YAPTILAR FALAN. YILBAŞI BÖLÜMÜNÜ HEYECANLA BEKLEYİN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçler Okulu 2
FantasiArtık Lise 3'e gidiyoruz. Bi yaş daha büyüdük. Onca olay yaşadık. Ama eminimki bizim hayatımızda aksiyon biter artık sakin yaşicaz kuralları olmadığı için bir sürü macera yaşamaya devam edicez. Kesinlikle eminim bundan. Eski arkadaşlar başka okula g...