Güçler Okulu 2

Ceza

Bölüm ithafları:
nisanurturk71
zeynep_9555
LRH201
AytekinBayraktar1
Müdür-Hepiniz neden burda olduğunuzu biliyosunuz?
Evet diye mırıldandık.
"Ben cezanıza karar verdim. Tahmin edin neye karar verdim. "
Nisa-Sınıfı temizleme?
"Hayır. "
Zeynep-Bahçedeki çöpleri toplama?
"Hayır. "
Berke-O zaman... Sizin odanızı temizlicez?
"Hayır. "
İlayda-Hocam yoksa bize tuvaletleri mi temizleticeksiniz?
"Hayır. "
İlayda'ya doğru eğildim.
"Yandık! Tuvalet bile değilse çok kötü bişey seçti. "
"Spor salonundaki malzeme deposunu temizliceksiniz. "
Koray-Bu mu yani?
"Evet. "
Melis-Ben de çok zor bişey sanmıştım.
"Bu arada hepiniz burdasınız di mi?"
Hepimiz birbirimize baktık. Aytekin şu an burda değildi. Müdür bizi yakaladığında da yanımızda değildi. Sanırım tamdık.
Hepimiz herkes burda dedik. Müdüre Hanım anahtarları yakalayın diyerek havaya attı. Hepimiz ellerimizi havaya kaldırıp yakalamak için birbirimize çarpmaya başladık. Anahtarı Mert yakaladı. Müdüre Hanım güldü.
"Anahtarları alın, spor salonuna gidin ben sizi ara sıra kontrole gelirim. Bu arada sihir yapmak yok, okulun içindesiniz yani farkederim. "
Hepimiz odadan çıktık.
Nasıl bi müdür bu anlamadım. Kafasında daima bi topuz var ve o topuza kalem takılı, gayet disiplinli görünüyo ama aslında çok genç ruhlu. Zaten 9. sınıftan beri anlamıyorum onu.
Spor salonuna gittik. Mert kilitli kapıyı açarken söyleniyoduk.
"Öğretmenler zaten hergün bu odaya giriyo. "
"Aynen. Napabilirizki burda?"
"Valla müdür çok vicdanlı davrandı bence. "
Kapı açılınca hepimiz susup kaldık. En sonunda Zeynep bağırdı.
"Bu ne yaa?!"
Ben de şoktaydım. Yani... Öğretmenler ders için spor malzemeleri alıyolardı, sonuçta buraya hergün giriyolardı. Her gün burdan malzeme alıyolardı ve burası nasıl böyle tozlu, pis, örümcek ağı kaplı olabilirdiki?
Melis-Benim kafam şu an çok karışık.
İlayda-Aynen!
Berke-Bu odanın böyle olmasına imkan yok! Burayı bilerek biri böyle yapmış bence.
Melis-Hee! İnsanlar ev ev toz toplayıp buraya taşıdılar. Hatta bu örümcek ağlarını da kendileri sıçtı di mi?
Elimle örümcek ağını işaret ederken kazayla dokundum ve örümcek ağı parçalanarak elime yapıştı. Çığlık attım. Elimi pantolonuma silicektim ama kıyamadım pantolonuma. Elimi en yakınımdaki insana, Mert'in sırtına sürtmeye başladım. Örümcek ağının gittiğinden emin olunca durdum ve bana öfkeyle bakan İlayda'yla karşılaştım. Elime tükürdüm ve elimi panolonuma sürttüm.
Melis-Ay, elim tertemiz oldu... Yaşasın tükürük!
İlayda dahil herkes gülünce ortam yumuşadı. Kısa bi süreliğine. Çünkü hepimiz pis odaya bakıyoduk.
Zeynep-Melis ben anlamadım, örümcekler ağlarını sıçıyo mu?
Melis-Bilmem. Sonuçta götlerinden çıkıyo.
Herkes bana bakıp üfledi.
Aytekin kapıda belirdi. "Koray bence yol yakınken geri dön, evlenince ağzına sıçar bu. "
Müdüre Hanım-Evlenmek mi?
Aytekin birden olduğu yerde sıçradı ve arkasını döndü. Müdürü görünce ağzı kocaman açıldı ve gözlerinde şaşkınlık kıkırdamama neden oldu.
Aytekin-Hocam ne ara geldiniz?
Müdür-Melis evleniyo musun?
Melis-Yok hocam! Aytekin'in zevzekliği işte!
Müdür-Emin misin?
Nereye dik dik baktığını fark edince elimi pantolonumun cebine soktum. Yüzük!
Müdür hafifçe güldü. Aytekin bok ye emi!!!
Melis-Hocam Aytekin'de cezaya katılmalı.
"Neden?"
"Aytekin'de bizimleydi. "
"Hayır! Size söyledim ya hastaydım, gelmedim. "
"Evet! Ama kızı tavlamaya çalışan kimdi?"
Müdür-Sonuçta Aytekin o olay olduğunda yanınızda mıydı?
Melis-Hayır ama Sanem'den haberi vardı.
Müdür-O zaman ceza yok.
"Ne?!" diye cırladık hepimiz. Aytekin müdürün arkasından bize inat olsun diye sevinç dansı yapmaya başladı. Müdür Aytekin'e doğru döndü. Aytekin bunu geç farketti ve müdür Aytekin'in dansını gördü. Hepimiz müdürün arkasında durup Aytekin'e el hareketi çektik. Müdür bize dönünce normal bi şekilde gülümsedik. Müdür hepimizi şöyle bi süzdü, sonra neyse diyerek spor salonundan çıktı.
Dolaptan temizlik malzemelerini çıkardık. Bi kovaya çeşmeden su doldurduk. Hiç anlamadım bu odada çeşmenin ne işi var. Heralde bi ara temizlikde kullanırız demişlerdir sonra öğrencilere kazık atarız diye bekletmişlerdir.
Kovaya biraz deterjan döktük. İlayda sarı bezlerden birini alıp kovaya daldırıp ıslattı.
Mert-Bence bu işi kızlar yapmalı. Sonuçta kızlar temizlik konusunda daha becerikli olmalı, bu onlar için bi alıştırma olur.
İlayda elindeki ıslak sarı bezi Mert'in suratına yapıştırdı.
İlayda-Öküz!
Hepimiz gülmeye başladık. Gülme faslı bitince hepimiz elimize sarı bezleri alıp estrafı temizlemeye başladık.
Berke-Şu örümcek ağları nolucak?
Zeynep, Berke'ye, uzun sopalı bi fırça uzattı.
Berke-Napıcam bunu?
Zeynep-Müsait... Neyse. Al işte örümcek ağlarını temizle.
Berke oflayıp ırçayı aldı ve örümcek ağlarını temizlemeye başladı. Ben kazayla su kovasına bastım ve dengemi kaybettim. Düşmemek için en yakınımdakime, Nisa'ya tutundum. İkimizde ıslak zemine düştük. Bize gülen sevgili arkadaşlarımızı da yere düşürüp pis, deterjanlı, lezzetli suyla buluşturduk. Mert kafasını yeren kaldırınca yüzünü ekşitti. Biz nolduğunu anlamaya çalışırken Mert ağzında su olduğunu belirtirmişçesine püskürterek tükürdü. Koray, Mert'in sırtına vurup "Helal. Helal. " diyip duruyodu. Mert sinirden kıpkırmızı oldu ve en sonunda bağırdı.
"Deterjanlı su mu helal be?!"
Hepimiz gülerken Aytekin'de bize güldü.
Sinirlendim ve onu dövmek için ayağa kalktım. Tam kapıdan çıkacakken bişeye çarptım. Neye olduğunu bilmiyodum. Tekrar kapıdan çıkmak için yeltendim. Yine bileye öarptım. Şeffaf bişey.
"Çıkamıyorum!"
"Nasıl yaa?"
Herkes gelip tek tek kalıdan çıkmaya çalıştı. Çıkamadık. Aytekin daha çok gülmeye başladı. Nisa yerdeki kovayı eline alıp bağırdı.
"Biz dışar çıkamıyo olabiliriz ama bu çıkar!"
Kovayı Aytekin'e doğru salladı ve bütün su boşaldı. Gülme sırası bizdeydi.
Zeynep-Anlaşılan bu odayı temizlemeden çıkamicaz. dedi kovayı tekrar doldururken.
Koray-Bi de şunu düşünün; derslere girmiyoruz.
Hepimiz yess gibi sesler çıkarırken Nisa bağırdı.
"Ama ben acıktım. "
Berke-Ben de.
Aytekin-Sevgili sevgili... Yiyişin gitsin.
Nisa kovayı tekrar eline alıp Aytekin'e boşalttı.
Aytekin-Yeter ama!!
Zeynep ağzı kocaman açılmış inanamaz gözlerle Nisa'ya baktı.
Zeynep-Daha yeni doldurmuştum!
Nisa şirince gülümseyip kovayı Zeynep'e uzattı.
Nisa-Bidaha doldur.
Zeynep yapmacıkca gülümseyip kovayı Nisa'nın kafasına geçirdi.
Zeynep-Sen doldur.
Nisa kovayı kafasından çıkarıp Zeynep'e sinirle baktı.
"Gıcık!"
"Hadi be!"
nisa suyu doldururken biz de temizliğe devam ettik. Oda tamamen temizlenince hepimiz kapıdan çıkar çıkmaz Aytekin'e doğru koştuk. Yerler ıslaktı. Bazılarımız düşmüştü. Bazılarımız koşuyodu. Koray atletizm takımında olduğu için Aytekin'i hemen yakalamıştı. Sonra ikisinin de ayağa kaydı ve düştü. Artık yer düşmeyen kalmamıştı. Emekleyerek Koray ve Aytekin'in yanına gittik. Aslında çok eğlenceliydi. Aytekin'i dövmek değil. Arkadaşça böyle tuhaf bi halde olmak.
Eğlenceli kavgamız bitince ıslak bi halde spor salonundan çıkıp kurulanmak için lavaboya gittik.
Biz kızlar, lavaboda saçımızı ve kıyafetlerimizi kuruturken kapı açıldı ve Berke kafasını içeri uzattı. Hepimiz çığlık atıp çık dışarı falan diye bağırdık. Çıplak değildik sadece bağırıyoduk. Berke göz devirdi.
"Sanki çıplaksınız..."
zeynep-Nisa sana diyo.
Nisa-Berke çık bi! Mal!
Berke'yi kafasından ittirip dışarı çıkarmaya çalıştı.
Berke-Ya... Aşkım bi dur.
Nisa anında durdu. "ay aşkım dedi. "
Zeynep-Bilerek diyo salak!
Nisa-Sen niye hep bok ediyosun her şeyi?!
Zeynep-Ne be?!
Berke-Şurdan çıkar mısınız?
İlayda-Çıkamayız.
Berke-Neden?
Melis-Kurulanıyoruz.
Berke-Meselede bu zaten.
İlayda-Terbiyesizleşme!
Berke-Ya öyle değil... Bi gelin!
Melis-Hayır!
Müdür lavaboya girdi. "Kızlar hepiniz spor salonuna. "
Melis-Neden?
Müdür-Düzgün temizlenmemiş.
Hepimiz şaşkınlıktan gebererek lavabodan çıktık. Kapıyı kapatır kapatmaz müdür Aytekin'e dönüştü. Hepimiz Aytekin diye cırlayarak koluna vurmaya başladık.
İlayda-Bi dakika... Sen böyle müdürün kılığına girip kızlar tuvaletine mi giriyosun?
Gözlerimiz iri iri açıldı. Mert olayı bölmek istermişçesine Aytek'in önüne atladı.

Mert-Ya bi dinleyin!  Hani biz ıslandık da okulda böyle gezdik ya..

"Hee..."

"Eee?"

"Nolmu yani?"

"İşte okuldaki herkes bii konuşuyo. Kısacası rezil olduk."

Berfin-Neler konuşuyolar?

Koray-Okulun havalu grubu ne hallere düşmüş. Kesin yiyişirken olmuştur. Bunlar zaten hep beraber geziodu Allah bilir naptılar?

Melis-Siz söyleyin kim olduğunu o kişilerin ağzına sıçıyım.

Berfin-Benim çok iyi bi fikrim var! Melis, sen okul başkanısın...

Melis-Okul başkanı değilim sadece pazrti ve etkinliklerden sorumluyum.

Berfin-Her neyse. İtibarımızı kurtarmak için bi parti vermeliyiz!