Kahvaltı sofrasına oturmuş yemek yiyoduk.
Şeyma-Şimdi Mert'in adresini tamamen bilen biri var mı?
Melis-Ben. Mert gitmeden önce bi adrs vermişti. Ayrıca Facebook'da da yazmış.
Şeyma-Ama ya başka bi eve taşındıysa.
Melis-Umarım taşınmamıştır.
Şeyma-Nasıl yani?
Melis-Telefonlarıma cevap vermiyo. Sanırım Hande'nin ölümünü atlatamadığı için bizimle konuşmak istemiyo.
Hande'nin ölümü dediğimde herkes sustu. Yemek yemeğe devam ettik. Rahatsız edici sessizliği kapının zili bozdu. Ayağa kalkıp kapıya yöneldim. Okulumuzun müdürü geldi.
-Meraba Melis.
-Meraba hocam.
-Güçlerinizi vermeye gelmiştim.
-Ay çok şükür. Ya-yani eh işte. Biz yine iyiydik yaşıyoduk yani. Peh.
Gülümseyip ellerini açtı. Güçlerimiz ellerinden çıkarken hayranlıkla seyrettim. Ellerinden ışık saçan, küre şeklinde şeyler çıktı ki-bunlar bizim güçlerimiz oluyo. Benimki mordu. Şeyma ve Esra'nınki mavi, diğerleri de beyazdı.
-Teşekkür...
Kafamı kaldırdığımda müdür yoktu. Kapıdan kafamı uzatıp sağa sola baktım. Hemen gitmiş.
-Ederim. Diyip kapıyı kapattım. Artık güçlerim olduğuna göre uçarak gidebiliriz.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Melis-Adrese göre ev burası.
Zile bastım. Açan olmayınca bidaha bastım.
Şeyma-Heh! Yanlış ev.
Esra-Olumsuz konuşmaktan vazgeç artık.
Şeyma-Sadece dürüstüm.
Kapı açıldı. Bi kız açtı kapıyı. Kıçına kadar bi şort ve sporcu atleti vardı üstünde.
-Kime bakmıştınız?
Melis-Şey... Bizim bi arkadaşımız vardı. Mert Aydın. Burda mı?
-Ah evet. Mert!
-Ne var?
-Arkadaşların gelmiş.
-Arkadaş mı?
Mert kapıya geldiğinde şok oldum. Üstünde pantolondan başka bişey yoktu. Evde bi kız varken niye böyle dolanıyo?
Mert bize şok olmuş gözlerle bakıyodu.
Selin-İçeri davet etmicek misin?
Mert-Tamam. Şey...buyrun.
İçeri girip salondaki kanepelerden birine oturduk. Hepimiz gördüğümüz manzara karşısında şok olmuş, yerimizde huzursuzca kıpırdanıyoduk.
Esra-Bu kız kim? Sevgilin mi?
Mert-Hayır.
Esra-Heralde böyle giyinmiş olduğuna göre kuzenin falan.
Mert-Hayır. Sadece bi günlük tatlı.
Esra-Ne?
Mert-Anla işte.
Furkan-Bidakka. Bidakka. Yani sen orospularla zaman geçiriyosun?
Mert hiç bişey söylemedi.
Furkan-Peki ya Hande?
Mert-O öldü!
Mert'in bağırmasıyla şok olduk.
Koray-Peki burda işimiz kalmadı o zaman. Hadi kalkalım.
Herkes kapıya doğru yöneldi. Ben hariç. Mert'in önüne geçtim.
-Peki ya ben?
-Sen mi?
-Aylardır seni arıyorum ve cevap vermiyosun. Ne kadar üzgündüm haberin var mı? Hatta sana sesli mesajlar bile bıraktım.
-Mesaj mı?
Bana kaşlarını çatarak baktı.
-Evet. Sana hergün mesaj... Hiç birine bakmadın di mi?
Kafasını hayır anlamında salladı.
-Sana ihtiyacım vardı aptal!!! Benim sana çok ihtiyacım vardı! Aylardır sana mesajlar bırakıyorum. Hergün umutla seni aradım. Ve sen burda kızlarla eğleniyo muydun?!
-Melis bak...
Onu dinlemeden hızlı adımlarla evden çıktım. Eve yakın bi parka gidip oturduk.
Selin-Nefret ediyorum ondan!
Esra-Ben de sevdiğim kişiyi kaybettim, beni en çok o anlar diye düşünmüştüm.
Şeyma-Gerçekten bu yaptığı bi pislik işi.
Bense ağlıyodum.
Melis-Tam bi aptalım. Aylardır bi gün beni arar diye umut edip mesajlar bırakıyorum.
Bu olay kalbimi çok kırmıştı. Artık Mert hayatımda yok. Sadece yanımda olan gerçek dostlarım var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçler Okulu 2
FantasíaArtık Lise 3'e gidiyoruz. Bi yaş daha büyüdük. Onca olay yaşadık. Ama eminimki bizim hayatımızda aksiyon biter artık sakin yaşicaz kuralları olmadığı için bir sürü macera yaşamaya devam edicez. Kesinlikle eminim bundan. Eski arkadaşlar başka okula g...