Melis-Sen napıyosun?
Koray-Melis ben bişey söylicem.
Dizlerinin üstüne çökmüş öylece suratıma bakıyodu.
Melis-Ne?
Cebinden bişey çıkarmaya çalışıyodu ama çıkaramıyodu bi türlü. En sonunda ayağa kalktı.
Koray-Bu şey iki büklümken cepten çıkmıyo.
Elinde kırmızı bi kutu vardı ve tekrar dizlerinin üstüne çöktü.
O kadar heyecanlanmıştım ki... Aslında şoktan heyecanlanmayı geçtim neler olduğunu bile anlayamıyodum. O kırmızı kutuyla neden önümde eğiliyo? Bilmiyodum. O kadar çok kafam karıştı ki... Ama heyecanlandım işte. Neden heyecanlanıyorum peki ben?
Koray kutuyu açtı ve içinden bi yüzük çıktı. Bana bi bakışı vardıki... Sırıtıyodu ve heyecanlıydı. Ama sorun şurdaydı: sadece bön bön bakıyo.
Berke-Soruyu sor!
Mert-Soruyu sorsana salak!
Aytekin-Sor şu soruyu artık!
Evet! Soru eksikti!
Koray yüzüğü yere bırakıp ayakkabılarını bağlamaya başlayınca güldüm ve çantamla kafasına vurdum. Kfasına vurduktan sonra çantamı yere attım ve yüzük kutusuna çarptı.
Koray-Melis yüzük gitti!
Hepimiz yere çömelip yüzüğü aramaya başladık. Çömelmeyi de geçtik emekliyoduk resmen.
Her yerimiz toprak olmuştu.
Melis-Buldum!
Tam yüzüğü tutacakken Koray elini elimin üstüne koydu.
Koray-Ben alıcam.
Melis-Ya, hayır ben alıcam.
Koray-Melis bırak.
Melis-Ya... Ama benim yüzüğüm o.
Koray-Nerden senin yüzüğün?
Melis-Ben takıcam onu.
Koray-Melis çek elini.
Elimi tutup havaya kaldırıp ittirdi. Tam elini yüzüğün üstüne koymuştuki hayır diye bağırarak elini toprağa bastırdım. Amacım almamasıydı ama yüzüğü iyice toprağa gömmüştüm.
Koray-Melis naptın?!
Melis-Sen de ayakkabı bağıcına takılmasaydın o kadar!
Ellerimizle toprağı kazmaya başladık. O yüzüğü ararken bile kalbim heyecandan küt küt atıyodu. Koray yüzüğü bulunca eline aldı ve ben de ayağa kalktım.
Koray-Benimle evlenir misin?
KORAY
Melis-Sen bana ne dedin?
Koray-Benimle evlen dedim Kehanet Kızı.
Melis-Evet!
Yüzüğü parmağına taktım. İkimizin de eli toprak olmuştu. Bu bana sarılmasına tabiiki de engel değildi. Birbirimize sıkı sıkı sarıldık. Sonra en büyük içtenliğimle öptüm onu. Bizim çocuklar "Allah belanızı versin!", "Aile var utanmazlar!" gibi şeyler söylese de hiç umursamadım.
Aytekin-Kız isteme ne zaman?
İlayda Aytekin'e dirsek attı.
Aytekin-Ne dedim ben?
İlayda-Kimden isticekler kızı? Öküz!
Melis-Sorun değil, üzülmüyorum artık.
Nisa-Ama kız isteme önemli şimdi çocuk haklı.
Aytekin-Buldum! Ben Melis'in babası olucam!
Berke-Neden olmasın? Olur bence.
Mert-Aynen.
Aytekin-Ben Melis'in babası, İlayda annesi. Nisa Koray'ın annesi, Mert babası olsun. Geri kalanlar gelin ve damadın yakınları.
Berfin ve Zeynep birbirlerinin koluna girdi.
Zeynep-Bizden çok iyi nedime olur.Mert-Gelin babası Aytekin Bey, acaba kızınızı ne zmana istemeye gelebiliriz?
Aytekin-Efendim çocuklar birbirini görmüş beğenmiş...
ilayda-Onu akşam söyliceksin. salak!
Aytekin-Melis şu anana bişey söyle Allah aşkına.
İşte bizde kıyamet koptu. sonra Aytek tekrar Mert'e döndü.
"Efendim bu akşam hayırlı olur. Mübarek Cuma işte."
"Bugün Cumartesi."
"Çaktırmayın!"
Zeynep-Hadi o zaman hazırlanmaya. Akşam 7'de bekleriz.
Berke-Neden 7?
Zeynep-7'den 8'e kadar haberler var çok sıkılıyorum ne biliyim zaman geçmiş olur.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Melis-Makyajım iyi mi?
Zeynep-İyi iyi.
BB Cream. Rimel. Göz kalemi. Ve-pembe ruj. Hazırım işte!
Zeynep-Melis o üstündeki ne?
Üstüme baktım. Siyah kot pantolon ve üzerine çok sevdiğim tek omzu düşük siyah kazağımı giymiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/25095593-288-k338998.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçler Okulu 2
FantasyArtık Lise 3'e gidiyoruz. Bi yaş daha büyüdük. Onca olay yaşadık. Ama eminimki bizim hayatımızda aksiyon biter artık sakin yaşicaz kuralları olmadığı için bir sürü macera yaşamaya devam edicez. Kesinlikle eminim bundan. Eski arkadaşlar başka okula g...