Aradan bir kaç gün geçti.
Küçük bir binadaki küçük bir daireydi taşındığım yer. Yalnız yaşadığımdan, daha fazlasına ihtiyaç duymamıştım. Yerleşmesi de çok zor olmamıştı haliyle.
Zaten evin çoğunu ablamın yardımıyla düzenlemiştik, birlikte yemek bile hazırlamıştık.
Ona Ömür denen çocuğu anlatıp Melisa'yı yabancılardan bir şeyler almaması konusunda eğitmesi gerektiğini söylemiştim. O ise sadece gülmüştü.
"Ömür yıllardır o parkta dolaşıp çocuklara şeker ve balon dağıtır." demişti. "Ve zararsızdır. Bu konuda endişelenme."
"Sorunu ne? Yani neden böyle bir şey yapıyor ki, bu saçmalık! Kimse öylesine çocuklara şeker vermez."
Evet, o zamanlar biraz katı biriydim. Şimdi aklıma geldiğinde kendimden utanıyorum; ama yapabileceğim bir şey yoktu. Değişmekten başka. Ömür bu konuda bana çok yardımcı oldu.
"Cengiz," dedi ablam o zaman sakince. "...böyle konuşma. Zihinsel problemleri var. Her şeyin altında kötü bir niyet aramak zorunda değilsin."
"Yani bir deli ve sen onun zararsız olduğunu söylüyorsun?!"
Gerçekten sinirlenmiştim. Sağı solu belli olmayan biri, çocuklara her an zarar verebilirdi. Aileler nasıl bu kadar umursamaz olabiliyordu anlamıyordum.
"Cengiz! Sana bu şekilde konuşmamanı söyledim! Kalbi birçoğumuzdan çok daha temizken ona ne hakla deli diyorsun? Deli olan o değil, biziz! Düşüncelerine bir bak. Bu şekilde konuşmanı hak etmiyor! Onu tanımıyorsun bile."
Neden onu bana karşı savunuyordu ki?
"Onu sadece bir süre izle. Neden böyle söylediğimi anlayacaksın. Ve mümkünse kalbindeki buzları biraz olsun erit!"
Çattığı kaşlarıyla evden çıkmadan hemen önce öfkeyle söylemişti. Ablam sinirlenmişti? Benim ablam! Bana! Hem de delinin teki yüzünden?!
Bu beni daha da sinirlendirmişti. Ben de söylediği gibi yapıp işimden fırsat buldukça onu izlemeye başladım. Böylece bir açığını yakalayabilir ve ablama haklı olduğumu kanıtlayabilirdim. Ama durum pek de umduğum gibi olmamış, Ömür'ü izlemek bana sadece ne kadar haksız olduğumu göstermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahipsiz
Fiction généraleO gün onunla parkta karşılaştığımda, benim için ne kadar değerli olabileceğini bilmiyordum. * Aceleyle gözlerini temizleyip gülümsemesi beklediğim bir şey değildi. O küçük gülümsemenin kalbimi bu denli hızlandırması da öyle...