Yüreğim Sende Kaldı

6-

Şu an kıpkırmızı olduğuma yemin edebilirdim. Ben en son okuma bayramında bizi izlemeye gelen kalabalığı görünce bu kadar çok utanmıştım. " Mert, ne diyorsun?"

Sırıttı. Daha sonra hocaya döndü. Onur hoca hâlâ bize beklentiyle bakıyordu. Mert en sonunda konuştuğunda rahatlamıştım.

" Dün biraz kötüydüm, neyse ki Alya yanımdaymış o ilgilenmiş benimle. "

Onur hoca tepki vermeden çıkıp gitmişti bir saat önce. Hastanın  sonuçlarını hocaya mail attım.  Bundan sonra Mert ölüyorum dese yardım etmezdim. Dün akşam çok üzülmüştüm ona. Sonuçta sevdiği kadını kaybetmiş. Soyunma odasında üzerimi değiştirip hastaneden çıktım. Mert kapının önünde beni bekliyordu. Ona doğru ilerlediğim sırada telefonum çalmaya başladı. Eylül arıyordu.

" Efendim?"

" Alya, Onur hocanın evinde çalışan kadın aradı. Mert Bey'e ulaşamamış. Sanırım bir sorun var, gidip bakar mısın? " Mert'e baktım, merakla bana bakıyordu.

"Tamam, Mert burada birlikte gideriz. " Telefonu kapatıp Mert'e yaklaştım.

" Hemen hocanın evine gitmeliyiz. "

🩺

Onur hocanın apartman dairesindeki evine geldiğimizde bizi bir kadın karşıladı. " Onur Bey geldiğinden beri her yeri kırıp döktü. Kendine bir şey yapmasından korkuyorum. " İçeri girmemiz için kenara çekildi. Seslerin geldiği odaya doğru koşup kapının kolunu indirdim ama kilitliydi. Mert'e döndüm. Mert beni kenara ittirip bir iki adım geriledikten sonra tüm gücüyle omzuyla kapıyı ittirmişti. Aynı şeyi tekrar yaptığında açılan kapıdan içeri girip yerde oturan Onur'un yanına gittim.

" Hocam, iyi misiniz? Ne oldu burada Allah aşkına? " Oda savaş alanı gibiydi. Yatak örtüsü bir yerde, yastıklar bir yerdeydi.

Mert , Onur hocayı odadan çıkardı. Peşlerinden gidip salona yöneldim.

" Alya, yiyecek bir şeyler hazırlar mısın güzelim? " Mert'in güzelim  demesine aldırmadan mutfağa girdim.

Mert Hekimoğlu:

Alya'yı mutfağa yolladıktan sonra Onur'a döndüm. " Zeynep seni yine aldattı değil mi? Dur tahmin edeyim, kavga ettiniz ve üste çıkmak için seni terketti. " Kafa salladı. Onur onu çok seviyordu ama Zeynep sırf parası için birlikteydi onunla. 3 senede bu kaçıncı aldatmasıydı sayamamıştım. Her defasında üste çıkar, bir şekilde kandırırdı onu. Ama bu kez bitmişti. Daha fazla asalak Zeynep'in kuzenimi kandırmasına izin veremezdim.

Elinde tepsiyle gelen Alya'yı görünce konuyu değiştirdik.

" Hocam, size çorba yaptım. " Onur teşekkür edip sessizce çorbasını içerken bende Alya'yı izliyordum. Kusursuz yüz hatları, belirginleşen göz altı torbalarıyla bile güzel gözüküyordu. Sonra kendime gelip bakışlarımı ondan kaçırdım. Onun beni etkilemesine izin veremezdim.

" Teşekkür ederim Alya, size de zahmet verdim. İyiyim ben, geç olmadan Mert seni-- " Konuşmasına izin vermeden Alya'ya baktım.

" Burada kalacağız.  Bugün çok yoruldun, şimdi güzelce uyuyacaksın."

Alya;

Beyefendi  benim adıma kararlar veriyordu. Babamı arayıp kısaca bilgi verdim. Onur hocanın rahatsızlandığını, eve gelemeyeceğimi söylemiştim. Derin bir nefes alıp mutfağı toparladıktan sonra tekrar salona geçtim. Mert koltukta oturuyordu. " Sabaha kadar deliksiz uyur. Bugün epey yorulmuş, hadi bizde gidip uyuyalım. "

Kaşlarımı çatıp ona baktım.

" Ben salonda uyurum. Sana iyi geceler."

Lafımı bitirir bitirmez beni kucağına alıp merdivenlere yöneldi.

" İtiraz etme! "

Odaya geldiğimizde benim için bırakılan pijama takımını ebeveyn banyosunda hızla giyip yatağa yöneldim. Mert çoktan yatmıştı bile. Ses çıkarmadan yanına yattım.

" Üzerini sıkıca ört. Bir de seninle uğraşamam. "

**

Gece yarısı uyandığımda Mert koala gibi sarılmıştı bana. Hareket edemiyordum.

" Alya! Kıpırdanma, sadece uyu. "

Sabah olsa da şu odadan çıksak diye dua ede ede uyumuştum. Gözlerimi ağırca açtığımda karşımda Onur hocayı görmeyi beklemiyordum. Yatakta doğrulmaya çalıştım ama sadece çalıştım. Mert hâlâ uyuyordu ve ben rezil olmuştum.