Eve geldiğimde hâlâ o adam aklımdaydı. Ne demek istemişti? Kimden bahsediyordu? Mutfağa geçtiğimde herkes buradaydı. Selin, Pamir, Özge, abim ve Mete.. Mete'yi uzun zamandır görmüyordum. Oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi, bana sarıldı.
" Çok özlemişim seni be, iyi ki buradasın." Mete saçlarımı eliyle karıştırıp gülümsedi. " Ben her zaman yanındayım. O uyuz kocanı bulacağız merak etme. "
Güldüm. Ben hiç umudumu kaybetmemiştim. Uyuz kocamı çok özlemiştim.
**
Akşam herkes gittikten sonra Özge, Tuna'yı uyutmak için odaya çıkmıştı. Biz de Deniz ablayla beraber mutfağı temizliyorduk. Deniz abla çöpleri ayarlamıştı. Çöp poşetini elinden alıp mutfaktaki kapıdan bahçeye çıktım.Yolun kenarındaki çöp kutusuna poşeti atıp bahçeye girecekken birisi kolumu tuttu. Oydu. Karakoldaki adamdı yine. Cebimdeki telefonu çıkarıp havaya kaldırdım.
" Polisi arıyorum! " Kolumu bırakıp çevresine bakındı.
" Arama, seni kocana götüreceğim. " Elinde tuttuğu telefonun ekranını bana çevirdi. Bir videoydu bu ve videodaki kişi Mert'ti.
**
Garajdan arabayı alıp yolun sonuna doğru gittim. Sokağın köşesine geldiğimde adam arabaya bindi. Tehlikeli birine benzemiyordu. Emniyet kemerini takmasına yardım ettikten sonra yola koyuldum.
" Bizim Harun amca var Şile yakınlarında. Senin kocanı o bulmuş. Çok iyi ilgilendiler, baktılar. Harun amca memlekete döndü ama kızı burada. Evde saklıyor kocanı. Eğer bırakırsa peşindeki adamlar kocanı öldürür. "
Birden frene basıp arabayı durdurdum. " Yani Mert yaşıyor. Polisi arayalım o zaman. " Telefonumun kilidini açacakken elimden alıp kendi cebine koydu telefonu.
" Olmaz. Efsun'u riske atamam. Efsun'u seviyorum , o benim her şeyim. Oraya gideceğiz, uzaktan göreceksin kocanı tamam mı? "
Kafa salladım. Bir saatlik yolculuktan sonra Şile'ye gelmiştik. Arabayı balıkçı kulübelerinin olduğu kısıma bırakıp arabadan indim. Arabayı kilitledikten sonra yürümeye başladık.
" Biraz yürüyeceğiz ama merak etme çok yormayacağım seni. Kestirme yoldan gidersek beş dakikaya oradayız. "
Önümde yürüyen Akın'ı takip etmeye devam ettim. Akın durunca ben de durdum. Karşımızda bir evin ışığı yanıyordu, perdeleri de açıktı. Mert oradaydı.
" Bak, izin ver polisi arayayım. Efsun'a bir şey olmaz. Suç işlemedi ki o. "
Ama beni dinlememişti. " Kocan iyi. Onu gördün, şimdi seni arabana kadar götüreceğim. Bundan kimseye bahsetmeyeceksin. Tehlike geçene kadar, adamlar yakalanana kadar kocan burada."
Bir şey demeden onunla arabama kadar yürüdüm.
" Seninle geliyorum."dedi itiraz istemeyen bir ses tonuyla.
Aklımda güzel bir plan oluşmuştu. Dönüş yolunda Akın bana Efsun'u anlatıyordu. Ona aşıktı, belli oluyordu.
" Geldik. Hemen inme, arabayı garaja götürmem lazım, seni görmesinler."
Arabayı garaja parkettim. Torpidodan Özge'nin benim için koyup unuttuğu sakinleştirici dolu şırıngayı aldım. Akın arabadan indiği sırada Akın'ın koluna ilacı enjekte ettim. Bu onu bir kaç saat uyuturdu. Akın'ı duvarın dibine çekip yere yatırdım.
**
Mert-
Koltukta uyuyakalmıştım. Birden sıçradım. Efsun evin içinde koşuşturup duruyordu.
" Buldular seni! "
Camdan baktığımda beni uçurumdan ittiren adamın dışarda olduğunu gördüm. Hemen ışıkları kapatıp kapıyı kilitledik.
Silah sesleri geldiğinde camdan uzaklaştım. Odaya dolan kırmızı mavi ışık gözlerimi almıştı. Polisler gelmişti. Efsun bana baktı. Gözlerinde yaşlar birikmişti.
" Sana bir şey olacak diye çok korktum. Sen benim iki yıl önce ölen abime benziyorsun Mert. Onun gibi ölme istedim. "
Tam o sırada kapı gürültüyle açıldı. Polislerle birlikte içeri Alya girdi. Bana sıkıca sarıldı.
**
Karakola gittiğimizde Alya bir an olsun elimi bırakmamıştı. Beni öldürmeye çalışan adamlar da yakalanmıştı.
Akın geldiğinde direk Efsun'un yanına koştu. Efsun'a sarıldı. Biz de onları izliyorduk.
**
Aradan bir kaç hafta geçmişti.
Efsun yanımıza gelip Alya ve benden özür diledi. Alya başta ona kızsa da sonra bir şey demedi. Beni korumak için yaptığını biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğim Sende Kaldı
ChickLit"Bana oyun oynadın, resmen oynadın benimle! Sana güvenmiştim ben be! " Onur başını yere eğdi. Benimle göz göze gelmemeye çalışıyordu. " Kaldır kafanı. Hadi gidip bir yerlerde kutlayın bunu, zaferinizin tadını çıkarın. Nasıl kandırdık ama şu salağı...