" Ulan hâlâ inanamıyorum, evleniyoruz!! " Mert'i kenara itip koltuğa iyice yayıldım. Elimdeki gelinlik dergisinden gelinliklere bakıyordum. Mert elindeki dergiyi alıp arkaya doğru fırlattı.
" Ya Mert!! Haftaya düğün var ve daha gelinlik bakmadık. Nasıl yetişecek her şey? Sana erteleyelim demiştim. " Kollarının arasına girip ona iyice sokuldum.
Annemle babama olanları anlatmam birazcık zor olmuştu ama abimi de yanımda götürüp onlarla tanıştırdığımda Onur meselesi araya kaynamıştı. Babama en baştan her şeyi anlattım. Bana kızmıştı ama kızgınlığı bir saat kadar sürdü. Şimdi doktor kızı yeniden evleniyordu. Bu kez gerçekten..
" Onur'u davet edelim mi? Onur evlenmiş biliyor musun? Hem de kiminle, tahmin et bakalım."
Düşündüm ama aklıma sadece Zeynep geliyordu. " Zeynep?"
Mert gülümsedi. " Zeynep, Onur'un takıntısıydı. Neyseki kurtuldu ondan. Senin eski çalıştığın hastanede danışmada Eylül vardı ya, onunla evlenmiş."
Şaşırmıştım. Eylül çok güzel bir kızdı ama ikisini bir arada hayal edememiştim. " Yuh! Zeynep'i ben sevmemiştim zaten. Eylül daha iyi, sevindim onlar adına. Ben Selin'i de çağıracağım."
Mert biraz şaşırsa da bir şey demeden tamam demişti. Davetli listemiz çoktan hazırdı. Nikâha gelenlerin adına lösemili çocuklar için bağışta bulunacaktık. Bence en anlamlı şeydi bu. Ama düğünü nerede yapacaktık bilmiyordum.
**
Bir hafta çok sıkıcı geçmişti. Abim adettir diye beni Mert'in evine yollamıyordu. Gizli gizli dışarıda buluşuyorduk. Babamla annem de düğün için gelmişti Mira'yı alıp. Onlar düğünden sonra geri dönecekti.
Hastaneden eve geldiğimde annemle Özge alışveriş poşetlerini ortaya sermişti. Odada sadece üçümüz vardık. Özge hemen dantelli gecelikleri açıp gösterdi. Sonra iç çamaşırı, sonra tüylü terlikler derken yerin dibine geçebileceğim ne varsa almışlardı. Hayatta giyemezdim ki..
Mert bu arada odamızı dekore etmişti. Kendi odası için bir mimarla görüşüp ikimiz için dekore ettirip düzenlemişti. Özge'yle gidip kıyafetlerimi ve makyaj malzemelerimi yerleştirdikten sonra salon için annemin aldığı bibloları yerleştirdik. " Son bir gün.. " Mert bunu benim duyabileceğim şekilde söylemişti.
**
Düğünü evimizin bahçesinde yapıyorduk. Kimi çağırdıysak hepsi gelmişti. Aslında evliydik ama Mert nikah tazelemek için nikah memuru ayarlamıştı.
" Hadi herkesi kovalım. " Mert'i çimdikleyip susmasını sağladım. Tek tek herkesi öpüp yolcu ettim. Annemler iki gün daha burada Görkem'in evinde kalacaklardı.
Herkes gidince Mert kapıları kilitleyip beni kucağına aldı.
" Ne yapıyorsun be? "
" Adettendir kızım. " Tam onu durduracakken kapı çaldı. Mert beni bırakıp kapıyı açmaya gittiğinde abimin hocayla geldiğini gördüm. Mert bilmiyordu sanırım imam nikahı denen şeyi.
" Oğlum niye kapıyı kapatıyosun, hocayı alıp gelicem dedim ya, dur bi." Abim sinirle Mert'e saydırırken Özge de odada makyajımı siliyordu.
Abimler hocayı da alıp gittiğinde Mert derince bir nefes alıp verdi. Evin kapısını ve bahçe kapısını kilitleyip beni de odaya çekiştirdi.
" Tamam herhalde.. "
Gülüp ona baktım. Gelinliğimin fermuarını açarken bir yandan kokumu içine çekiyordu.
**
Açıklama -Birazcık kısa oldu sanki ama evlendiler sonunda. Bu arada bazı kitaplarda görüyorum romantik sahneler, özel sahneler falan da benlik değil ya.. Özel sahne bilerek yazmıyorum çünkü bu platformda çocuklar da var bu kitapları okuyan. Ben yirmi beş yaşındayım ama burada bir şey yazıyorsam herkesi düşünmek zorundayım. 12 yaşında olup da burada +18 Kitap yazanları çok gördüm. Doğru bulmuyorum açıkçası. Ben kurgumu yaparım, konuyu belirlerim. Araya böyle aşklı meskli diyaloglar, replikler sıkıştırırım da +18 sahneler bana göre değil.
Açıklama bitti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğim Sende Kaldı
Literatura Feminina"Bana oyun oynadın, resmen oynadın benimle! Sana güvenmiştim ben be! " Onur başını yere eğdi. Benimle göz göze gelmemeye çalışıyordu. " Kaldır kafanı. Hadi gidip bir yerlerde kutlayın bunu, zaferinizin tadını çıkarın. Nasıl kandırdık ama şu salağı...