14-

3.8K 137 0
                                    

" Mert! Yemek istemiyorum, zorlarsan üzerine  kusarım. " Kollarımı  göğsümde  kavuşturup  omuz silktim. Sinirle bana bakıyordu. Umursamadan oturduğum sandalyeden kalktım.

" Ulan , kızım! Beni delirtme, sadece kadınla   yemek yiyeceğiz, iş yemeği  gibi düşün. Seni götüremem. " Daha fazla konuşmadan kafa sallayıp odama çıktım. Dış kapının çarpma sesi geldiğinde pencereye yaklaşıp Mert'in  arabasına binip  uzaklaşmasını  izledim.

Sevgili olalı neredeyse iki ay olmuştu. Aramız çok iyiydi. Bazen kıskanıyorduk  birbirimizi  ama sonra geçiyordu yine birlikte  uyuyorduk. Ama bu kez farklıydı. Mert'in eski bir kadın  arkadaşı boşanma davası için Mert'in  ofisine gitmiş ve onlar bir haftadır görüşüyorlar. Tamam yanlış bir şey yok bunda ama kadın sanki Mert'e  ilgi duyuyor gibi. Benim yanımda
" Mert'ciğim" demeler, elini omzuna  atmalar, şuh  kahkahalar bilmem ne. Şimdi de baş başa yemek yiyecekler.

Yemekten sonra saate baktım gecenin  birine  geliyordu ve Mert daha gelmemişti. Mutfağı toparlayıp  koltukta telefonlarıyla uğraşan Güney ve Görkem'e  seslendim. " Mert gelince söyleyin  gidip  kendi odasında uyusun. İyi geceler. "

**

Odama çıkıp  kapımı kilitledikten  sonra pijamalarımı  giyip  telefonumu  elime aldım. Bir kere bile aramamıştı  beni demek ki eğleniyordu,  iyi bakalım.

Tüm gece uyumamıştım  ve Mert gelmemişti. Odadan çıkıp  salona yöneldiğimde  dış kapıdan  içeri girdiğini  gördüm. Beni karşısında  görmeyi  beklemiyordu. Bir şey demeden koltuğa oturdum. Güney ve Görkem gitmiş  olmalıydı.

" Açsan  bir şeyler hazırlayabilirim. " Sesim buz gibi  soğuk çıkmıştı. Olumsuz anlamda kafasını  sağa sola çevirdi.

" Alya, açıklamama  izin ver lütfen. Yanlış bir şey yapmadım."

Koltuktan  kalkıp merdivenlere yöneldim. Daha sonra arkamı dönüp  konuştum. " Bir süre konuşmayalım  olur mu? İkimiz için de en iyisi bu. "

Kolumdan tutup durdurduğunda  sinirle ona baktım. " Beni dinleyeceksin. Tüm gece hastanedeydim, babam kalp krizi  geçirmiş, tüm gün onunla beraberdim. "

Birlikte odama girdiğimizde  ne kadar yorgun göründüğünü  gördüm. Gözlerinin  altı morarmıştı. Sıkıca sarıldım ona.

" Özür dilerim, bilmiyordum. Baban nasıl?"

Elleriyle yüzünü  kapatıp derin bir nefes aldı. 

" Daha iyi güzelim. Taburcu olacak akşam üzeri. Sizi tanıştırmak istiyorum."

" Çok yorgun görünüyorsun, uyuyalım  sonra yemek yiyip  babanın  yanına  gideriz."

**

Uyandığımda Mert hâlâ  uyuyordu. Yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa gidip  dondurucudan  çıkardığım  mantıları kaynattığım  suya boşalttım.  Mert'in  babasını  görmeye giderken elim boş gitmek  istemiyordum onun için de kalp ve damar sağlığına iyi gelen sebze olan enginar yapacaktım.

" Güzelim, çok güzel kokuyor bu mutfak. " Gülümseyerek  Mert'e  döndüm.

" Baban için   enginar yaptım, umarım beğenir."

Bir şey demeden bana baktı. Gözlerinin  içi gülüyordu. Onun gülüşüyle  içim ısınmıştı.

**

Hastaneye geldiğimizde heyecandan  ölecektim. Mert'e baktım gayet rahat görünüyordu.

" Alya, rahatla artık babam insan yemiyor. " Derin bir nefes alıp Mert'in  peşinden odaya girdim.

Hastane yatağında  elli beş  yaşlarında bir adam yatıyordu. Görüntü olarak Mert'i  andırıyordu  , biraz yaşlıydı  tabi. Gülümseyerek oraya doğru yürüdüm.

" Çok geçmiş  olsun Uğur Bey. " Sandığımın  aksine babası çok sıcakkanlı  biri gibi duruyordu. O da aynı şekilde gülümsedi. " Sen oğlumun  kalbini çalan doktor kızımız  Alya olmalısın. Tüm gece senden bahsetti bu deli çocuk. "

O sırada Mert koltukta oturmuş bize bakıyordu. Poşetten  enginarı koyduğum yemek kabını  çıkardım. " Enginar kalp ve damar sağlığına iyi geliyor. Umarım beğenirsiniz sizin için yaptım. "

Uğur  Bey bir kaç dakika sonra enginarı bitirmişti  bile. Ağzını  peçeteyle sildikten sonra bana döndü. " Ellerine sağlık kızım, yediğim  en harika yemekti."

Sonra Mert'e  göz  kırptı. " Annen duymasın."

**

Mert babasını  zar zor ikna edip bir kaç gün bizimle kalmaya zorlamıştı. Eve döndüğümüzde  Güney ve Görkem saygıda  kusur etmiyor, Uğur Bey ne istese ikiletmeden  getiriyorlardı. Lavaboya  , mutfağa gitmesi kolay olsun diye girişteki  misafir odasını  temizleyip  hazırladım.

Babası buradayken Mert ile aynı odada kalmamız  uygun olmayacağından  konuşup  anlaşmıştık. Odamdan çıkıp  salona yöneldiğim sırada Uğur Bey'in  koltukta  oturduğunu  farkettim. Beni görmüştü. " Gel biraz konuşalım." Yanına oturup  ona döndüm.

" Sen oğluma çok iyi gelmişsin. Selin denen kızdan  sonra hayatına kimseyi almamıştı. Seni sevdiğini  görebiliyorum  Alya. Eğer kör  değilsen sen de görüyorsundur. Sen çok farklısın. " Yutkundum. Mert, Selin hakkında konuşmazdı ama bu fırsatı kaçıramazdım.

" Selin kötü biri miydi? Onun hakkında bildiğim  tek şey Mert'in onu çok sevdiği ve bir sene önce öldüğü. " Kafa salladı.

" Kötü  değildi sadece fazla fırsatçıydı. Zamanında Mert'i çok zarara uğratmıştı  ölünün arkasından  konuşulmaz ama sevmiyordum onu. "

Biraz daha sohbet ettikten  sonra Uğur  Bey odasına gitmişti. Ben de odama çıkıp  yatağıma uzandım. Mert beni seviyordu ama Selin'i  daha çok seviyordu. Onun  yerini asla tutamayacaktım, tutamazdım  da. Ne zaman aktığını  bilmediğim  gözyaşlarımı  sildim.

" Neden ağlıyorsun?" Birden toparlanıp yatakta oturur  pozisyona  geçtim.  Mert öylece durmuş  bana bakıyordu.

" Onun yerini  asla tutamayacağım. Sen hep Selin'i  seveceksin  değil mi? O bir hayalet  gibi hep aramızda  olacak sonsuza  kadar." Kapıyı kapatıp  yanıma geldi. Yatakta yanıma oturduğunda biraz geri çekilip  ona iyice yer açtım.

" Selin öldü. Ölen bir insan bizi rahatsız  edemez güzelim. Sadece saygı duymanı istiyorum. Kolay değil. " Kafa sallayıp  kafamı omzuna yasladım.

"Onu hâlâ  unutmuş  değilim , kolay da değil. Bunu anlamanı  istiyorum. Senin için de kolay değil biliyorum ama söz veriyorum aramıza kimseyi  sokmayacağım." Kafamı kaldırıp ona döndüm. Bana bakıyordu. Gözleri dudaklarımdaydı. Çenemi  tutup başımı  yana çevirip dudaklarını  dudaklarıma  bastırdı. Tam karşılık verecekken bir ses duydum.

" Alya, kızım? Müsait misin?"

Bu Uğur Bey'in  sesiydi. Mert'e  baktım,  daha sonra da kapıya. Basılmıştık.

Yüreğim Sende Kaldı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin