15-

4K 147 0
                                    

Mert'i  güç bela giyinme odama kapatıp  üzerime  çeki düzen verdim. Uğur Bey  hâlâ  kapıdaydı. Kapıyı açıp  onu içeri aldım.

" Kusura bakmayın Uğur Bey, oda biraz dağınıktı  onu toparlıyordum. "

Elini omzuma çıkarıp  omzumu sıvazladı. " Bey unvanını  kaldıralım güzel kızım. Şimdilik  amca desen yeter , daha sonra zaten ne diyeceğin  belli. "

Yanaklarıma  ateş basmıştı resmen. Elimle sıcaklığını  kontrol ettim, normaldi. Zorlukla gülümsedim.

" Eh, seni daha fazla utandırmayayım  o hâlde. Ben buradayım  diye sınavlarından  geri kalmanı istemiyorum. Bak şurada  bir kaç ay sonra uzmanlık sınavına gireceksin, ben engel olmak istemiyorum. Öncelik sınav,  anlaştık mı? " Gülümseyip  kafa salladım. Uğur  amca da odadan çıkıp gitmişti.

Mert giyinme odasından çıkıp yanıma geldi. Yüzü  gülüyordu. " Babam seni çok sevdi,  bu harika bir şey. Ve babamın  dediği  gibi  sınava odaklan."

**

Aradan bir kaç gün geçmişti. Ben tekrar işe  gitmeye başlamıştım, işler çok yoğundu. Uğur amca   evine dönmüştü çok eğleniyordum  o varken. Görkem'e  resmen kök söktürmüştü Uğur amca. Ama o gittikten sonra ev sessizleşmişti.

" Güzelim,  biraz sevgiline zaman ayırsan  nasıl olur? Onur gelmiş Bursa'ya  seni de görmek istiyormuş, yemeğe  gideceğiz. " Gülümseyip  yanağından  öpecekken  yan dönmüştü.

" Dudağımı  öpmek istiyorsun  demek!" Gülerek bunları söylerken  ben de giyinme odama girip  kapıyı  suratına kapattım.

Yemek yiyeceğimiz  yer lüks  bir restorandı. Üzerimdeki  elbiseyi  düzeltip  Mert'in  elini tuttum. Mert ters ters elbiseme bakıyordu, bir şey söyleyecekti ki onu susturdum. " Mert, lütfen tartışmayalım. Giyebileceğim  en uygun elbise  buydu." dedim. Bir şey demeden beni de peşinden  çekiştirerek  restorandan  içeri girdi.

Onur beni görür  görmez kalkıp sarılmıştı. Ben de ona sarıldım. Aylardır buradaydım ve İstanbul'a  gittiğimde  de görmemiştim  onu.

" Gayet iyi görünüyorsun Alya'cığım."

Gülümseyip  kolları  arasından  ayrıldım. Mert'in  yanındaki  sandalyeye  oturdum.  " İyi olmamam  için hiç bir sebep  yok Onur. Her şey yolunda."

Yemeklerimizi  büyük bir sessizlik  içinde yedikten sonra sıra tatlılara  gelmişti. " Ben bir lavaboya  gidip  geliyorum, siz siparişleri  verin. " Onur aceleyle masadan kalktığında  Mert'e  döndüm. " Ben de lavaboya  gideceğim,  hemen dönerim. "

Tuvalette  işim  bitince masaya dönmek için koridorda  ilerlerken  Onur'u  köşede telefonla  konuşurken  gördüm. Biriyle konuşuyordu  ve telaşlıydı. Biraz daha yaklaşıp  onu  dinlemeye  başladım.

" Sana şimdi  değil dedim. Biraz zaman geçsin  ortaya çıkarsın, şimdi ortaya çıkarsan  benim planım  suya düşecek ve Alya zarar görecek. Onun zarar görmesini  istemiyorum. "

Yüreğim Sende Kaldı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin