32-

2.9K 106 4
                                    

" Seni her şeyden çok seviyorum aşkım."

Burnumun üzerinde tüylü bir şey geziniyordu. Hızla gözlerimi açtım. Mert elindeki tüylü kalemi gösterip gülümsedi. Yataktan fırlayıp Mert'in üzerine doğru yürüdüm.

" Seni gebertirim Mert!! " Beni bacaklarımdan tutup kucağına aldı.

" Mert, bırak. "

Birlikte odadan çıktığımızda kucağından inmek için debeleniyordum. Ama o durmadan devam etti. Salona geldiğimizde beni kucağından indirip koltuğa oturttu. Sinirle tısladım.

" Şimdi mükemmel müstakbel kocan sana kahvaltı hazırlayacak. Sen git hazırlan, işe geç kalma. "

**
Hastaneye geldiğimde acilin  dolu olduğunu gördüm. Bugün pek kolay olmayacaktı. Önlüğümü giyip bana yönlendirilen  hastanın bulunduğu yeşil  alana yöneldim . Sedyede oturan kişi  elli yaşlarında bir amcaydı.  Bir süre bekledi. Sonra bana döndü.

" Kızım, benim göğüsüme ve kollarıma sancı giriyor iki  gündür. "

" Amcacığım, telaşlanma ama kalp krizi geçiriyormuşsun sen. "

Amcaya ekg çekmeleri için acildeki kızlara söylemiştim. Sonuç çıkmıştı, sonuçlarına baktım. Ritim bozukluğu vardı hem de yüksek derecede. " Ritim bozukluğun çok yüksek Mehmet amca. Seni ayrıca diyetisyene de yönlendirmem lazım. " Sonra ritim bozukluğu ilacı yazıp hastayı diyetisyene yönlendirdim.

Tekrar hastaya yönelecekken  asistan doktor durdurdu beni.  Elindeki kağıtlarla yanıma yaklaştı.

" Hocam, başhekim söyledi. İmzalamanız lazımmış. " Uzattığı kağıtları hemen imzaladım. Asistan gülümseyerek yanımdan ayrıldı. Bir kaç tane hastaya daha bakıp  yemeğe indim.

**

Bugün daha ne kadar yorucu olabilir derken bir telefon geldi. Bu sabah muayane ettiğim Mehmet amca kalp krizi geçirmiş. Yoğun bakıma almışlar. Hemen  yoğun bakıma indim. Doktorlar müdahale ediyordu.

" Hocam , hasta sabah bana gelmişti. Ritim bozukluğu çıktı. Takibini yapmak için not almıştım. Ne durumdayız? "

Müdahale eden doktor bana döndü. Terlemişti. Ayrıca günlerdir uykusuz olduğu gözlerinden anlaşılıyordu.

" Şu an sıkıntı yok. Kalbi durmuştu ama döndürdük. Tekrar bir kriz daha gelirse o zaman kurtaramayız. Bir kaç gün burada kalsın, odaya alalım. "

Kafa sallayıp oradan ayrıldım. Mehmet amcanın kimsesi yokmuş. Tek başına yaşıyormuş, torunu arada bir gelip yemeğini ve temizliğini yapıyormuş ama adam yalnızmış. Hastaneden çıktıktan sonra parkta otururken kalp krizi geçirmiş. Yoğun bakımdaki doktorlara numaramı verip bir şey olursa beni aramalarını söylemiştim.

Bugünlük mesaim bitmişti. Dolabımı kilitleyip çıkışa yürürken birden başıma bir ağrı girdi. Elimle başımı tutup yere eğildim. Ağrı dayanılmazdı. " Hocam, iyi misiniz?"

" Hocam, beni duyabiliyor musunuz?"

Sesleri duyabiliyordum ama görüntü yoktu. Gözlerim bulanıklaşmıştı. Zorlukla konuşmaya  çalıştım.

" Başımda  bir ağrı var. Tam olarak göremiyorum. "  Sonra her şey karıştı. Yanımdaki  doktor artık her kimse sedye istedi. Bir kaç kişinin gelip beni sedyeye  taşıdığını  hissetmiştim.

**
Gözlerimi açtığımda  yanımda Mert vardı. Gözlerimi bir kaç kez kırptım.

" Güzelim,  iyi misin? " Kafamı  salladım.

" En son hastaneden çıkarken başıma ağrı girmişti. Başka bir şey  hatırlamıyorum. Ne oldu bana? " Diğer tarafimdaki  doktor , önüme geçip  konuşmaya başladı. Sesinden anladığım  kadarıyla bana ilk müdahale eden kişiydi.

" Hocam, önemli bir şey yok. Sadece bugün çok yorulmuşsunuz. Tansiyonunuz  düşmüş. Bir kaç saat sonra tomografi sonuçları çıkar, eğer sonuçlar iyi çıkarsa gidersiniz. "

Doktora teşekkür edip gözlerimi kapattım. Uykusuz hissediyordum kendimi.

**

" Uykucu şirine,  hadi kalk. " Mert'in sesiyle gözlerimi açtım. Doktorla birlikte beni bekliyorlardı. Doktor bize gülümseyip elindeki  sonuç raporunu gösterdi.

" Ne yalan söyleyeyim  ben yalancı tümörden  şüphelenmiştim  ama bir şey çıkmadı. İyisiniz. Sonuçlar temiz."

Buna çok sevinmiştim. Çünkü hastalık konusunda  güçlü olamıyordum. Ne zaman  hasta olsam kendimi bırakıyordum. Hastaneden döndükten sonra biraz daha uyumuştum. Şuan kendimi  çok iyi hissediyordum.

Telefonum çaldığında  arayan kişiye  baktım. Hastaneden asistan doktor arıyordu. Hemen telefonu  açıp  kulağıma götürdüm. " Efendim?"

" Hocam, rahatsız ettim kusura  bakmayın. Hastanız  Mehmet Bey  için aramıştım, odaya çıkardık kendisini. Şu an iyi ama sizi sordu. Sabah gelir gelmez odasına uğrar  mısınız? "

" Tamam , sağol  ben sabah yanına giderim. " Telefonu  kapatıp masanın üzerine koydum. Mert mutfakta telefonla konuşuyordu. Sessizce yaklaşıp onu dinledim.

" Baba, evlendim ben. Hayır, Alya bilmiyor. Kimle evlenicem,  tabiki Alya ile. " Kahkaha atıp tekrar konuşmaya devam etti.

" Hastanedeki  asistanı ayarlayıp  imza attırdım. Bir kaç güne nüfusa  da evli olduğu  geçecek. O zaman öğrenir. "

Yüreğim Sende Kaldı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin