1-

19.7K 418 6
                                    

" O kadar geç yatarsan uyanamazsın tabi. Bak, hiç oralı oluyor mu? Alya! Senin saatten haberin var mı? Bir de Onur hoca canımıza okuyor diyorsun, iyi yapıyor. "

Annem susmayı düşünmüyordu sanırım. Gözlerimi açıp yattığım yerde yan döndüm. Duvardaki saate baktığımda geç kaldığımı idrak edebilmiştim. Onur hoca cidden canıma okuyacaktı. Onur hocanın canıma okumadığı gün var mıydı? Yoktu. Adam sabah sabah bana fırça atmasa güne başlayamıyordu. Yarım saat önce hastanede olmam gerekiyordu ama gece raporları hazırlayacağım diye geç yatmıştım.

Hızlıca elimi yüzümü yıkayıp giyindim. Salona geçtiğimde kız kardeşim Mira ve babam kahvaltılarını yapıyordu.

Babam beni görünce gülümseyip yanına çağırdı. " Hekime hanım, gel kahvaltı et. " Babam hep ' hekime hanım ' derdi bana. Babamı yanaklarından öpüp kapıya yöneldim.

" Hemen gitmem lazım yoksa Onur hoca beni gebertir. "

**

Hastaneye geldiğimde Onur hoca ortalarda yoktu. Danışma masasında oturan Eylül'e yaklaştım.

" Eylül, Onur hoca nerede? Kesin beni öldürecek."
Eylül sırıtıp bana doğru eğildi.

" Bugün şans senden yana Alyoş'um. Onur Bey daha gelmedi, aklın varsa koşup hazırlanırsın. "

Eylül'e hayali bir öpücük atıp asistanların kullandığı soyunma odasına girdim. Hazırlandıktan sonra Onur hocanın istediği raporları alıp dinlenme odasına çıktım. Tam odaya girecekken Onur hoca kolumu tuttu.

" Alya bugün hasta ziyaretine sen gideceksin. Hastanın adresini yazdım. Bugün çok sayıda ameliyatım var, sana güveniyorum sen bu işi başarırsın. "

Onur hoca başarılı bir doktordu. Gün içinde bir sürü ameliyata giriyor bir de bu yetmezmiş gibi durumu olmayan aileleri belirleyip her hafta evlerine gidip tedavi ediyordu. Listeyi elime aldığımda şaşkınlıkla bakakaldım. Belalı semt diye not yazmıştı hoca. Bir semt ne kadar belalı olabilir?

**

Geldiğim semt gerçekten de tuhaf bir yerdi. Sokakta yürürken insanlar konuşan fare görmüş gibi bakıyordu bana. Aklıma Çukur dizisindeki mahalleye polisin giremediği geldi. Buraya da doktor giremiyordu galiba. Listedeki eve gelmiştim. Ev harap bir haldeydi. Bazen Onur hoca bazı evlere erzak yardımında da bulunuyordu. Bu ev için not düşmüştü. Baba bir süredir işsizmiş. Anne kalp hastası aynı zamanda 3 aylık hamile. Zile bastım. İki dakika sonra kapıyı 5-6 yaşlarında küçük bir kız açtı. Ağlıyordu.. Salona geçtiğimde koltukta uzanan bir kadın ve yanı başında oturan bir adam vardı.

" Onur Bey'in asistanısınız galiba. Az önce arayıp söylemişti. Eşim sabahtan beri böyle, ayılıyor sonra tekrar halsiz düşüyor. Durumumuzu biliyorsunuzdur. " Kafa salladım. Küçük kız hâlâ ağlıyordu.

Mutfak olduğunu sandığım yere girdim. Bırak bir paket makarnayı evde bir lokma ekmek yoktu. " Ağlama tamam mı? Annen iyi olacak."

Telefonumdan market uygulamasını açıp alışveriş yaptıktan sonra salona döndüm, kadın kendine geliyordu.

***

Yemek yedikten sonra kendine gelmişti kadın. Bir miktar da para bırakıp evden ayrıldım. Buradan hemen ayrılmalıydım ama ne dolmuş ne de taksi vardı.

" Sen doktor musun? "

Sesin geldiği yere döndüm. Esmer kirli sakallı bir adam bir bana bir de elimdeki ilkyardım çantasına bakıyordu. " Evet. "

Ne olduğunu anlamadan iki adam daha gelip beni sokağın köşesindeki arabaya bindirmişti. Keşke kebap yiyip güvende olsaydım, beni kaçırmaları zor olurdu.

" Buraya girmenin yasak olduğunu bilmiyordum. Nereye gidiyoruz acaba? "

Beni takmamışlardı bile. Araba durduğunda yine karga tulumba indirdiler. Bunlar insanlıktan anlamıyor. " Yürüyebiliyorum ben beyefendi. Sizin beyniniz basmıyor galiba. "

Esmer olan diğerine dönüp " Bu kadınla işimiz bittiğinde kafasına ben sıkmak istiyorum. " dedi. Evet Alya'cığım. Bok vardı da çeneni tutamadın değil mi? Kesin akşam haberlerine çıkıcam kesin.

İçeri girdiğimizde yatakta bir adam yatıyordu yüz üstü. Bıçaklanmıştı.

" Onu iyileştir. "

Bir adamın yüzüne bir de yatan adama baktım. Gözlerim karardığında tutunacak bir şey bulamamıştım. Her şey ters dönmüştü. En son hatırladığım yere kapaklanmamdı.

Yüreğim Sende Kaldı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin