11-

4.7K 156 4
                                    

" İyi ki doğmuşsun prenses. " Hediyeyi açtığında kocaman gözleriyle bana baktı. Elindeki oyuncak bebek evini evirip çevirip çığlık attı. " Abla, çok teşekkür ederim. Seni çok seviyorum, yani şey.. hep seviyorum ama şimdi daha çok sevdim."

Hepimiz birden gülünce o da gülüp bana sarıldı. Doğan abi eşi ve oğluyla birlikte gelmişti. Onlar da  hediyelerini verip koltuğa oturdu. Doğan abinin oğlu Atahan daha beş yaşında olmasına rağmen çok akıllıydı. Bilmiş bilmiş laflar ediyor hiç bir lafın altında kalmıyordu.

" Alya abla, hep burada kalsan keşke." Gülüp yanaklarını sıktım.

" Ben doktorum ya ablacığım, o yüzden gitmem gerekiyor. Ama sık sık sizi ziyaret edeceğim. " Babamlar Salı günü döneceğimi sanıyorlardı ama ben bir süre Ankara'da arkadaşımın  evinde kalacaktım.

Telefonum çaldığında salondan uzaklaşıp balkona çıktım. Mert arıyordu. Biraz bekledikten sonra açtım. " Güzelim, ne yapıyorsun? " Yutkundum.

" Mira'nın doğum gününü kutladık. Birazdan uyurum galiba, sen ne yapıyorsun? " Biraz bekledikten sonra konuştu.

" Seni özledim. Eşyalarını hazırla, seni almaya geliyorum. Zorluk çıkarma bana olur mu? Kötü bir şey yapmak istemiyorum. " Telefon kapandığında korkuyla yanımdaki Atahan'a baktım. İşte şimdi boku yemiştim.

**

Mert:

" Baran! Onu bul, hemen!!"

Baran bilgisayarda bir şeyler yapıyordu, umurumda değildi. Onu bulması gerekiyordu. Görkem'e de ulaşamıyordum. Her şeyi planlamıştı. Önce bana yalan söylemiş sonra da ortadan kaybolmuştu.    Sinirle tısladım. Onu bulunca ne yapacağımı çok iyi biliyordum. Önce annesinden başlayacak, en son kardeşini öldürecektim. Alya yaşarken ölecekti. Yaşarken öldürecektim onu, tıpkı benim gibi olacaktı o da. Romantik adam Mert geçen sene Selin  ile birlikte ölmüştü. Ben nasıl acı çekiyorsam o da çekecekti. Benden bu kadar mı nefret ediyordu? Baran'ın sesini duymamla ona döndüm.

" Bulamadım. Ailesi bir kaç hafta önce taşınmış yeni adreslerini bulamadım abi."

Sinirle masanın üzerindeki viskiyi alıp kafama diktim. İlk fırsatta kaçmıştı. Seni istemiyor dedi iç sesim. Evet biliyordum ama işime gelmiyordu işte. Daha onunla görülecek hesabım vardı. 

" O zaman Görkem piçini bul. " dedim sinirle. Baran kafa sallayıp telefonundan birilerini arayıp konuştuktan sonra bana döndü.

" Buldum abi. Görkem şu an Roma'da bir otelde kalıyor. Bizim oradaki adamımızı yönlendirdim, özel jetle getirir buraya." Baran'ın bu kadar kapsamlı olmasını seviyordum.

Bunu yapmak istemiyordum ama mecbur bırakıyordu beni. Telefonumu elime alıp Alya'ya mesaj yazdım.

Mert:

Evimde bekliyorum güzelim, hadi gel. Seni affetmem için bir saatin var. Bir saat sonra yapacaklarımın sorumluluğunu kabul etmiyorum.

**

Alya

Kimseye bir şey belli etmemeye çalışıyordum ama çok korkuyordum. Görkem'in de telefonları kapalıydı.

Telefonuma bir mesaj daha geldiğinde korkuyla mesaja tıkladım. Bir video göndermişti Mert. Titreye titreye videoyu açtım. Görkem..

Görkem'in ağzı burnu kan içindeydi çok kötü dövmüşlerdi. Mert kadraja girdiğinde birden irkildim. " Kuzenin daha fazla dayanamaz güzelim. Ama sen şansını kaybettin, kuzenin senin yüzünden ölecek. "

Yüreğim Sende Kaldı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin