3.bölüm

8.7K 237 39
                                    

Burak....

Odamda saatlerce yatağımda dönüp durdum. Olmuyor ne yaparsam yapayım o güzel gözler hiç bir şekilde çıkmıyordu aklımda! Bir insan hem hırçın hemde bu kadar sakin olabilir mi? Peki ya o gözleri? Mavinin en koyu tonuna sahipti. İnsanı içine çekiyor adeta. O dudaklar off deliricem sanırım. Telefonumun zil sesi odada yankılandığında başımı sağ tarafa çevirdim. Elimi komodine uzatıp çalan telefonu elime aldım. Emre'nin aradığını görünce bıkkınca açıp kulağıma dayadım. "Alo oğlum! Nerdesin sen?" Bir elimi başımın altına alıp sakince cevap verdim. "Evdeyim. Uyumaya çalışıyorum" bir sürü ses gelmeyince ekrana bakıp, açık olduğunu görünce tekrar kulağıma dayadım.

"Sen ciddisin! Hastamisin yoksa? Bu saatte ne yatağı oğlum! ölümcül bi hastalığa falan mi yakalandın?" Hemen hemen bu hastalığa yakındı."Sacmalama lan! Canım sıkkın sadece. Ne istiyorsun? uzatmada anlat" Derin bir nefes aldığını duyunca gelecek olan cevabı bekledim. "Yok birşey! Sana geliyorum bi yere ayrılma" suratıma kapanan telefona bisürü baktıktan sonra komodinin üzerine bıraktım tekrar. Başımı olumsuzca sallayıp güldüm. Yavşak ne olucak! Sanki başka nereye gidebilirim. Bi süre daha yatakla içlı dışlı olduktan sonra, kapı sesiyle ayaklanıp odamdan çıktım. Nede olsa kimin geldiğini biliyorum. Salona geçtiğimde, Emre içeri doğru gelip üstüme atladı. Rahatsız onu üzerimden ittim.

"Amansız bi hastalığa yakalanmışsın diye duydum." diyip alayala güldü. Ona sırtımı dönüp koltuklara doğru yürüdüm. Sikeyim herşey çok güzel gidiyormuş gibi, birde şu yavşağın diline düştük iyi mi! Oda benim gibi Koltuğa oturup, sırıtarak beni izlemeye başladı. Bir süre daha böyle devam edince sinirle konuştum."Hayırdır lan! Ne diye sırıtıp duruyorsun?" Sağ bacağını sol bacağının üstüne atıp gevşekçe konuştu. "Birşeyler duydum. Duru muru ne ayak abi hayırdır?" Dediğinde rahatsızca kıpırdandım. "Oğlum ne olucak! Her zaman olduğu gibi işte. Anlarsın ya heves meselesi benim ki. Sanki tanımıyorsun beni" diyip umursamazca konuştum.

Bu kes gerilen o oldu."Bak biliyorsun durunun ikizi Berk benim yakın bi arkadaşım. Yani Duru'dan uzak dursan iyi olur senin için! Bende belki bu kes farklı olur diyordum ama insan yedisinde neyse yetmişinde o olurmuş! Zaten duru farklı, zor kızdır yani" diyip arkasına yaslandı. Kesinlikle doğru söylüyordu. Ben birisinde takılı kalmam, benim birinde takılı kalmam yatak odasına kadardı. Duru'da onlardan biri işte ama farklı oluşu, zor olması, beni ona daha çok çekmesine sebep oluyor du. Yinde sanırım emre doğru söylüyordu. Ondan uzak dursam iyi olurdu. Desemde olmuyordu. Onu  gördüğüm ilk andan beri, bir türlü çıkmıyordu aklimdan. Gözlerimi kapatıp o anı hayal ettim.

Siyah mini elbisesi, beyaz teni, kırmızı dudakları, arabadan inip çıplak ayakla üzerime yürüyerek meydan okuması! Beni mest eden o hafif bahar kokusu, onun o ince belini sarıp kendime çekişim, o an ki kalp atışlarım, hiç birşeyi çıkmıyordu aklımdan. En çokta içinde kaybolduğum denizi andıran keskin gözleri! Ve ipek gibi enfes kokan saç telleri, diyip başımı salladım. Gözlerimi açıp derin bir nefes aldım. Galiba, sanırım delirdim. Emre üst kattan aşağı inip kendini yanima attı. Hangi ara yukarı çıkmıştı bu herif?

"Ne düşünüyorsun oğlum kara kara? Bırak düşünmeyi de külübe geçelim. Aldığım haberlere göre enfes ateşli kızlar varmış! Bu gece kulüp te takılırız diye geldim bende" aslında fena fikir değildi. Böylelikle Duru'yuda tamamen aklimdan çıkarırdım. Kesinlikle ateşli bi parca fena olmazdı bu gece benim için. "Olur. Bu gece ateşli bi parçadan tatmam şart. Nede olsa bir hafta oldu birileriyle yatmayalı" diyip odama çıkmak için ayaklandım. Odama geldiğimde üzerimi değiştirip anahtarları alarak aşağı indim.

.....

Trafiğin aşırı yoğun olduğu bi saate denk gelmekte şansa dahildi herhalde. Bir elimi camdan çıkarıp, anlamadığım bir şekilde dudaklarımın arasından çıkan sözlere şaşırdım. "Şu Duru'yu nekadar tanıyorsun?" Emre sorduğum bu ani soruyla bana dönüp gözlerini kısarak bi süre beni izledi. "Oğlum bak hiç iyi şeyler sezmiyorum senden. Uzak dur şu kızdan dedim sana! Bak Berk'le kanlı bıçaklı gibidir ama en ufak birseyde Berk Duru için dünyayı yıkar" dediğinde umursamaz bir şekilde önüme döndüm. "Birşey mi dedim lan! Ben sadece ne kadar tanıyorsun dedim" Emre yola bakarak konuşmaya başladı.

Siyah kuğu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin