Siyah kuğu (Tamamlandı)

7.bölüm

Multi: Burak

......

Sessizce yapılan sabah kahvaltısından sonra Buse'yle yan yana oturmuş, anneannemin Müge anliyla olan sohbetini dinliyorduk. "Tabi zaten Müge kızımda safdı ya, hemen inanacak dı sana" diyip arkasına yaslandı.Gözlerini kısıp ekrana iyice baktık tan sonra dikleşti "Senin gözün göz değil. Şuna bak bak! Nasılda savunuyor kendini. Kesin varya senin parmağın vardır bu cinayette!" Başımı arkaya yaslayıp derin bir nefes aldım. Buse'nin sesini duyduğumda doğruldum. "Senin şu Zehra'nın acil olan işinden bi haberin var mı?" Bu sabah olan konuşmayı düşündüm. Zehra bu sabah bir işim var diyip apar topar gitmişti evden. Anneanneme yandan bi bakış attıktan sonra Buse'nin kolunu tutup yukarı odama çıktım. İçeri girip kapıyı da kapadık dan sonra yatağın köşesine oturup Buse'yi yanıma çektim.

Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım. "Dün gece çok susamıştım. Gözümü açtığımda gece saat 3 civarı falandı. Aşağı mutfağa su içmek için indiğimde, ilginç bi manzaraya tanık oldum." Buse anlamaz gözlerle bana bakıp dudaklarını araladı. "Ne! neye tanık oldun?" dediğinde ağzımda geveleyip sakince konuştum. "Berk ve Zehra iç içeydi resmen!" Buse'nin gözleri ağzı açık bir şekilde şaşkınca konuştu. "Yok artık! Sen yanlış görmüşsündür. Zehra'yla anneanneni karıştırmışsındır. O kadarı olmaz değil mi?" Diyip elini boşver dercesine sallayınca, kolunu tutup tekrar kendime çekip sinirle konuştum. "Sence öyle mi sanmışımdır? Saçmalama Buse konuşmaları dinledim. Zehranın bizden gizlediği şey Berk'e olan aşkıymış!" Buse son sözlerimi duyunca öylece baka kaldı.

Bir süre sonra dudaklarını araladı. "Kesinlikle ciddisin sen! Peki madem ozaman durum böyleyse Zehra bu sabah neden apar topar işim var diyip gitti. Senin onları gördüğünü mü gördü yoksa?" Buse'nin sesi dün geceyi düşünmeme neden oldu. Gece Berk'in Zehra'ya söylediği sözler aklıma gelince, ayaklandım. Sinirle elimi yumruk yapıp ağzıma dayadım. Oda da öyle volta atarken Buse'ye döndüm. "Hayır! Sen yanlış anladın. Bu tek taraflı birşey! Berk hayvanı Zehra'ya kısaca kesin bi dille! Seninle işim olmaz demeye getirdi" diyip sinirle dolaşmaya devam ettim. Berk mutfaktan çıkınca yakalanmamak için hızla banyoya girmiştim. Taki Zehra ağlayarak yukarı çıkıncaya kadar. Zehra odaya girip kapıyı kapadık dan sonra, banyodan çıkıp kapının ardında bi süre ağlayışını dinledim. O esna da içeri girip ona eşlik etmemek için zor tuttum kendimi. Çünkü Zehra eğer bunu bildiğimi bilseydi, acısı ikiye katlanırdı. Ve ben Zehra bunu söyleyene kadar, bu olayları bilmemezlikten gelicektim.

Buse şaşkınca konuştu."Inanmiyorum Zehra kahrolmuştur. Duru hadi Zehra nerdeyse yanına gidelim. Eminim bize ihtiyacı vardır. Yanında olmalıyız" dediğinde ayaklanan Buse'yi durdurdum. "Hayır Zehra'yı biliyorsun. Eğer şuan bize ihtiyacı olsaydı orda yanında olurduk. Belliki şuan bizi istemiyor. Oda en az bizim kadar hazır değil, bunu anlatmaya" Zehra anlatana kadar tek kelime konuşmayacaktık. "Peki ne yapıcaz? Bu böyle devam mi edicek? Hiç birşey bilmiyormuş gibimi yapacağız?" ellerimi arkamdan birleştirip bir kaç tur attıktan sonra Buse'ye döndüm. Başımı olumsuzca salladım. "Kim demiş böyle devam edeceğini. O Berk denen zibidinin bu yaptığı yanına kalmıcak! Daha sonra zaten Zehra anlatmaya yanaşmazsa biz bildiğimizi söyleriz" Buse bana doğru gelip düşünceli bir sesle konuştu. "Haklısın Berk'e ne yapmayı düşünüyorsun peki?" Sorusuyla düşünmeye başladım.

Tekrara önüme dönüp ellerimi arkadan birleştirip, bi süre öylece dönüp durdum. Aklıma gelen şeyle Buse'ye dönüp hain bi gülümsemeyle dudaklarımı araladım. "Şunun kendinden bile çok değer verdiği bi tişörtü vardı. Fiyatını duyunca ondan daha pahalı olduğunu düşündüğüm için kendinden çok değer vermesine hak vermiştim" diyip Komodinin üzerindeki makası elime alıp Buse'ye döndüm. "Ve ben küçük bi çalışmayla o tişörtü dahada bi değerli hale getireceğim" Buse gülerek yanıma geldi. "Bayılıyorum sana. Gel kız buraya anlından öpücem seni" diyip anlıma bi öpücük kondurup "Kesinlikle bunun bedeli bukadar hafif olmamalı yinede" zaten bu başlangıçtı.