34. bölüm

2.3K 81 0
                                    






..

Berk tepemde dikilip sinirle yüzüme baktı."Kalk kız oradan!" "Ya off Berk sen nereden çıktın ya! Oysa biz seni evde bırakmıştık." "Canım piknik yapmak istedi yasak mı?" "Başka yerde yapabilirdin pikniğini!" Berk Bura'ğa beni duymadı bile. "Sen ikizi mi niye böyle ıssız bir yere getirdin? Amacın ne senin?" Burak ayağa kalkıp Berk'in karşısında durdu. Nefesimi tutup kavgayı bekledim. Duyduğum görültüyle omuzumun üstünden arkama bakındım. "Allah kahretsin! Sabahın köründe,piknikte ne halt yiyorsak. Hayır bu taşın burada ne işi var?" Taşa takılıp düşen Zehra hem söylenip, hemde kendisini sözde bilerek düşüren, taşa ayağını vurup kenara attı. "İyi misin sen?" Berk'in sesini duyan Zehra hiç birşey olmamış gibi, eli belinde gülerek bizim olduğumuz tarafa baktı. "Yok birşey canım. İyim yani." "Tabi çok iyisin! Kızım geberip gideceksin. Yürürken biraz dikkat olsana!" Buse Zehra'nın kafasına vurup, bize doğru geldi. "Hadi diyelim sen Duru ve Bura'ğı basmak için geldin. Benim ne işim var burada Allah aşkına?" Buse'nin sözleriyle Berk'e baktım. "Amacın belli oldu. Onu geçtim bari insanları peşinden sürüklemeseydin." Arkadan gelen Emre, Can, Yeliz. Ne Yeliz mi? "Sende mi hain kuzen?" Diyen Burağ'a yandan baktım. "Kuzen ben gelsem de gelmesem de basılacaktınız. Bari bende geleyim dedim. Hem zaten bizim Can'la işimiz var. Size biraz takılıp gideriz." "Her neyse hadi piknik yapalım. Nasıl piknik oluyorsa artık?" Ben Zehra'nın dediğine gülerken Berk, Burak ve benim ortama geçip oturdu. "Derdin ne senin?" Berk Bura'ğa ters bir bakış attı. "Derdim falan yok. Oturdum sadece yasak mı?" "Çok merak ediyorum, siz ikiniz ne zaman anlaşacaksınız?" Sorduğum soruyla ikisi de omuz silkip başka yere baktılar.

"Benim hiç böyle sorunlarım yok. Ne şanslıyım adamım." Diyip Buse'yi kolunun altına çekti. "Sen yinede yılışma fazla." Buse söylenerek Emre'yi itince, Emre'nin yüz ifadesine bakıp güldüm. "Ee dedim ben sana bu daha iyi diye." Zehra'nın sesiyle o tarafa dönünce, şaşkınca baka kaldım. "Evet ya iyikide dediğini yapmışım. Gel kız buraya öpeceğim seni." Ne doğru görüyor olamam değil mi ben? Gözlerimi kısıp iyice baktım. Yok bu Alex ve Zehra olamaz, imkansız bu yani? "Çek lan elini kolunu." Hızla kalkıp Zehra'yı kendine çekti Berk. "Offf ne çekiştirip duruyorsun be!" Berk Zehra'yı takmadan, parmağını Alex'e doğru salladı. "Bana bak Zehra'ya karşı en ufak bir temasın olursa elimde kalırsın, haberin olsun!" Yok artık! Daha düne kadar Zehra, Berk ve Alex'i kıskanmıyormuydu? Hangi ara bunlar bu duruma geldi aklım almıyor? "İyi bari en azından bizi rahat bırakır bugün." Burak söylenip sırtımı göğsüne yaslayınca, bakışlarımı onlardan aldım. "Yani sende haklısın tabi de, bu durum beni şaşırttı." Çenesini boynuma yaslayıp mırıldandı. "Bence haklı. Sonuçta temas önemli birşey." "Burak Allah aşkına iyimisiniz siz? O Alex biliyorsun değil mi? Kıskanmanız çok saçma!" "Berk'i bilmem ama ben seni bazen Zehra ve Buse'den bile kıskanıyorum." Konuşmasını bitince ona döndüm. "Yok artık! O kadar da değil herhalde?" Bana olan bakışları içimi ısıtırken, kolunu omuzuna yasladı. "Öyle işte. Onlar hep seninle, benden çok onlarla takılıyorsun. Buda beni sinir ediyor bazen. Ne bileyim işte, hep benimle ol istiyorum." Sırıtınca gözlerimi kıstım.

"Geç otur sende şurada!" Oturup Zehra'yı dibine çeken Berk'le sırtımı tekrar Bura'ğa yasladım. "İyi be birşey dedik sanki!" "Senide uyarma ma gerek yoktur umarım? Şu herifden uzak dur!" Alex Berk'e ters ters baktı. "Herif mi? Ay sen ne öküz çıktın be! Yani var ya Zehra'cım Allah yardımcın olsun." "Zehra'cım ne lan! Düzgün konuş." Bu konuşma nereye varacak inan bende merak ediyordum. "Siz hangi ara bu duruma geldiniz? İnan aklım almıyor artık sizi." Buse'nin sözlerini başımla onayladım. "İnan bende anlamadım." Alex omuz silkti. "Biz zaten Berk'ten önce iyi anlaşırdık. Aramızı açan oydu." Zehra hızla başını salladı. "Evet o benim bitanecik kankamdı. Sizde biliyorsunuz zaten." Berk Zehra'yı sinirle yanına çekti. "Bana bak lan! Bana kanka ayağı falan yapma, ikiniz de birbirinizden uzak duracaksınız o kadar!" "İyi be bende kankam Furu'nun yanına giderim." Diyip ayaklanan Alex'le Burak adeta hırladı. "Geri bas fena yaparım!" "İyide sizden önce ben vardım. Bunu biliyorsunuz değil mi?" Ayaklandım. "Evet o vardı. Siz hayırdır ya hım?" Elimi belime yaslayıp tepeden Bura'ğa baktım.  Oda bana ters bir bakış attı. "Asıl sen hayırdır?" Diyip bana ve Zehra'ya baktı. "Siz şimdi bize karşı isyan mı başlattınız?" Berk'te Bura'ğa uyup ayaklandı. "Peki bunun sonrası da var biliyorsunuz değil mi?" Diyince yutkundum. Burak rahat bir şekilde yerine yayıldı. "Aman isyanda neymiş canım." Diyip elimi salladım. "Hadi bakalım piknik yapalım." El çırpıp Zehra'yı yanıma çektim. "Kesinlikle haklısın canım. Hadi piknik yapalım." Berk ayağa kalkıp Zehra'nın elini tuttu. "Hedi bakalım, madem bu kadar heveslisin piknik yapmaya, bizde yaparız." Burak da yanıma geldi. "Hadi sende gel bakalım." Elimi tutup peşinden sürükledi.

Siyah kuğu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin