Siyah kuğu (Tamamlandı)

Final

Multi: Mavi

....

4 yıl sonra..

Sessizce odadan çıkıp aşağı indim. Benim yaramaz kızım ortalıkta gözükmüyordu. Belli ki yine bir işler çeviriyordu. Merdivene geldiğim de Mavi' yi merdivenin son basamağında oturmuş buldum. Biraz eğilince Fisun'un yavrusu boncuğu bacaklarının arasına alıp birşeyler söylediğini işittim. Sessizce yerime oturup onu dinledim. "Tama tama şenide şeviyom." Diyip kucağına çekti. Dudaklarımı bir birbirine bastırdım. Kızım bazen öyle kelimeler kullanıyordu ki, anlamak için bir kaç kes sormak zorunda kalıyordum. İşin ilginç tarafı ise sandığım gibi kızım baba düşkünü olmamıştı. Kızım babasına değil annesine aşık bir kızdı. Öyle ki ben değil Burak bizi kıskanıyordu. Buda beni oldukça eğlendiriyordu. "Anne!" Diye seslenen Mavi'ye döndü bakışlarım. Kocaman gülümsedim. "Bitanem ne yapıyorsun burada?" Boncuğu bırakıp kollarımın arasına girdi.

Kollarını boynuma sarıp hüzünle konuştu. "Şeni aradım ben, ama şen yok." Kollarımı ona sıkıca sarıp kendime çektim. Anladığım kadarıyla kızım beni aramış ve bulamamış. Yanağına sulu bir öpücük bırakıp geriye çekildim. "Annem ben banyodaydım. Keşke oraya da baksaydın." Açılan kapı sesi ile kollarımdan çıkıp koridora baktı. "Baba gelmiş!" Diyip heyecanla kapıya koştu. Burak arkasını dönünce eğilip kollarını açtı. "Gel bakalım güzel kızım." Mavi kahkaha atıp babasının kollarına atladı. Burak ayağa kalkıp etrafında bir tur döndürüp salona geçerek koltuğa bıraktı kendini. "Ne yapmış benim kızım bugün bakalım?" Mavi gözlerini büyütüp heyecanla yaptıklarını anlatmaya başladı. "Ben anne çek yaptım. Yumuyta kıydım. Çoy yoruldu ben." Burak dudaklarını ısırıp Mavi'yi sıkıca sardı. "Yemin ediyorum ısırarak yiyeceğim seni." Yüzümü huysuzca astım. Evet kızım babasına aşıktı. Babası da kızıma bitiyordu. Kıskananda Burak değil bendim.

"İyi valla buldunuz birbirinizi unutunuz yine beni." Burak kızını mıncıklamayı bırakıp yüzünü bana çevirdi. "Sanırım annen bizi kıskandı." Diyip bakışlarını Mavi'ye çevirdi. Mavi kıkırdayıp babasına başını sallayıp "Annede delsin." Burak Mavi'nin yanağını sıktı. "Oda gelsin bakalım." Diyip diğer boşta kalan dizine vurdu. "Gel kız sende buraya." Ayaklarım benden bir haber ona doğru giderken dizine oturup kollarımı özlemle ona sardım. Burak anlamış olacak ki kulağıma doğru fısıldadı. "Sanırım karım beni özlemiş." Dudağımı dişlerimin arasına alıp başımı boynuna gömdüm. Beni iten küçük kollarla başımı kaldırıp kızıma baktım. "Baba benim." Dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım. "Hadi oradan önce ben buldum onu." Dediğimde keskin bakışları Bura'ğa sardığım kollarıma çevrildi. Elini Bura'ğın yanağına koydu. "Baba çen benim hı benim." Burak gülerek beni bırakıp Mavi'yi kucakladı.

Yana kayıp kollarımı göğsümde birleştirdim. Hep aynı şeydi. Mavi Bura'ğa iki kelime söyleyince Burak zaten beni unutuyordu. Bu küçük cadıdan bir kaç ders mi alsam acaba. Baba kızı baş başa bırakıp mutfağa geçtim. En iyisi birşeyler yapmak diyip kollarımı sıvadım. Tam işe girişiyordum ki, mutfak masasında unuttuğum telefonuma baktım. Sesiz bir iç çekip masaya eğildim. Arayan kişi Zehra'ydı. Telefonu açıp kulağıma dayadım. "Alo" dememle Zehra'nın bağırması bir oldu. "Ne alosu ha! Ne alosu! Neden geç açılıyor bu telefonlar?" Şaşkınca gözlerimi kırpıştırdım. Belli ki sinirleri yine gerilmişti. "Pekala ne oldu? Yine neden bu kadar sinirlisin?" Derin bir nefes verip hızla konuştu. "Ne olacak sence, vallahi boşayacağım Berk'i" "Nah boşarsın beni." Arkadan duyduğum Berkin sesi ile gülümseme mi bastırdım. "Duru ile konuşuyorum araya girip durma!" Bir arbede oluştu. "Senin o orta parmağını..   Duru kapat sen kapat!" Diyip telefonu suratıma kapatınca gülüşümü tutamadım.