27.bölüm

2.6K 99 8
                                    






.....

"Allah aşkına Zehra ne istiyorsun ya sen bizden!" Diye söylendim. Üç saattir bizi bir yere götürmek için yalvarıyordu. "Ne olur birşey söyle Buse ya. Ne olacak sanki gelseniz benimle!" Diyerek Buse'nin ayağına kapıldı. "Kızım manyak mısın sen! Duru kabul etse ben zaten geleceğim." Diyip topu bana attı. Zehra'nın ayağını bırakacak gibi bir niyeti olmadığını fark eden Buse, ayağıyla Zehra'yı geri itip yatağa uzandı. "Bakma bana böyle, gelemem Burak'la uğraşamam ben." Diyip huysuzca yüzümü astım. Neymiş eğer bundan sonra onsuz çıkarsam gelip babama sevgili olduğumuzu ve her gün düzenli öpüştüğümüzü söyleyecek miş manyak! Yapamazsın diyemedim çünkü yapardı. "Ya ne olacak sanki ya, ben senin için kaç kes Berk'e yalan söyledim." Bu son kurşundu. Mahsumca bana bakan Zehra'ya daha fazla dayanamayarak ayağa kalktım. "İyi be ne diye duygu sömürüsü yapıyorsun. Kalk hadi nereye gideceksek gidelim." Dediğimde sevinçle üstüme atladı. "Ya ama sen bitanesin Durum benim ya!" Sulu sulu öpmeye çalışırken onu kendimden uzak tutmaya çalıştım. "Bak eğer öpersen gelmem." Dememle uzaklaşması bir oldu.

Geldiğimiz yere ağzı açık bir şekilde bakarken, neden buraya geldiğimizi anlamış değildim. "Allah kahretmesin seni Zehra! Ne işimiz var burada?" Diyerek parmağımla etrafı işaret ettim. "Neden şunun aklına uyuyoruz bende onu anlamış değilim." Diyen Buse'yle birbirimize baktık. "Ne demek ne işimiz var burda? Kızlar hemen toparlanıp kendinize geliyorsunuz." Telefonu eline alıp gelen mesaja bakıp tekrar konuştu. "Evlenmemiz yakın gözüküyor Berk'le, o yüzden bu düğüne gidip gelin nasıl olunuyor öğrenmem lazım." Buse hayretle Zehra'ya baktı. "Ruh hastası! Evlenecek olan sensin. Biz neden öğreniyoruz gelinin ne yaptığını?" Buse'nin dediklerine başımı sallayıp Zehra'ya baktım. "Ne demek ne işimiz var? Siz evde mi kalacaksınız yani? Hoş Buse evde kalır o kesin de" diyip Buse'ye baktı. "O neden miş?" Zehra kararsızca Buse'ye baksa da ağzındakini daha fazla tutamadı. "Neden olacak, baksana çocuk beni öpeceksin dediği için bastın tokatı. Kim bilir öpeseydi ne yapardın?" Demesiyle şaşırma ma kalmadan Buse Zehra'nın üzerine yürüdü. "Sen bizi mi dinliyordun?" Diyip Zehra'yı kovalamaya başlayan Buse baktım. "Gel buraya kaçma sakın!" Etrafim da tur atamaya başlayan ikili sayesinde gözler üzerimizede durmuştu.

"Asla öyle birşey yapmadım. Siz çok sesli konuşuyordunuz!" Nefes nefese konuşmaya çalışan Zehra'ya dikkat kesildim. Duvara sırtımı dayamış arabanın etrafında kovalamaca oynayan ikiliye baktım. "Ne zaman biter sence bu kovalamaca?" Diye soran Yeliz'e omuz silktim. "Bilmem sabaha kadar da uzayabilir emin değilim." Dediğimde güldü."Ama çok tatlılar" dediğinde gülerek doğruldum."Yeter değil mi kızlar bu kadar? Hadi artık ne yapacaksak yapalım. Burakk fark etmeden eve gitmem lazım." Dediğim de Yeliz şaşkınca yüzüme baktı. "Ne Burak bilmiyor muydu?" Gözlerimi acıyla yumdum. "Lütfen yapmadım de!" Diyip gözlerimi açtım. Yeliz sertçe yutkundu. "İnan ki bilmiyordum. Nereye diye sorunca sizlerle buluşacağımı söyledim." Buse ve Zehra burayı daha heyecanlı bulmuş olacaklar ki, anında kovalamacayı bırakıp yanımızda soluğu aldılar. "Bence hala birşey bildiği yok. Sadece bizimle buluşacağını söylemiş." Nefes nefese konuşan Zehra'ya bir bakış atıp önüme döndüm. "Haklı burada olduğumuzu bilmiyor sonuçta." Diyip kolunu omuzuma atan Buse'ye baktım. "Evet nerede buluşacağımızı sormadı zaten." Yeliz'in son sözü beni tamamen ikna ederken, başımı sallayıp düğünün olduğu salona doğru yürüdük.

"Iy şuna bak şuna! Ben asla böyle bir gelin olmam." Buse'ye gülüp dans eden gelin ve damada baktım. Zehra gülerek Buse'ye yandan bir bakış attı. "Sen gelin ol da, böyle gelin ol ona bile razıyım." Gözlerim dehşetle büyüdü. Bu kız bir gün Buse'nin elinde kalacaktı buna emindim artık. "Bana bak! Hala sana çok sinirliyim, bence daha fazla zorlama beni." Buse'nin Zehra'ya olan bakışını fakr edince Zehra'ya dirsek atıp ağzımın içinden mırıldandım. "Bence sen daha fazla kaşınma." Diye uyardığımda Zehra yüzünü asıp önüne döndü. "Kızlar ben mi yanlış görüyorum, yoksa bu grup bize mi bakıyor?" Yeliz'in sesiyle karşıya baktım. Tam da bizim gibi dört kişilerdi ve cidden bize bakıyorlardı. "Kesinlikle bize bakıyorlar!" Diyip rahatsızca bakışlarımı başka tarafa çevirdim. Böyle şeyler neden hep bizi bulur ki? "Ayy buraya doğru geliyorlar! Berk bu kes cidden beni kesecek!" Zehra'nın bağırmasıyla yerimden sıçradım. "Yemin ediyorum Zehra, Burak beni terk ederse, seni kendi ellerimle büyük bi zevkle boğarım!" Buse Zehra'ya bakıp sinirle konuştu. "Seve seve yardım ederim sana Durucum." Tam cevap verecekken, hiç olmasını istemediğim şey oldu.

Siyah kuğu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin