24.bölüm

3.4K 101 3
                                    

Multi: Burak ve Duru

.....

"Ne oldu?" Diyip şaşkınca Zehra'ya baktım. "Selim abim gelmiş" yüzüme bakıp sertçe yutkundu. "İşte şimdi bittim." Söylenip gözlerini kapattı. Zehra için üzülsem de Berk'e bakıp güldüm. "Sen niye gülüyorsun?" Zehra'nın sorusuna omuz silkip Bura'ğa yaslandım. "Birazda Berk sürünsün." Burak gülerek kolunu omzuma sarıp beni kendine çekti. "Çek lan elini oradan." Berk'in sesiyle irkildim. "Bence sen artık kendi derdine yan kardeşim." Berk Bura'ğa anlamsızca bakıp başını salladı. "O neden miş?" Burak elini Berk'in omuzuna teselli edercesine yaslayıp keyifle konuştu. "Zehra'nın abisi gelmiş kardeşim. Artık kolay gelsin mi diyeyim bilemedim ki şimdi." Berk şaşkınca Zehra'ya baktı. Sanırım keyfim yerine gelmişti. "Hadi ikizim kolay gelsin sana. Biz Burak'la biraz kafa dinlemeye gideceğiz." Diyip konuşmasına fırsat vermeden arkama dönüp Bura'ğın elin tuttum."Selim abiye selam söyleyin. Benim yerime öpersin ikiz." Dediğimde Burak elimi sıktı.

"Kimseyi öpemezsin!" Diyen Burak'la kaşlarımı çattım. "Lafın gelişi dedim. Ayrıca Selim abim o benim, tabiki de öperim." Diyip iç çekip konuşmaya devam ettim. "Çok yakışıklı ne yapayım insanın öpesi geliyor." Elimi neredeyse fırlatacak şekilde bırakıp sinirle konuştu. "Ne demek abim lan o benim! Abi falan anlamam ben. Sakin abi ayağı yapma bana!"Şaşkınca yüzüne baktım. "Neden onunla aramda birşey var mış gibi konuşuyorsun?" Arabanın kapısını açıp içine girerken söylenmeye devam etti. "Ben anlamam çok gördük abi ayağına gidenleri." Dediğin de bende arabanın kapısını açıp içine yerleştim. "Selim abim evli, ayrıca ona yürüyen bendim." Diyip iç çekerek ayağımı öne doğru uzattım. "Ne demek ben yürüyordum?" Başımı yana çevirip Bura'ğa baktım. Şaşkınca gözlerini açmış bana bakıyordu. "Hım ben yürüyordum evlenecektik biz Selim abiyle" diyip hayal kırıklığıyla önüme döndüm. Ne olmuş yani benden büyükse, hani aşk engel tanımazdı. "Ne diyorsun lan sen! Evlilik falan. Bana bak düzgün konuş sinirlerim tavan yapıyor!" Dediğinde gülüp ona döndüm.

"Çok kıskançsın." Diyip sırıttım. Tam cevap vereceği esnada telefonu çalındı. Söylenerek telefonunu açıp kulağına dayadı. Karşı tarafı dinledikten sonra sakince konuştu. "Yok canım eve geçiyorum ben." Dediğinde gözlerimi kısıp dudağımı kemirdim. Kime canım diyordu ki? "Tamam keyfine bak sen." Gülerek telefonu kapattı. "Kimdi o?" Dediğim de omuz silkti. "Bir arkadaş" dediğinde kaşlarımı çattım. "Kız sesi geliyordu ve sen canım dedin." Arabayı çalıştırıp sırıtarak önüne döndü. "Çok kıskançsın sevgilim." Sevgilim kelimesini duyunca telaşla önüme döndüm. "Öyle" diyebildim sadece "Arayan Yeliz." Rahatça geriye yaslandım. "İyi demedim birşey zaten." Diyip konuyu anında değiştirdim. "Onu bırak da neden sana gidiyoruz bu saate?" Diyip yandan ona baktım. "Neden olacak bütün gece senin ruh takıntın yüzünden uyuyumadım. Biraz olsun uyumaya ihtiyacım var." "Ama benim uykum yok." Ona döndüğüm de bir an durdum. Gözlerim üzerinde gezinde, neden bu kadar çekici ve kaslı oluyordu ki? "Manzaran güzel mi bari?" diyip göz kırpınca, yan dönüp ellerimi yanağıma yasladım. "Hım çok güzel." Dediğim de gülüşü kulaklarıma doldu. "Elbet seni izleme sırası bana da gelir bir gün." Dediğin de kaşlarımı çattım. "O ne demek?" Bana bir saniyelik bakış atıp önüne döndü. "Şöyleki, şu an sen beni izliyorsun ama ben araba kullandığım için seni izleyemiyorum ve bu çok kötü birşey." dediğinde sırıttım.

Gözlerimi yavaşça aralayıp olduğumu yeri anlamaya çalıştım. Burak kollarını sıkıca belime sarmış, rahatça uyuyordu. Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Huzurlu bir uykudaydı. Çok yakışıklıydı. Bir erkeğe göre inanılmaz uzun kirpikleri, dolgun dudakları kızarmış, belli ki şuan çok rahattı. Dudaklarımı dişlerimin arasına aldım. Nedense onu şuan çok öpmek istiyordum. Kaşlarım çatıldı. "İyi de neden öpmüyorum ki?" Diye söylenip gözlerimi kıstım. "Yarım saattir beni öpmeni bekliyorum ve inanki daha fazla bekleyecek takatım yok." Dediğinde şaşırma ma fırsat vermeden dudağını dudağıma yasladı. Şaşkınlığım dan sıyrılıp öpüşüne karşılık verdim. Karşılık vermemle birlikte, ters dönüp beni altına alarak, öpüşüne daha tutkulu devam etti.  Nefes nefese geri çekildiğimde sinirle omuzuna vurdum. "Neden her fırsatta beni öpüyorsun?" Diyip kızgınca kalkmaya çalıştım.

Siyah kuğu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin