26.bölüm

2.9K 96 25
                                    




.....

"Ya şuna bak çok güzel değil mi?" Diyip cama yapışan Zehra'ya güldüm. "Ne olur bakalım lütfen ne olur" Buse yalvaran Zehra'ya bakıp, sabır diler gibi başını yukarı kaldırdı. "Bakalım baş belası ona da bakalım." Diyip önden gitti. "Yaa sen bitanesin ya bitane!" Diyerek Buse'nin üstüne atladı. Buse Zehra'yı üzerinden itip saçını düzeltti. "Kene gibi yapışma be yürü hadi." Önümden yürüyüp giden ikiliye güldüm. Bu işte bir terslik vardı. Sözde delil aramak için evden çıktık. Alışveriş merkezinde ne işimiz vardı onu almış değildim. Zehra'nın deliler gibi yaptığı alışverişi izlemekte ayrı bir işkenceydi tabi! "Şuna bak ya resmen delirmiş!" Ağzım açık bir şekilde Zehra'yı izlerken Buse'ye döndüm. "Ya şuna bak çok tatlı ya" sanırım Buse'nin de Zehra'dan bir farkı yoktu. Elinde tuttuğu mini elbiseye aşkla bakıyordu. "İkiniz de manyaksınız!" Diyip arkama dönmemle topuklu ince ayakkabıyla karşılaşmam bir oldu. "İlk görüşte aşk diye buna derim ben." Diyip koşarak ayakkabıyı kucağıma aldım. Ne sonuçta Zehra ve Buse'yle büyüdüm çok normal değil mi bu davranışlarım.

"Zehra nerede?" Buse'nin sesiyle gözlerimi kucağımda ki ayakkabıdan ayırdım. "Bilmem buralar daydı." Diyerek etrafa bakındım. Zehra'nın bize seslenmesiyle Buse'yle aynı anda ona döndük. Tam ağzımı açıp önünde cam var diye bağıracakken omuz silktim. Herşey için çok geçti. "Allah kahretsin! Hangi aptal buraya görünmez cam koyar ki?" Diyip sızlanınca Buse kahkaha atarak bana yaslandı. Buse'yi itip Zehra'ya yaklaşarak başına baktım. "Gayet görünür cam var orada Zehracım. Bugün her yeri görünmez gören sensin." Diyip güldüm. "Of sıkıldım ya hadi çıkalım şuradan zaten Berk arayıp duruyor." Zehra'nın konuşmasına aldırmadan, ilerde arkadan gördüğüm kadına gözlerimi kısarak baktım. "Durun kızlar şu kızın üstündeki elbise çok hoşuma gitti nereden aldığını sorup geleceğim." Onların cevabını beklemeden kadına yaklaştım. "Pardon kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama birşey sorabilir miyim?" Kadından ses çıkmayınca kaşlarımı çatarak elimi belime yasladım. Tam önüne geçip çirkefleşecekken, utançla gözlerimi kapattım.

"Gülmeyin artık sizde!" Desemde susmayan Buse ve Zehra'ya sinirle baktım. "Öğrendin mi bari nereden aldığını." Diyip kahkaha atan Buse'ye ters ters baktım. "Nereden bileyim insan olmadığını çok gerçekçi duruyordu benim hatam değil." Zehra'dan gelen kahkahayla kaşlarımı çattım."Tabi cama kafa attığımda da benim suçum değildi ama oldu işte!" Onun o anki hali gözümün önüne gelince, bende kahkahayı bastırdım. "İkiniz de rezilsiniz." Diyip bize katılan Buse'yle daha çok güldük. Seviyorduk işte birbirimizi. İyi veya kötü, ne yaparsak yapalım biz dosttuk, kardeşdik her şekilde kabullendik birbirimizi. Gözlerim gördüklerinden emin olmak ister gibi tekrar tekrar aynı yere takılıp durdu.  "Kızlar ben mi yanlış görüyorum yoksa bunlar bizimkiler mi?" Zehra ve Buse benim baktığım tarafa aynı anda baktılar "İlginç bizimkilere çok benziyorlar" Buse Zehra'ya umutsuz bir bakış attı. "Ne ilginç ki onlar zaten sizinkiler!" Zehra'nın gözleri kocaman açılınca telaşla kaçırdığım bir detay varmı diye bir daha baktım. Sertçe yutkundum. Alex'i Berk'in kolunda görmemle derin bir nefes aldım. İşte savaş şimdi başlıyordu. "Senin ben o kolunu!" Diyerek onlara doğru hızlı adımlarla yürüdü.

"Çek o elini yoksa ben kıracağım o eli!" Diyip Alex'i iterek uzaklaştırıp Berk'ide kolundan tutup kendine çekti. "Ay şuna bak şuna yedik sanki sevgilisini. Görmemişin bir sevgilisi olmuş haspam!" Zehra kaşlarını çatıp öfkeyle Alex'e baktı. "Bana bak uzak duracaksın Berk'ten yoksa çok fena olur bak!" Alex delirmiş gibi Zehra'ya doğru yürüdü. "Olmuyorum kız uzak falan ne yapıyorsan yap!" Zehra öne doğru atılıp Alex'in dibinde durdu. "Öyle mi sen bilirsin." Tam harekete geçecekken, Berk Zehra'yı tutup kendine çekti. "Sakin ol vahşi kedicik, kimsenin beni elinden aldığı yok ben hep seninim." Demesiyle Zehra Alex'e bakarak Berk'e sarıldı. "Neredesin sen? Kaç defa aradım seni insan bir merak edip neden arıyor der!" Burağ'ın sesiyle ona dönüp dudağımı ısırdım. "Şey özür dilerim vallahi bilerek olmadı telefonumu sessiz de unutmuşum." Kahretsin! Kızlarla çıkarken annem aramasın diye sessize almıştım. Sonrası ise tamamen aklımdan çıkmıştı. Kulağıma yaklaşıp sessizce konuştu. "Ben anlamam bir öpücük verirsen affederim." Dediği şeyle vücudumu saran sıcaklığa engel olamayıp nefesimi tuttum. "Şöyle şeyler söylemesen ortalıkta biri duyacak." Diyip yandan Berk'e ufak bir bakış attım.

Siyah kuğu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin