25. bölüm

3.4K 105 12
                                    

Multi: Burak & Duru


"İyi misin?" Diyip iç çektim. "Hım hiç olmadığım kadar hemde." Dediğinde gülümsedim. Kollarını sıkılaştırdığın da parmaklarımı yumuşacık saçlarının arasına daldırdım. Nedense içim çok tuhaf olmuştu. Bura'ğın hikayesini öğrendiğim de Zehra ve Buse'yi arayıp beni bu gece idare etmelerini söylemiştim. Burağ'ı yanlız bırakmak istemedim. "Yerini beğendiğin sanırım." Diyip kıkırdadım. Yinede bir yanım eksik gibiydi. Burağ'ın bu yaşa kadar anne sevgisi görmemesi içimi yakıyordu. Gözümün önüne küçük bir Burak gelince ürperdim. "Yerim hiç olmadığı kadar çok güzel sevgilim." Nedense bu sevgilim kelimesini ondan duymak çok başka oluyordu. Sanırım bu sevgilim kelimesini hep duymak isteyeceğim şeydi. Saçlarını karıştırıp sinirle söylendim. "Neden sesindeki tını bana sapıkça geliyor?" "Neden aklın sürekli oralarda da senin?" Diye karşılık verince gözlerimi kıstım. "Aklımın bir yerde olduğu yok benim." Pislik işte sanki ikimizde bilmiyoruz kimin aklı nerede olduğunu. "Bence sen beni sevmeye devam et" diyip ellerimi saçlarına götürdü. Bu hareketiyle gülümsedim. Parmak uçlarımı saçlarının arasına daldırıp pencereden dışarıya baktım. Burağ'ın babası Lale teyzeyi nasıl olurda aldatmış hala aklım almıyordu. Başkalarımı pencereden alıp iç çektim.

"Bence biz bu işi fazla uzatmayalım. Evlenelim gitsin ne diye uzatıyoruz ki?" Dediğinde ufak çaplı bi öksürük krizi geçirdim. "Deli misin sen ya ne evlenmesi! Babam duyarsa beni öldürür!" Diyip şiddetle red ettim. Ben daha babama sevgili olduğumuzu açıklayamazken şimdi nasıl olurda baba ben evleniyorum diye bilirdim? Burak doğrulup elini yanağıma yaslayınca yüzüne baktım. "Ne bilim birdaha kimse senin gibi sevmeyecek beni. Seni kaybetmek istemiyorum." dediğinde dudağımı ısırdım. Sanki şuan ne derse desin evet diyeceğimi biliyormuş gibiydi. Ellerimi boynuna sarıp sıkıca kendime çektim. "Sence seni bırakacak gibi mi duruyorum? Son nefesime kadar seninleyim." Dediğimde  kollarını sıkıca belime dolayıp bedenimi sardı. Her ne kadar gerçek annesini merak etsem de sormadım. Ama bu hikaye eksik geldi bana. Lale teyze doğum da bebeğini kaybettikten sonra Hikmet amca diğer kadından olan çocuğunu yani Burağ'ı Lale teyzeye getirip bakmasını istemiş ve Lale teyze bunu kabul etmiş. Sanırım kabul etme nedeni hıncını küçücük bir çocuktan almak. Eksik olan parça ise, bütün bunlar olurken Burağ'ın gerçek annesi neredeydi?

"Son nefesime kadar benimlesin." Diyip boynuma derin bir öpücük bıraktı. "Tabi sende bana ait oluyorsun sonuçta bu işler karşılıklı." Diyip gözlerimi kıstım. "Bilemeyeceğim artık bakalım beni elinde tutabilecek misin?" Dediğinde geri çekilip ters bir bakış attım. "Senin aklını alırım.Bence kaşınma yakışıklı sevgilim." Diyip gözlerine baktım. Beni takmamış gibi uzanıp kolumdan tutarak üzerine çekti.  "Benim aklım zaten sende güzelim yorma sen kendini." Diyip gülünce bende üstünde ki yerime iyice yerleşip rahat bir pozisyon aldım. "Ha şöyle sevgilim senin aklın hep bende olsun." "Sen kollarımın arasındayken annemin bana olan sevgisizliği aklıma dahi gelmiyor." Dudağımı ısırıp sormamam gereken soruyu ağzımdan kaçırdım. "Lale teyze nasıl olurda hala babanla evli kalmış peki? Yada sen hala nasıl olurda o kadına anne diyebiliyorsun?" Diyip sinirle gözlerim kapattım. "Bilmiyorum. Belki de inatla annem o olsun istedim. O benim için hep başkaydı. Ne bilim beni ona çeken birşey oldu. Babamın yanında nasıl kalıyor kısmına gelirsek onu ben bile bilmiyorum. Tek bildiğim babamı çok seviyor. Belki de bu yüzden gidemiyordur ondan." Dediğinde düşünmeye başladım. Kendimi o kadının yerine koyup empati kurmaya çalıştım. Sonra hemen vazgeçtim.

"Merak etme herşey geçecek. Belki bir gün inşallah istediğin bir yuvaya sahip olursun." "Ben yuvamı zaten buldum. Benim yuvam sensin." Dediğin de gözlerinin içine bakıp elimi yanağına yasladım. "Seni seviyorum." Dudaklarına kısa bir öpücük bırakıp geri çekildim. "Sende buldun tabi fırsatı hemen değerlendir." Gözlerimi kısıp yüzüne baktım. "Anlamadım hangi konuda fırsat kolluyormuşum?" Omuz silkip saçımı yüzümden çekti. "Baksana sürekli öpüyorsun içinde nasıl kalmışsa artık." Yüzüne bakıp başımı salladım. "Nasıl oluyor da bunca olan şeyden sonra aklın hala oralarda hala anlamıyorum." Güldü. "Kızım ben yıllardır böyleyim alışkanlık, yani bünye alışmış bir kere, ben hikayeme baş karakter olmayı seviyorum." Gözlerimi kısıp yüzüne baktım. Fark ettiğim şeyle gözlerim kocaman açıldı. "Nereme bakıyorsun sen be!" Dediğim de sırıtarak bana baktı. "Ne benim suçum yok sen manzarayı sununca bende boşa gitmesin dedim." Umursamaz tavrı beni çileden çıkartırken, bir elimle göğsümü kapatıp omuzuna sertçe vurup üstünden kalkmaya çalıştım.

Siyah kuğu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin