36. bölüm

2.3K 92 5
                                    


Multimedya: Duru ve Burak temsili










....

Nefesimi dışarı bırakıp ellerimi göğsümde birleştirdim. Bu ne be! Bu iş artık can sıkmaya başladı. İki saattir salonda oturmuş herkes bir birine tuhaf bakışlar atıyordu. Hayır biraz daha böyle dört duvar arasında kalırsak, biri bizi gözetliyor evinde sanacağım kendimi. Alex bana kaş göz işareti yapınca, gözlerimi kısıp tek kaşımı kaldırmaya çalıştım. Salak saçma hareketlerine dayanamayıp sesli bi şekilde bağırdım."Ne var be! Kaşın gözün ayrı oynuyor." Bana ters bir bakış atıp ayağa kalktı. "Yani var ya şurada sana iki saattir mutfağa geçelim diyorum. Bunda anlamayacak ne var Duru." Kollarımı çözüp ayağa kalktım. "Ee bunu bu şekilde de söyleyebilirdin gayet." Zehra bir şeyler mırıldanıp ayağa kalktı. "Amma saf çıktın ha, çocuk gizli birşey söylemek için çağırıyor seni her halde." Alex inleyip ellerini yüzüne kapattı.

"İkiniz de beni delirtiyorsunuz." Burak elimi tutup yanına çekti. "Gizli falan ne ayaksın lan sen? Uzak dur Duru'dan. Otur sende şurada, çocuğumu yorma." Derin bir nefes aldım. Sanki çocuk karnım da değilde yanımdaydı. "Bu nasıl bi bahane ise." Diye mırıldandım. Elini omuzuma atıp beni kendine çekti. "Kızımın bu herifle takılmasını istemiyorum." Alex ayıplar gibi sesler çıkardı. "Herif falan, ayıp olmuyor mu çocuğun yanında." "Sanane lan kızımdan, çocuğundan." Diyip Alex'i tersleyen Bura'ğa sert bir bakış atmaya çalıştım. "Hah şuna bak şuna! Nereden biliyorsun kız olduğunu hı, açıpda karnıma mı baktın sanki." "Babayım ben baba hissediyorum." "Ne demek istiyorsun sen bana? Ben hissiz miyim." Şaşkınca yüzüme baktı.

"Yuh be güzelim, konuyu buralara kadar nasıl getirdin aklım almıyor ama bu hormonlar beni yakacak anladığım kadarıyla." Ağzımı açacağım an Berk'in sesini duydum. "Umarım sende böyle olmazsın. Yoksa sen çocuğu doğurana kadar ayrı takılmak zorunda kalacağız seninle." Diyen Berk'le gözlerimi yumdum. "Çocuk doğduktan sonra da ayrı kalacağız büyük ihtimalle." Diyip Berk'in sözünü ona iade eden Zehra ile alttan sırıttım. "Saçma sapan konuşup canımı sıkma." Diyip Zehra'yı kendine çekince tekrar Bura'ğa döndüm. "Oğlum ne meraklı çıktınız be sizde baba olmaya." Dudaklarımı bir birine bastırıp Emre'ye baktım bu kez ama bakışlarım istem dışı Buse'ye kaydı. Geldiğinden beri tek kelime etmemişti. Bu ne kadar dikkatimi çekse de, birşey diyemedim. Ne diye bilirdim ki sanki? Onu geçtim. Burak ve Buse birbirlerine bakmamak için adeta savaşıyorlardı. Bakalım bu durum ne kadar sürecek açıkçası merak ediyordum.

"He yani sen işin dalgasındasın?" Diyen Burak'la içimi büyük bir sevinç kaplamıştı. Buse'ye baktığım da oda benim gibi, yüzü gülüyordu. Oda anlamıştı. Burak her ne kadar kabullenmesede ister istemez Buse'ye karşı sorumlu hissediyordu. Emre ellerini havaya kaldırıp ileriye doğru eğildi. "Ben öyle birşey demedim dostum. Bakma bana öldürecek gibi. Ciddi düşünüyorum zaten ben." Emre'nin tavrı beni güldürürken, Burak tekrar sözü aldı. "İyi, bunu bilmem iyi oldu." Emre suratını asıp geri yaslanırken, Buse yerinde gergince kıbırdandı. "Biliyorum herşey ani oldu. İnan bana bende senin kadar şaşkınım. Belki şuan konuşmak istemiyorsun ama ben şuan konuşmak istiyorum." Burak bir süre beklesede başını sallayıp ayaklandı. "Tamam konuşalım." Onlar çıkışa doğru giderken, geriye yaslanıp, derin bir nefes aldım.

"Yemin ediyorum taş taş şuna baksana bir." Zehra başını Alex'in elinde tuttuğu telefona eğdi. "Hani nerede bakayım. Hiii harbiden çok yakışıklıymış." Gözlerim büyüdü. Tam ağzımı açıp, Berk arkanda diyecektim ki, Berk ikisinin ortasına eğildi. "Hani nerede o taş, birde ben göreyim." Aralık olan dudaklarımı bir birine bastırıp omuz silktim. Sonuçta söylemeye çalıştım mı çalıştım. Olmadıysa bu benim suçum değildi. Gerisini Zehra düşünsün. Bir zamanlar benim öküz ikizime ölüp biten oydu. Çeksin cezasını. "Ben demedim o dedi." Diyip Alex'i işaret etti. Alex Zehra'nın parmağını gözünden itip geriye gitti. "Öyle mi? Peki yakışıklı diyen kimdi?" Berk Zehra'ya kötü bakışlar atarken, Zehra konuyu değiştirme amacıyla anında başka konuya yöneldi. "Acaba  Buse ve Burak ne konuşuyorlar? Açıkçası çok merak ediyorum. Sence gidip bir baksak mı Duru hım?" Dudağımı ısırdım. Bunu bende çok merak ediyordum işte.

Siyah kuğu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin