Siyah kuğu (Tamamlandı)

5.bölüm

Multi: Duru

.......

Ertesi sabah Buse ben Zehra, yarı kapalı gözlerle yaptığımız kahvaltıdan sonra, bugün ki son provamız için yola koyulduk. Okul bahçesine geldiğimizde, arabayı park edip aşağı indik. Çantalarımızı alıp  giyinme odasına girerken,sessiz bi şekilde giyinip salona geçtik. Biz Buse'yle esnek haretkler yaparken, Zehra köşede bacaklarını açıp sırtını da duvara yaslamış bi şekilde uyuklanıyordu. Onu bir süre izledikten sonra, başımı olumsuzca sallayıp önüme döndüm. Buse bana dönüp alayla konuştu. "Şuna bak! Bu kesin sahnede de uyuya kalır. Görende gece beşik sallıyor sanacak" omuz silkip dudaklarımı araladım. "Orası şüpheli işte! Bence kesin bunun bir sorunu var" diyip gözlerimi kıstım. Birşeyler sakladığı kesin ama ne?

Selim hoca salona girdiğinde anında toparlandım. "Evet çocuklar! Biliyorsunuz ki bugün provaların son günü. Biliyorum yorgunsunuz ama sahne günü geldiğinde, bu yorgunluğunuza değdiğini anlayacaksiniz. Size güveniyorum çocuklar sorunsuz bi şekilde bunun üstesinden geleceğinizi biliyorum." Diyip bakışlarını bana çevirdi. "Hadi şimdi ilk prova senin Duru" Başımı sallayıp salonun ortasında durdum. Müziğin sesini duyduğumda, bedenim benden önce davrandı. Sanki yarım kalan yanım müzik miş gibi, sesini duyduğumda kendimden geçiyorum. Gözlerimi kapatıp kendimi o anın büyüsüne bıraktım.

....

Gözlerimi yola dikip dikatle arabayı sürmeye çalıştım. Çalıştım diyorum çünkü yan tarafımda deli danalar gibi, müziğin son sesini açmış, oda yetmezmiş gibi kendide eşlik ediyordu. Sesi güzel olsa katlanacağım diyeceğim ama nerede! Müziğe eşlik etmeyi bırakıp bana döndü. "Oh be son provada bitti. b
Bundan sonra ki günler bizim" diyip saçma hareketler yapmaya devam etti. Onun bu hâline gülüp sevinçle konuştum.  "Kızlar benimle kalmayı kabul ettiğiniz için ne kadar teşekkür etsem azdır. İyi ki varsınız" Buse omuzumu sıkıp sevgiyle konuştu.  "Delimisin sen? Tabiki seni yanlız bırakmayacağız! Zehra kendini senin için seve seve feda eder" diyip göz kırptı. Buse'nin ne demeye çalıştığını anlayınca güldüm. Zehra bize bakıp kaşlarını çattı. "O ne demek? Ne yapıcağım ki ben?" Sırıtarak Zehra'ya baktım. "Berk sende! Gözünü ondan ayırmayacaksın demek" diyip sözü bitirdim.

Arabadan inerken yan tarafta olan hareketlilik dikkatimi çekti. Orası uzun zamandır kapalıydı. Böyle kalabalık görmek şaşırtmıştı beni! Zehra ve Buse'ye hitaben konuştum. "Kızlar sanırım yan tarafa taşınan birileri var" diyip manzaraya bakarak gözlerimi kıstım. Buse parmağımı uzattığında bakışlarım oraya yöneldi. "Sanırım yeni komşun Berk oluyor?" Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Zehra'nın sesini duyduğumda nefesimi tuttum. "Acaba seni ikizlikten falan mı red etti Duru?" Nefesimi dışarı bırakıp bu saçma duruma şok verdim. "Sacmalamayin Allah aşkına! Durun ben anlarım simdi ne olduğunu" diyip çantamı bahçede ki masaya bıraktım.

Kızlarla birlikte yan taraf daki bahçeye geçtik. Berk'e bakıp kollarımı göğsümde birleştirdim. "Hayırdır? Lütfen bana yeni eve geciyorum de ama keşke bizden çok daha uzağa, hatta başka bi şehire gitseydin?" Dediğimde bana ters bi bakış atıp, yapmacık bir gülümsemeyle dudaklarını araladı. "Seni bırakıp başka bir eve gidesim yok. Özellikle anneannem burdayken, hiç niyetim yok!" Diyip yüzüme bakarak gülmeye başladı. Siktir! Anneanne mi tamamen unutmuştum ben. Kızgınca söylenmeye başladım. "Cehennemde yanıcaksın biliyorsun değil mi? Seni zalım." Konuşmasına izin vermeden, arkamı dönüp eve doğru yürüdüm. Arkamdan attığı kahkahaları duymamazlıktan gelip, tam bahçeye geçerken, birine çarpmam la geri geri gitmeye başladım. Başımı kaldırdığımda şaşkınca gözlerim büyüdü. Kesinlikle bugün şansız günümdeydim.

Burak bana imali bir şekilde bakıp çapında konuştu."Hım bu bi çeşit komşu selamlaşması falan mi? Bence benim bildiğim selamlaşmayı yapalım." Ben onun ne dediğini anlamazken, ban doğru yaklaşıp gizli bir şey söylicek gibi kulağıma eğildi. "Öpüşelim! Daha samimi olur" karnına dirsek atıp çemkirdim. "Benim daha iyi bi fikrim var. İstersen kafa atabilirim. Bu daha samimi bi selamlaşma olmaz mı sence?" Kızların gözlerinin üzerimizde olduğunu görünce boğazımı temizledim. O bunu hiç takmadan devam etti. "Off bakıyorum da bugün baya bi hırçınsın! En sevdiğim. Bayılırım" parmağımı ona doğru uzatıp sinirle konuştum. "Bana bak o iğrenç sapık bakışlarını çek üstümden fena olucak yoksa!" Diyip sertçe konuştum.