Siyah kuğu (Tamamlandı)

4.bölüm

Multi medya: Berk ve Zehra

....

Aşk nedir diye sorduklarında tutkudur, deyip geçerdim. Çünkü aşkın nedemek olduğunu bilmezdim. Şuan karşımda ki manzara beni nasıl böyle saçma bir şekilde açıtırdı?  Gözümü kırpmadan izlediğim şu manzaranın her zerrsini zihnime kazımak istedim. Kafamda delice fikirler dönsede, arkama yaslanıp izlemeye devam ettim. İçimde birşeyler acısada ben buydum işte! Acı gücüme güç katıyordu. Her zaman güçlü bir kadın olmayı severdim. Kendinde en çok neyi seviyorsun deselerdi, en çok güçlü duruşumu derdim. Burak ayağa kalkıp sarışının elinden tutup üst kata doğru çıktı. Hafif gülümseyip gözlerimi kapatarak, başımı geriye yasladım. Hayatımda ilk defa birine karşı birşeyler hissettim ve ilk defa bu hise nalet ettim. Yukarda olacaklar gözlerimin önüne geldiğinde, derin bi nefes aldım. İstem dışı kendimi toparlayıp dikleştim.

Ben bunları düşünürken aniden yükselen Buse'nin sesiyle irkildim."Şu karşıdaki Berk mi? Yoksa bana mı öyle geliyor?"  Parmağını uzattığı masaya bakıp gözlerimi kıstım. Kahretsin! işte şimdi bittim ben. "Kızlar kaçalım ne olur! Zaten bu sabah Berk'i yeterince delirttim. Beni şimdi şu şekilde burda görürse, bu fırsatı hiç kaçırmayacağına eminim" Söylenerek Buse ve Zehra'nın arkasına saklandım. Buse düşünceli bir şekilde dudaklarını araladı."Birsey dicem! Berk'in yanındaki kim? Baya samimiler. Daha önce hiç görmedim onu?" gözlerimi yanındaki esmer çocuğa çevirdim. Evet bu Emre'ydi. Uzun bir süre yurt dışında olduğunu biliyordum ve sürekli telefonda Berk'le konuşmalarını duyardım. Tamam dinlerdim.

"O mu? Berk'in yakın bi arkadaşı. Uzun bir süreliğine yurt dışındaydı yeni gelmiş sanırım." Diyip başımı Buse'ye çevirdim. "Ne o çok mu beğendin?" diyip gülmeye başladım. Buse karın boşluğuma dirsek atıp "Saçma sapan konuşup delirtme beni! İlk defa gördüğüm için sordum. Berk'le bu kadar samimi olması şaşırttı beni sadece" Buse'yi umursamdan karşı masayı izlemeye devam ettim. O esnada Berk'in yanına esmer oldukça alımlı bi kız geldi. Bir süre sonra samimi bi şekilde sohbet etmeye başladı. Derin bir nefes aldım. Neyse bu gece kesin kurtuldum. Keyfim yerine gelince Zehra'ya döndüm. Keskin bakışlarını Berk'in masalarına dikmiş, bir aslanın avına odaklandığı gibi odaklanmıştı. Bir süre sonra dilini yuvarlak yapip çiğnemeye başladı. Gözüm eline kaydığında tırnaklarını avuç içine bastırıyordu farkında olamadan. Konu gittikçe ilginçleşmeye başlıyordu. Tekrar Berk'in masasına odaklandığımda, şansım benden yana olduğunu bi kes daha anladım. Esmer kadınla sarmaş dolaş öpüşmeye başladığında, rahat bir nefes aldım.

Çaktırmadan Zehra ve Buse'yi döndüm. "Hadi kızlar bu fırsat kaçmaz. Berk beni farketmeden çıkalım şuradan hemen!"  Diyip hareketlendiğimde Zehra'nın olmadığını fark ettim. Buse'ye dönüp dudaklarımı araladım. "Zehra nerede?" Ben bilmem der gibi omuzunu silkti. "Bilmem! Şimdi burdaydı. Lavaboya gitmiştir belki? Bekleyelim biraz. Nede olsa seninki şuan meşkül" Buse'nin sözleriyle karşı masaya baktım. Esmer kızı göremeyince panikledim. Neyse Berk Emre'yle sohbete dalmıştı.

Zehra'dan...
Aynanın karşısına geçip öylece kendime baktım. Ben çok mu çirkindim? "Neden beni fark etmiyorsun! Allah'ın cezası neden?" Diyip hırçınca aynadaki yansımama baktım. Gün geçtikçe kendimden nefret etmeye başlıyordum. Berk'in çıktığı her kızı kaçırmaktan bıktım. İnsanlar gurursus olduğumu düşünebilir ama ben çocukluğumdan beri bir tek Berk'i sevdim. Bu sevgi için elimden gelen herşeyi yapmış olduğumu bilmem gerekiyordu. Geri kalan hayatımı bunu yapsaydım belki şöyle olurdu demek istemiyorum. Ben bunları düşünürken kapının açılıp içeri giren o kızla toparladım. Nasıl bir sohbet açmayı düşünürken, bilinçsizce dudaklarım aralandı.

"Gözlerin güzelmiş. Lens mi? Yoksa gerçek mi?" diyip bilinçsizce konuştum. Kıvırtarak bana dönüp ağzını yamultarak konuştu. "Teşekküler ama gözlerim gerçek! Lens değil. Bu gözler sayesinde beni geri çeviren hiç bir erkek olmadi daha" diyip egosunu iyice tavan yapınca, dudaklarımı ısırdım. Şeytan diyor dal ağız burun. Tövbe Allah'ım tövbe! Boğazımı temizleyip dudaklarımı araladım. "Himm evet gördüm. Sanırım bu kes şans sizden yana değil! Az önce yanında durduğun çocuk, aramızda kalsın bu kulübün en çapkın" diyip yapay bi gülümseme yerleştirdim dudaklarıma. "Ne demek istiyorsun? Ama o çok farklı konuştu benimle!" Diyip şüphe ile bana bakıp tekrar konuştu."Sen nerden biliyorsun bütün bunları? Tanıyormusun Berk'i?"  Hay ben Berk diyen diline! Çantamdaki telefonu çıkartıp ekranını kaydırdım. Daha önce Berk'in burada takıldığı birlikte bir kaç kızın resimleri olan dosayya girdim. Resimleri çıkartıp ona gösterdim.