zehra&berk

5.9K 201 35
                                    

Multi: Zehra

......

Gecenin bi vakti yatakta dönüp durmaktan daralmıştım. Bir türlü uyku tutmuyordu. Sebebi ise Berk'in hala eve gelmesiydi. Yavaşça yataktan çıkıp kapının kolunu kavradım. Sesizce kapıyı açıp odadan çıktım. Merdiven basamağına geldiğim sıkıntılı bir nefes alıp basamağa oturdum. Başımı korkuluklara yaslayıp iç çektim. Saat gecenin üçü ama Berk hala yoktu. Kim bilir kiminleydi yine. Elimi sızlayan kalbime dayadım. İçimi acıtan şu hisden nefret ediyordum. Berk'i tanıdığımdan beri bu sızı hep benimleydi. Sanki milyonlarca insan yokmuş gibi aşkın en imkansızına kapıldım. Berk bu hayatta gördüğüm ve tanıdığım en çapkın erkeklerdendi. Nasıl oluyorda onu hep başka kadınlarla görmeme rağmen aynı hisleri taşıyabiliyordum? Sızlanarak elimi kalbimden çekip başıma dizime dayadım.

Bazen diyorum ki sil gitsin işte! Zaten başka kadınların yanında gördüğün her an ölüyorsun. En azından birkerede silip bir kere ölüceksin sonra gülüşü geliyor aklıma. İçimi ısıtan gülüşü, beni hayata bağlayan sesi, en önemlisi de bana varlığımı hissettiren kalbimdeki acısını. Ben kendimi onunla bildim. Kalbimi sevindiren değilde, acıtan olsa bile! Yine de bi kalbimin var olduğunu hatırlatıyordu bana. Daldığım düşünceleri açan kapı böldü. Yavaş adımlarla mutfağa yönelen kişinin Berk'ten başkası olmadığını bildiğim için, parmak uçlarımın üstünde yürüyerek mutfağa doğru yöneldim. Mutfak kapısından içeri baktığımda, Berk'in tişörtü üstünde değil elindeydi.

Bir süre sonra dolaptan aldığı suyu bardağa doldurup kafasına dikti. Şaşkın bi şekilde kaslı vücudunu izlemeye başladım. Oldukça iyi bi vücuda sahipti. Her kadının dokunmak isteyeceği bir vücuda vardı. Nasıl daldıysam Berk'in kapıya doğru geldiğini görünce, elim ayağıma dolandı. Saklanmak için çok geç olduğunu anladığım da, üstümdeki hırkamın ucunu elime sıkıştırıp kapıda toz varmış gibi, silmeye çalıştım. Berk'in sesini duyduğumda yaptığım işe devam ettim. "Gecenin bu saatinde ne arıyorsun burada?" Yaptığım işe çok ciddi bir şekilde devam ederken ona bakmadan konuştum. "Kapıda leke var bi türlü çıkmıyor" diyip işime ciddiyetle devam ettim. "Peki madem sorması gereken onca soru varken, ben en mantıklısını sorayım. Bu karanlıkta orda leke olduğunu nasıl gördün?" dediğinde parmaklarım istem dışı durdu.

Ona döndümde elimi nereye koyacağımı bulamadığım için belime yerleştirdim. "Yok ben onu gündüz fark ettim. Yatağa yatınca bi türlü çıkmadı aklımdan. Uyku da tutmayınca bende inip sileyik dedim"  el kol hareketleriyle telaşla ürettiğim bahaneler, çok olmasada bana biraz sanki mantıklı gelmişti. "Peki madem sen devam et. Bak şurdada bitane var" kendimi okadar kaptırmıştım ki heyecanla nerede olduğuna bakındım. "Hani nerde" Berk'te benim gibi eğilip "Bak şurada!" Gözlerimi iyice kıstim. Parmağıyla gösterdiği yere eğilip, lekeyi görmeye çalıştım. Birşey göremeyince "Tam olarak nerede?" Diyip ona doğru dönünce güldüğünü gördüm. O an kendimi tam bi aptal gibi hissettim.

Dilimi çiğnemeye başlayıp benimle dalga geçişini izledim. Hırçınca dudaklarımı araladım. "Titiz insanlarla dalga geçilmez! Bunu kimse öğretmedi mi sana?" Beni kapıyla arasına aldığı an kalbimin başka yerimde attığını fark ettim. Hızlı hızlı aldığım nefesler kalbimi zorluyordu. Fısıltısı kulağıma dolduğunda, gözlerimi kapatmamak için zor tuttum kendimi. "Beni izliyordun." Diyip bedenimi iyice kapıya yasladı. "Her zaman yaptığın gibi yine beni izliyordun!" Elimi telaşla göğsüne yaslayıp kendimden uzaklaştırmaya çalışarak konuştum. "Nee seni izleyecekmişim. Sana öyle gelmiş! Ben şey için şey ettim sadece. Seni izlediğim falan yok" ellerini başımın iki yanına yaslayıp kulağıma doğru eğildi.

"Yapma! Saç tellerin kadar kadınla birlikte oldum." diyip yine kalbimi bin parçaya böldü hasretinle kavrulduğum adam. Benim dokunmaya yasak olduğum tene, başka kadınlar hüküm sürüyordu. Zehirli sözlerine devam ettiğinde sesizce dinledim. "Bir kadını tek bakışında anlarım, tanırım, tıpkı senin bana karşı hissettiklerin gibi!  Bana bakışını beni seyredeşini" dudaklarını yanağıma sürtüp kalbimi parçalayan kelimeyi dile getirdi. "Yapma yanarsın! Çünkü ben asla sevmem! Benim için kadınlar tek geceliktir. Bir kadına olan ilgim yatak odasına kadar sürer sonrası yok. Sana tavsiyem uzak dur benden." Diyip benden uzaklaştı. Sarsılan bedenimi bi süre izledikten sonra dudaklarıdaki son zehride akıttı. "Neyse fazla yorgunum. Malüm ateşli ve yorgun bi gün geçirdim. Hadi sana iyi geceler." Diyip arkasına bakmadan çıkıp gitti.

Siyah kuğu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin