32. bölüm

2.4K 85 2
                                    









....

Gözlerim kapalı bir şekilde, annemin dediklerini dinliyormuş gibi yaparken, elime tutulan bıçakla, gözlerim anında açıldı. "Şu domatesleri doğra sen. Salatayı sen yapıyorsun. Zehra nerede?" Demesiyle Zehra'nın dibinde bitmesi bir oldu. "Burdayım Belgin teyze." Ona göz devirip önüme döndüm. Pis yağcı. Peki ya anneme ne demeli. Neymiş efendim. Ben evlenecekmişim de, yemek öğrenmem gerekmişde, sanki yemek bilmesem olmuyordu. Tabi en çokta başı yanan Buse olmuştu. Zehra ise annem artık Berk'le olduğunu bildiği için, biricik oğlunun daha fazla yaşaması için, Zehra'ya yemek öğretiyordu. Gözlerim anında kısıldı. O zaman ben sıyrılabilirdim belki? Umutla anneme baktım. "Anne Zehra'ya Berk daha fazla yaşasın diye yemek öğretiyorsun onu anladık. Ben neden öğreniyorum ki?" Dedim heyecanla. Annem bana üstten bir bakış attı. "Kesinlikle evlendikten sonra geri gelme diye bütün bu çabalarım." Hayır anlamıyorum ki, sonuçta beni yapan sendin. Yani olmamışsam bu malzeme eksikliği anne ve babam yüzünden di. Yada bence ne yapmışsa Berk yapmıştır. Annemin karnında başlamıştı, bizim düşmanlığımız sonuçta. Kesin onun parmağı var bu işte. Hayır anneme ne demeli, ikiz olduğumuzu öğrendiğin an, ne diye aldırmıyorsun ki Berk'i. "Ben anlamam eğer sen Berk'i aldırsaydın, bekli ben şuan sağlam olurdum." Annem bana ters bir bakış attı. "Kızım bazen cidden benimde aklım almıyor. Sen kime çektin böyle? Bizim sülale de böyle beceriksiz kimse de yok ki." "Sen öyle san bunun dedesi de böyleydi. İşe yaramaz herifin teki." Hah bende diyordum nerede kaldı evimizin yamuk direği. "Anne anne dedem seni aldattı da bizim mi haberimiz yok? Malum bize baya yerleşmişsinde." Bana öyle bir baktı ki bıçağı saklama gereği duydum.  "Sence onun öyle birşeyi yapmaya götü yer mi?" Valla ben de olsam aldatmazdım. Şu kadın herşeyi yapabilecek kapasiteye sahipti çünkü. Derin bir of çektim. Anlamıyorum tamam yemek öğreneceğiz anlıyorum ama neden sabahın erken saatlerinde uyanıyoruz? Bu nasıl bı işkence!

Bilmem kaçıncı kes esnerken Zehra'ya kaydı gözlerim. Berk için tatlı yapacağım diye tutturmuştu. Ama içine şeker yerine, oraya koyduğum tuzu aldığını görünce gözlerim büyüdü. "Ne yapıyorsun sen? Berk'i öldürmeye mi çalışıyorsun?" Desem de içimden, buna sadece omuz silktim. "Bu çok az biraz daha koymalısın bence." Zehra gözlerini kısıp yüzüme baktığında, oldukça ciddi bir ifadeye böründüm. Yüzümde ki ciddi ifadeye bakıp attığı tuzun iki katını atınca, gülüşümü gizledim. "Ne yapıyorsunuz siz orada?" Annemin sesiyle irkilip Zehra'dan uzaklaştım. Geride delil bırakmadığıma emin olunca yerime geçtim.  "Anne bence bunlar çok iyi oldu. Ah ben ne kadar becerikliyim böyle." Diyip kendimi övdüm. "Kızım bari zahmet edip domatesleri dörte bölseydin." Demesiyle doğradığım domateslere baktım. "Neden öyle diyorsun anne ya, o kadar uğraştım." Annem bana ters bir bakış attı. "iki ye bölerek mi uğraştın?" Dudaklarımı büzdüm. "Bence böyle daha iyi, iki kaşık alacaklarına bir kaşık alırlar. Böylelikle yorulmazlar." "Aklını böyle şeylere çalıştıracağına, yemek öğrenmeye gayret etseydin aşçı olurdun belki." Ellerimi belime atıp, dudaklarımı dişledim. Hayır ne yapsam bir kulp takıyordu. "Bak biraz Buse kızımı örnek al sen. Mis gibi çorba yapmış." Diyip Buse'yi kollarının arasına aldı. "Ellerine sağlık kızım." gözlerimi kısıp karşımda ki manzaraya baktım. "Ne fark eder ki, oda koca bulamıyor. Ben bu halimle bile bulduysam." Diyip omuz silktim. "Onu da kaçırtman yakındır emin ol." Hayda bir düşman yok ki baş edebileyim. Hepsiyle etsem de, anne annem imkansızdı. Onu anca dedemle birleşince baş edebiliyorum. "Anne anne dedem senden kaçmadıysa, Burak hiç kaçmaz merak etme sen." "Kim kimden kaçıyor?" Diyip mutfak kapısından içeri giren Alex'e baktım. "Sultanım." diyip anne annemin yanağından makas aldı. Bana doğru gelince sırtımı ona döndüm. "Trip mi atıyorsun kız sen bana?" Arkam hala ona dönükken elimi salladım. "Evet trip atıyorum o yüzden uzaaa buradan." "Bence de uza sen. Belgin teyze Alex buradayken ben konsantre olamam ki." Diyerek araya girip, Alex'e ters ters bakıp söylenen tabiki Zehra'ydı.

Siyah kuğu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin