31. bölüm

2.3K 90 3
                                    








....

"Vay be! Evleniyorsun demek." Sırt üstü yatağa uzanan Buse'ye üstten bakıp gülümsedim. "Yani bende şaşkınım açıkçası." Gözlerim Zehra'ya kaydığında, birşeyler düşünüyor gibiydi. "Hala inanamıyorum. Siz evleneceksiniz ama Berk'de tık yok." Ona göz devirip önüme döndüm. "Oda sonunda anladı tabi, iki manyağın yan yana olamayacağını." Diyen Buse ile dudaklarımı bir birine bastırdım. "Haha çok komiksin." Buse Zehra'ya alayla bakıp gülümsedi. Sıkıntılı bir nefes verip geriye yaslandım. Zehra saatlerdir elbise deneyip duruyordu. Neymiş efendim. Berk'i etkileyecek miş manyak! "Yeter ama artık ya valla sıkıldım!" Buse ayaklanınca bende ayaklandım. "Bence de yeter vallahi daraldım." Zehra apar topar beğendiklerini toplayıp peşimizden geldi. "İyi be tamam bitti işim zaten." Nefes nefese bize yetişip kasaya geçti. "Yani var ya cidden bazen anlayamıyorum şu kızı." Buse'ye baktım. "Aşk insana çok şey yaptırıyor. İnan bana yapmam dediğin ne varsa yapıyorsun." Diyip iç çektim. Aşk çok karışık bir duyguydu. "Madem öyle, o zaman Berk ne derse tersini yaparım bende. Kısa giyme diyorsa, bende giyerim." Diyip omuz silkti. Güldüm sanırım Zehra ölmek istiyordu. Tam önüme döner dönmez, gördüğüm manzara durma ma neden oldu. "Ben yanlış mı görüyorum yoksa o Burak mı?" "Kesinlikle o ve yanında bir kadın var." Buse'nin sesiyle yanında ki kadına baktım. Kadın masanın diğer tarafindan Burağ'ın eline uzanmıştı. Resmen elini tutuyordu. Onlara doğru yürüyüp "Merhaba!" Bura'ğın sesimi duymasıyla elini çekmesi bir oldu. "Merhaba sende kimsin?" Diyen kıza baktım.

"Bilmem kim olduğumu bırakalımda Burak söylesin." Diyip Burağ'a baktım. Burak bir süre ikimiz arasında gidip geldi. "Duru kız arkadaşım. Buda Yasemin." Kızın yüzü birden düşünce, anlamam uzun sürmedi. Zoraki elini uzattı. "Memnun oldum." Sahte bir gülümsemeyle başımı sallayıp, elini sıkma gereği duymadan Burağ'a baktım. "Bu Yasemin senin neyin oluyor?" Burak sorduğum soruyla bir süre bekleyince, Yasemin denen kız araya girdi. "Eski sevgiliyiz sadece, yanlış anlamanı  istemem. Ben Bura'ğı buraya birşey için çağırmıştım." Demesiyle Burağ'ın gözlerinin içine baktım. "Eski sevgilin?" Sesim kısık çıkmıştı. Öyle ki kimsenin duyduğunu, bile sanmıyordum. "Bana babana uğrayacağını söylemiştin. Neden bana yalan söyledin?" Gözlerim dolarken kendimi sıktım. Çok öfkeliydim. Neden bilmiyorum ama öfkelenince gözlerim dolardı. "Bunda yanlış anlayacak birşey yok. Babama gidiyordum yolda Yasemin arayınca da buraya geldim o kadar." Sinir tüm bedenimi esir alınca alayla yüzüne baktım. "Öyle mi? Neymiş sıkıntısı çözebildinmi bari?" Diyip Yasemin denen kıza baktım. Sırıtıyordu resmen."Bence bunda yanlış anlayacak birşey yok. Bu çok doğal birşey. Eski sevgililer arkadaş kalabiliyor." Demesiyle üstüne yürüdüm. "Öyle mi? O zaman benimde seni dövmem çok normal birşey!" Üstüne doğru yürüyüp, tam elim saçına gitmişti ki, elim biri tarafında tutuldu. "Yeter Duru! Ne bu çocuk musun sen? Şuan bizi rezil ettiğinin farkındasındır umarım. Herkes bize bakıyor sonra konuşalım." Diyip Buse'ye döndü. "Onu buradan götürün." Demesiyle öylece kaldım. Beni gönderiyordu. Yasemin Burağ'ın arkasından bakara sırıtınca, anladım ki burada fazla olan bendim. Kolumu elinden sertçe çektim.  "Gerek yok! Konuşacak bir şeyimiz kalmadı. Kusura bakmayın rahatsız ettim." Diyip çıkışa doğru yürürken, Zehra'nın sesi kulağıma doldu. "Nasıl bir salaksın bilmiyorum ama arkanda ki kadın çok akıllı, öyle ki istediğini aldı. Bence sen, Duru'yla konuşmayı bırak görmeyi bile unut." Daha fazla dinlemeden hızla oradan ayrıldım.

Oto parka doğru inip arabanın yanına gelince, duyduğum ayak sesleriyle Burağ'ın peşimden gelmesini diledim. Ama gelmedi. "Gidelim artık buradan." Diyip arabaya bindim. "Tamam gidelim." Buse arabayı çalıştırınca başımı cama yaslayıp, akmasını daha fazla tutamadığım göz yaşlarımın akmasına izin verdim. "Üzülme ne olur. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Burak sana aşık." Zehra'nın sesiyle göz yaşlarım daha çok aktı. "Sorun bana aşık olup olmaması değil ki. Sorun şu ki, eski sevgilisiyle buluşup oldukça samimi olmaları. Buda yetmez miş gibi, onun yanında beni kovdu resmen!" Öfkem bir türlü dinmek bilmiyordu. Üstelik o Yasemin denen kızın niyeti apaçık ortadaydı. Hoş niyetine kavuştu da zaten. "Emin ol pişman olmuştur." Buse'ye bakıp başımı olumsuzca salladım. "Bir önemi yok ki artık. Baksana peşimden bile gelmedi." Kimseden ses çıkmayınca tekrar başımı cama yasladım. Onlarda haklı olduğumu biliyorlardı. Eve geldiğimde yıkık dökük gibiydim. Öyle ki üstümü çıkarmadan yatağıma uzandım. Bu gibi durumlarda yanlız kalmak istediğimi bilen, Buse ve Zehra tüm itirazlarıma rağmen, benimle birlikte eve geldiler. Beni sadece odamda yanlız bırakabilirler miş. Buna da şükrettim. Odama da gelmek isteseydiler daha kötü olurdum. Yanlız kalmam gerekiyor benim iyi olmam için. Dizlerimi karnıma çekip kollarımı dizlerime sardım. Kendimi çok kırılgan hissediyordum. Neden bilmiyorum ama çok suygusallaşmıştım. Gözlerim yaşadığım duygu karmaşıyla kapanırken, daha fazla direnmeden uykuya teslim oldum.

Siyah kuğu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin