11.bölüm

5.2K 177 36
                                    

Mutli: Zehra

.....

Ne kadar süre öyle kaldık bilmiyorum ama Zehra şok geçirmiş gibiydi. Sanki herşey çözülecek gibi Zehra'nın yanına gidip elimi omuzuna yasladım. "Çocuk Berk'in değil. Her zaman ki Gizem işte. Yapma böyle neden üzülüyorsun ki?" Başını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Öyle bir bakışı vardı ki. Ben susuyorum sen anla der gibiydi. Yaşıyorum ama ölüyüm aslında diyordu. Dolan gözlerine aldırmadan sakince dudaklarını araladı. "Berk Gizem'den başka hiç bir kadını sevmedi ve asla da sevmeyecek. Gizem ne yaparsa yapsın Berk onu hep sevmeye devam edecek. Beni üzen şey Berk'in asla beni sevmeyecek olması." Duraklayıp derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti. "Ve ben sanırım bu imkansız aşktan vazgeçiyorum. Daha fazla üzülmenin bir anlamı yok. Merak etmeyin iyi olacağım."

Buse'yle aynı anda sıkıca Zehra'ya sarıldık. Yanındayız üzülme der gibi sarıldık. Konuşmadık ama o bunu anladı. Zehra'nın iyi olacağına emindim. Çünkü o ne zaman bitti derse bitiyordu. Öyle güçlü bir yapısı vardı ki bazen bir gün beni bile sileceğinden korkuyordum. Zehra'nın anı ruh halleri vardır. Ve bu onun en güçlü silahlarıydı. "Ozaman hadi bakalım yemeğe inelim. Ben çok acıktım." Dediğinde söylediklerimden yanılmadığımı anladım. Buse hayretle Zehra'nın arkasından bakıp konuştu. "Yemin ediyorum dengesiz bu kız" Buse'nin sözlerine gülüp Zehra'nın peşinden gittim.

Buse'yle yan yana oturmuş salondakileri gözletliyordum. Çünkü değişik şeyler oluyordu. Berk bu aatte evdeydi. İşin ilginç yanı babamla iş konuşuyordu. En ilginç diğer yanı ise anneannemin yanında oturan Zehra'nın Berk'i görmezden gelmesiydi. "Aaa bak pamuğum. İşte bu! Bence bu tam sana göre. Bak bak nasılda ışıl ışıl gözleri. Tam seninde yanına yakışacak biri." Anneannemin sesini duyduğumda bakışlarımı ona çevirdim. Kemik gözlüklerini düzeltip iyice erkana yanaştı. Bir anda tefonu çekip Zehra'ya döndü. "Pekte yakışıklı şuna bak maşallah. Ne diyorsun pamuğum?" Zehra beni bile şaşırtıcak bir hamleyle telefonun ekranına baktı."Hani bakayım sultanım kimmiş o yakışıklı." diyip telefonun içine girdi. Babam karşıdaki manzaraya tuaf bir bakış atıp bana döndü. Gözlerini kısıp yüzüme baktı. Öyle bir bakıştı ki ben anlayacağımı anlamıştım. Bu bakış diyor ki sıkıyorsa bir sevgilin olsun. Ozaman elimden çekeceğin var bakışıydı.

"Olmaz beğenmedim anneanne. Şuna bak Daniel'imle hiç bir alakası yok bunun." Zehra'nın sesi tekrar yankılandığında Berk huysuzca konuştu. "Başımıza birde yabancı dinsizler cıktı. Çokta eksikti ya." Gözlerim bir o taraf bir bu tarafa giderken en son durağım Zehra oldu. Öyle ki şaşkınca baka kaldım.  "Herkesin vardır bi eksiği boşver. Takma kafana sen" ağzım açık bi şekilde Zehra ya baktım. Nasıl olurda bu kadar umursamaz olduğunu anlıyamadım. g
Güçlü olucağını biliyordum ama bu kadar çabuk olacağını tahmin etmemiştim açıkçası. "Nedemek istiyorsun sen?" diyen Berk'i hiç takmadan anneanneme döndü. "Aa bak sultanım bu iyi işte. Şuna bak çok tatlı değil mi?" Zehra'nın onu yok saymasına iyice gerilen Berk ayağa kalktı. "Ben odama çıkıyorum iyi geceler." Diyip giden Berk'in arkasından baktım.  "Hikmet amca sence de çok tatlı değil mi?" Diyen Zehra'ya dehşetle baktım.  "Kızım Sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun?" Zehra nihayet bot kırdığını anlamış olacak ki hızla toparlamaya çalıştı.  "Ne yaptım ki ben? Sadece kedi resimlerine bakıyorduk.  Değil mi sultanım" anneannem babama bakıp sakince konuştu. "Hikmet sıkma pamuk şekerimi sende canım." diyip Zehra'yı kollarının arasına aldı. Ben olsaydım kesin iki katını uydurup soylerdi. Kollarımı göğsüme birleştirip sinirle geriye yaslandım.

**

Zehradan....

Ellerimi yıkadıktan sonra başımı kaldırıp bi süre kendimi izledim aynadan. Sanırım artık yeni başlangıçlar yapmamın zamanı gelmişti. Bunlardan biride Berk'i görmezden gelmek olacaktı.  Zor olacaktı ama olacaktı işte. Zaten beni sevmediğini biliyordum. Onu geçtim beni böyle değersiz kılması değersiz hissettirmesi son noktayı da koymuştu. Hem zaten ben elimden gelen herşeyi yapmıştım. Derin bir nefes alıp cebime uzandım. Ekranı kaydırıp numaraya bastım. İlk çalıştı açıldı. "Zehra beni aramanı beklemiyordum. Açıkçası şaşırttın beni" "Haklısın kusura bakma Can. Seni arayacağım dedim ama arayamadım." "Olsun aradın sonuçta. Ee neler yapiyorsun?" "Sence bunları yarın bir yemek de konuşsak daha iyi olmaz mı?" "Kesinlikle harika olur. Ozaman yarın sekizde alırım ben seni. Uyar mı sana?" "Olur sekiz uygundur. Ozaman yarın yemek de görüşürüz." Telefonu kapatıp tekrar arka cebime koydum. İşte bukadar. Banyonun kapısını açtığımda biriyle burun buruna geldim."Kimmiş bu Can zibidis? Yemek falanlara da çıkılıyor hayırdır?" diyen Berk'e öylece baktım. Cidden dalga mi geçiyordu benimle?

Siyah kuğu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin