•1•

41.7K 1.4K 2K
                                    

Merhaba nasılsınız? Umuyorum ki iyisinizdir.
Yeni kurgumu beğenmenizi umarak iyi okumalar diyorum.
Lütfen oy vermeyi ve yorumda bulunmayı unutmayın. Sizi seviyorum❤️

açıklama
Hiç kimse mükemmel değildir, biz kendimiz mükemmel değilken dört dörtlük karakter okumayı hedeflememizi saçma buluyorum. Size göre doğru veya yanlış ne bilemem ancak yorumlarınızın karaktere hakarete girdiğini gördüğümde rahatsız oluyorum. Bana göre de bu hikayede bir sürü doğrular ve yanlışlar var ancak maalesef ki bir hikayeyi herkese göre şekillendiremem, yorumlarınız saygı çerçevesi içerisinde olursa memnun olacağım.

uyarı
Rica ediyorum hikayeyi 2. veya daha fazla okuyan okuyucularım varsa, spoiler içerikli yorum atmasınlar. Gösterdiğiniz ilgi ve sevgiye her ne kadar müteşekkir olsam da bu, size okumaya yeni başlayan insanların okuma şevkini kırma hakkını tanımıyor. Bu konuda lütfen dikkatli olun, aksi takdirde yorumlarınızı silmek zorunda kalacağım. Ve bir kullanıcının birden çok kez, uyarmama rağmen hâlâ spoiler içerikli yorum attığını görürsem kullanıcıyı engelleyeceğim. Bu konuda sizden hassasiyet bekliyorum.

İyi okumalar, aramıza hoşgeldiniz!

...

•Jeon Jungkook•

Sırtımı sandalyeme iyice yasladıktan sonra gözlerimi dışarının bütün karmaşasını izleyebildiğim cama çevirdim.

Kapım tıklatıldığında kısaca gir komutunu verdim.
Asistanım gelmiş olmalıydı.

" Günaydın Bay Jeon." İç çektim.

" Günaydın Suji." Yüzümü ona çevirdim.

" Kruvasan ve kahveniz efendim." Beyaz tabak ve fincanı önüme bıraktığında gülümseyerek teşekkür ettim.

" Dosyaları birazdan getireceğim. Babanız aramış ama size ulaşamamış. Size iletmemi istedi." Gülümsedim ve kahvemi elime aldım.

" Başka ne dedi kendileri?" Kaşlarını çattı.

" Başınızın büyük bir belada olduğunu, sizin ne zaman adam olacağınızı bilmediğini, annenizin sizin yerinize taş doğursa daha faydalı olacağını da iletmemi istedi efendim." Kahve her zamanki gibi tam kıvamındaydı. Büyük bir yudum aldıktan sonra bardak altlığına bıraktım fincanı.

" Teşekkürler Suji, dosyaları bekliyorum." Eğilerek odadan çıktığında derin bir nefes aldım.

Bari beni çalışanlarımın önünde rezil etmeseydi.
Ben zaten kendimi gayet güzel rezil ediyordum.

Cebimdeki telefonu çıkarıp Sayın Bay Jeon'un telefonuma bıraktığı tamı tamına 10 adet cevapsız aramayı gördüm.

Saat daha sabahın 9'ydu.
Her emeklinin yaptığı gibi öğlene kadar uyuyup, arkadaşlarıyla dama oynayıp beni rahatsız etmese olmuyor muydu?

Sandalyemden hızlıca kalkarak arama tuşuna bastım.

" Günaydın babacığım." Sesimi olabildiğince tatlı tutmaya çalıştım. Dün gece yediğim boklar yüzünden yiyeceğim azarı sabırla bekliyordum.

" Günaydın döl israfı oğlum benim." Sesi her zamanki gibi sinirli geliyordu. Söylediği şeye gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

" Bak annen de bağırıyor ordan seni doğuracağıma taş doğursaydım diye." Derin bir nefes verdim burnumdan.

" Hadi azarla da işimin başına geçeyim." Kalçamı masaya dayadım.

marriage story | rosékook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin