•5•

14.8K 1.1K 769
                                    

Oyyy yorummmm ellerinizden öper🥰
İyi okumalar, sizi seviyorum🥺

...

Jeon Jungkook•

Park Roseanne güzeldi.
Gerçekten de çok güzeldi.
Yemek masasında iş konuşurken de, arkadaşlarıyla dans ederken de çok güzeldi.

Eğer bugün öylesine bir gün olsaydı, ve Roseanne öylesine bir kadın olsaydı gecenin nerede biteceğini az çok kestirebiliyordum.

Bu kalabalıkta bile göze batan bir kadın olduğunu inkar edemezdim.

İlk tanıştığınız anda oldukça sevimli ve uyumlu biri gibi görünüyordu ancak konuşmaya başladığı an öyle olmadığını anlıyordunuz.
Özgüveni oldukça yüksekti, tavırlarından belli oluyordu bu.
İşten de anlıyordu, ayriyetten dili oldukça kıvraktı. Nasıl konuşacağını çok iyi biliyordu.
Bunların yanında hem güzel hem de zekiydi o yüzden Park Roseanne, adeta tehlikeli bir kız olduğunu bağırıyordu.

Yemekte giydiği o şirin elbiseyi değiştirmiş onun yerine siyah kollarını kıvırdığı oversize bir tişörtü elbise olarak giymişti. Ayağında dizinin üzerinde biten siyah topuklu çizmeleri vardı ve sarı saçlarını örmüştü. Yemekteki haliyle alakası yoktu.

Yüzümü buruşturarak Jimin'e döndüm.

" Neden bu kız her şeyimi elimden alacakmış gibi hissediyorum?" Jimin güldükten sonra kulağıma eğildi.

" Alır çünkü." Gülümseyerek geri çekildi. Roseanne'i iyi tanıyor olmalıydı.

Telefonumu babamdan gelen mesajları cevapladıktan sonra masaya bıraktım ve arkama yaslandım.

Başım ağrıyordu.

" Belki de ablası Jisoo ile evlenmeliyim. Daha az tehlikeli görünüyor." Gözlerimi kıstım.

" Şansına küs. Jisoo'nun 6 yıllık ilişkisi var." Parmağıyla gösterdiği yere baktığımda bar kısmında oturan oldukça yapılı olan çocuğu gördüm.

" Kim Seokjin. Bacanağın." Kendimi gülmekten alıkoyamadım. Fazlaca aldığım alkol yavaştan kanıma karışmaya başlamıştı.

Belki de bu böyle geçirdiğim son gece bile olabilirdi.

Jennie siyah elbisesiyle merdivenlerden çıkıp yanımıza oturduğunda Jimin'in dudaklarına minik bir öpücük kondurdu.

" Roseanne nerede?" Jennie gülümsedi.

" Lavaboda. Noldu ayrı kalamıyor musun?" Yapmacık bir şekilde güldüm.

" Hiç sorma." Roseanne'e bir şey olursa babam beni öldürürdü. Gerçekten öldürürdü.

Jimin ile Jennie ikilisinin flörtleşmesini izlerken arkama yaslandım. Bir kaç dakika sonra Roseanne koridor kısmından çıkarak buraya yöneldiğinde karşısına bir anda dikilen erkekle kaşlarını çattı. Elimdeki viski bardağını dudağıma götürdükten sonra ne yapacağını merakla izledim.

Bir anda öpüşmeye başlasalar n'apardım acaba?
Kendi kendime düşündüğüm şeye güldüm.

Roseanne havaya kaldırdığı parmağındaki yüzüğü adama gösterdiğinde adam anında yolundan çekildi. Gülümsedim. Ağzını bile oynatmamıştı.

marriage story | rosékook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin