Diğerlerine oranla kısa ama gerekli bir bölümdü. Yavaş yavaş gerçek Rosie Ve kook ile tanışacağız. Umuyorum ki Rosie'nin karakterini seversiniz. İyi okumalar❤️
Ha bu arada yorum ve oy lütfenn :*...
• Park Roseanne•
Parmaklarımla saçlarımı geriye attarken yüzüğe takılan birkaç saç telinin kopmasıyla kısık sesle masum bir küfür mırıldandım.
" Tanrım sen iyi misin?" Jungkook omuzlarımdan tutarak beni sarstığında derin bir nefes aldım ve sulanan gözlerimi kapattım.
" Biraz daha dikkatli olamaz mısın?" Jungkook hızlıca arabasına adımlayıp elindeki su şişesiyle geri döndüğünde kapağını açarak birkaç yudum aldım.
" Hasarı neyse karşılarım." Gözlerimi kırpıştırarak ona baktım.
Hasar çok umrumdaydı sanki!
" Zahmet olacak." Arabalar yanımızdan ilerlemeye başladığında nefesimi üfledim.
" Çekici çağırır mısın arabayı alsınlar." Jungkook kaşlarını çattı.
" Sadece arkası mahvoldu. Yürüyen aksanında bir şey yoktur." Omuz silktim.
" İkiletmeden dediğimi yapar mısın lütfen?" Güldü.
Karnım acıkmıştı, sinirliydim.
" Ben çekerim kenara arabayı." Yanımdan geçeceği vakit kolundan tuttum.
" Çekici çağıracak mısın? Ben mi çağırayım?" sakin olmaya çalıştığını görebiliyordum ancak benim onun aksine hiç öyle bir çabam yoktu.
Telefonla kısa bir görüşme yaptıktan sonra gülerek yanıma geldi.
" Rosie, manyak mısın sen? Araba neden hurdaya dönmüş gibi davranıyorsun?" Dün gece bana Rosie diyebileceğini kendim söylemiştim ancak şuan bin pişmandım.
" Kaza yapan arabalara binmem, bindirmem de. Prensip meselesi hayatım. Şimdi açarsan arabana bineceğim." Gözümle ileride duran arabasını işaret ettim.
" Açık zaten." Başımı salladıktan sonra derin bir nefes alarak eşyalarımı arabadan aldım. Jungkook'un arabasına ilerledim ve sürücü koltuğuna oturdum.
Yaklaşık yarım saatin ardından çekici geldiğinde trafik daha da açılmıştı.
Jungkook sinirden kızarmış bir şekilde yanıma oturduğunda kapıyı sertçe kapattı.
Kime artistlik yapıyordu bu?" Bir de sen süreceksin yani? Sorsaydın iyi olurdu." Tek kaşını kaldırarak bana baktı.
" Az önce gördüğümüz gibi pek iyi bir sürücü değilsin sanırım. Ayriyetten ne soracağım müstakbel eşim değil misin senin malın benim malım." Arabayı çalıştırdım.
" O zaman senin malın da benim malım?" Başımı iki yana salladım.
" Öyle bir şey demedim." Jungkook sinirle güldükten sonra arkasına yaslandı.
" Kemerini tak önce." Ardından 'sorumsuz' diye mırıldandım ancak duymamıştı.
Birkaç dakikanın ardından rezervasyon yaptırdığı restoranın önünde durduğumuzda kapımı kendim açtım.
Masaya oturup sipariş verene kadar konuşmadık.
Sessizliği Jungkook böldü." Alt tarafı bir araba. Ne bu tavırların böyle?" Tavırlarımın araba için olduğunu sanıyorsa yanılıyordu. Sadece karnım acıkmıştı ve acıktığımda dünyanın en ters ve sinirli insanı olurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
marriage story | rosékook ✓
Fanfiction•tamamlandı• Park Roseanne, ablası için Jeon Jungkook'la evlenmeyi kabul etmişti. rosékook 300320 #1 at rosekook, unknown history #2 at fanfiction and bts, unknown history #3 at jungkook, unknown history