Merhaba, nasılsınız?
Sanıyorum ki hikayenin en uzun bölümüyle geldim bu sefer, tamı tamına 4000 kelime. Açıkçası yazmak benim için çok zor ve sıkıcıydı ancak umuyorum ki siz beğenirsiniz❤️
Finali 2-3 bölüm sonraya planlıyorum ancak zorlarsam 50'ye tamamlayabilirim gibi, bakalım🥰 Ama siz finali direkt 2-3 bölüm sonra olacak diyerek kendinize kodlayın bence. Sonra şok olmayıneheh❤️
Bir sonraki bölüm artık gerçekten her şey açığa çıkacağı için bu bölüm son kez teorilerinizi okumak istiyorum. Yanlış hatırlamıyorsam bilen bir, yaklaşan ise 2-3 kişi vardı🥰 Çok açık spoiler vermediğimi kabul edeceğim ancak postlarda gördüğünüz fotoğrafların kelimelerinden yola çıkmanızı önermiştim. Ayriyetten kronolojik olduğunu da söylemiştim❤️
İyi okumalar diliyorum, son bölümlerde hikayeyi mahvetmekten gerçekten de çok korkuyorum. Umarım beğenirsiniz.
Oy sınırı yine +450, ve bolca yorum istiyorum. Zaten 2-3 bölüm sonra belki de bu hikayeye bir daha yorum yapmayacaksınız🙃
Tekrardan iyi okumalar, bölüm sonunda görüşürüz😍
...
•Park Roseanne•
Kang Cheol kendini yere attığında elimdeki mendille gözümü yelledim. Adeta ağlamaktan helak olmuştum.
Benden eksiği değil de, aksine fazlası olan Jungkook da ellerinin tersiyle gözyaşlarını sildikten sonra çenesini başıma yasladı.
" Dayanamıyorum daha fazla." Jungkook daha yüksek sesle ağlamaya başladığında kaşlarımı çatarak ona eşlik ettim.
Jungkook, gerçekten de çok ilginç bir insandı.
İlk tanıştığımızda iyi biri olduğunu düşünmüştüm, ikincisinde ondan nefret etmiştim ,ki nefretim uzun süre devam etmişti, sonra onu arzulamıştım, sonra tekrar nefret etmiştim, sonra hoşlanmaya başlamıştım, ve tekrar nefret etmiştim.
Evet, gerçekten Jeon Jungkook'tan çok nefret etmiştim.
Sonrasında ise onu sevmiştim. Sevdiğimin farkına varmıştım? Bilemiyorum.
Tek bildiğim Jungkook'un çift karakterli olduğuydu sanırım. Bir insan nasıl bir yıl içerisinde kibar, yavşak, beyinsiz, sinir bozucu, sorumsuz, yakışıklı, sevimli, tekrar sinir bozucu, ardından iyi bir eş ve baba olabilirdi ki? Ha, bir de tam bir bebekti. Bunu unutmuştum.
Aklımda tek bir cevap vardı, o da Jeon Jungkook'tu.
Sövmüş müydüm övmüş müydüm?
Bilemiyorum." Niye kapattın?" Dudaklarımı büzerek yüzümü ona çevirdiğimde kızarmış gözlerine rağmen gülümsedi.
" Dram kusucam." Gülerek başımı omzuna yasladığımda elini omzuma atarak beni mümkünmüş gibi daha da kendisine çekti.
İç çektim.
" Yorumlara herkes finalde salya sümük ağladığını yazmış, niye izlediysek?" Omuz silktim.
" Ne bileyim ben? İzledik işte. Hem de 16 bölüm izledik." Başını salladıktan sonra esnedi.
" Yatalım mı?" Başımı iki yana sallayarak reddettim. Saat daha 10'a bile gelmiyordu.
" İstiyorsan sen yat, benim uykum yok." Yüzünü bana çevirerek gözlerini benimkilere dikti.
" Taşınma ertelendiği için özür dilerim, dikkatimden kaçtı. Şimdi yeni evimize olabilirdik." Gülümsedikten sonra önemli olmadığını belirtmek adına başımı iki yana salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
marriage story | rosékook ✓
Fanfic•tamamlandı• Park Roseanne, ablası için Jeon Jungkook'la evlenmeyi kabul etmişti. rosékook 300320 #1 at rosekook, unknown history #2 at fanfiction and bts, unknown history #3 at jungkook, unknown history