Merhabalar, hoşgeldiniz❤️
Nasılsınız? Umarım her şey sizin için yolundadır.
Tatilde olduğumdan dolayı sınır geçse de yeni bölümü atamadım ancak bugün yazdım ve şimdi atıyorum.
Aslında pek içime sinmedi ama gerçekten bir daha yazabileceğimi sanmıyorum. Lütfen oy vermeyi ve yorumda bulunmayı unutmayın.
+450 oyda final bölümünde görüşmek üzere, iyi okumalar❤️
...
•Park Roseanne•
Nefesimi bıkkınlıkla üfledikten sonra ellerimle yüzümü yelledim.
" Kızım doğuracağım şuraya şimdi, çok güzel oldun işte!" Oturduğum yerden destek alarak ayağa kalktığımda topuklu giydiğimde çoktan pişman olmuştum. Bunların hepsi en yakın arkadaşımın düğün fotoğraflarında güzel gözükmek içindi!
" Oldum mu gerçekten?" Jennie'nin yanaklarını sıktıktan sonra gülümsedim.
" Fıstık gibi oldun." Gülümsedi. Gözlerinin dolduğunu gördüğümde ben de kendime engel olamadım.
" Ya Kim Jennie! Beni de ağlatacaksın. Niye ağlıyorsun?" Karnımın izin verdiği kadar bana sarıldığında gülümsedim.
" Bu evlilik için çok uğraştım, ona ağlıyorum." Güldüm.
Benim salak arkadaşım Kim Jennie, haftaya evleneceğini söylemişti ya; siz unutun onu. Jimin ile ettikleri kavga sonucunda düğünü bir anda iptal etmişlerdi ve ev hazırlıklarını bırakıp, bir ay birbirlerinin suratına bakmamışlardı. Tabii ağlayarak geri barıştıklarında evi ve düğünü halletmeleri tahmin ettikleri kadar kolay olmamıştı. Aradan aylar geçmişti ve sağolsunlar evlenecekleri günü, planlanan doğumumdan 2 hafta önce olarak seçmişlerdi.
Bırakın elbise bulmayı ,ki onu dert etmeyi bırakalı çok oluyordu, her yerim şişmişti. Ellerim, ayaklarım, yüzüm. Gerçekten de bir balona benziyordum ve ben bu haldeyken evlendiği için Kim Jennie'yi asla affetmeyecektim.
" Kızlar, hazır mısınız artık? Sizi bekliyoruz." Gülümseyerek Seokjin'e döndüm.
" Kapıyı tıklattın mı sen?" Başını iki yana sallayarak çalmadığını belli etti.
" Ya Kim Seokjin! Nasıl kapıyı çalmadan girersin? Görgüsüz müsün sen? Ya çıplak olsaydım?" Seokjin, benim kaprisimle uğraşmamak adına bir şey demeden odadan çıktığında gülen Jennie'ye döndüm.
" Of gidiyorum ben, Jimin'i yollarım." Ayaklarımı sürte sürte kapıya yöneldim.
Kapıyı açtığım gibi karşılaştığım Jimin ile gülümseyerek kenara çekildim. Jimin içeri girdiğinde kapıyı kapattı. Tabii o sırada Jungkook da hemen dibimde bitmişti.
" Güzelim?" Yorgunlukla kollarımı boynuna doladığımda gülümsedi ve alnıma minik bir öpücük kondurdu.
" Çok güzel olmuşsun, aşık oluyorum." Güldüm.
" Değil miydin yani?" Gülerek bu sefer dudaklarımı öptü.
" Daha da oluyorum." Gözlerimi devirdim.
" Klişeleşme lütfen." Gömleğinin yakasını düzelttikten sonra bu sefer onu öpen taraf ben oldum.
" İyisiniz değil mi?" Elini karnımın üzerine koyup yavaşça okşadığında ben de ellerimi karnımın altına yerleştirdim.
" Doğurmazsam eğer iyiyiz." Tavşan dişlerini göstererek güldüğünde ben de istemsiz bir şekilde gülümserken buldum kendimi.
" Ağzını yel alsın." Elini karnımdan çekerek belime koyduğunda ben de kollarımı tekrar boynuna sardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
marriage story | rosékook ✓
Fanfiction•tamamlandı• Park Roseanne, ablası için Jeon Jungkook'la evlenmeyi kabul etmişti. rosékook 300320 #1 at rosekook, unknown history #2 at fanfiction and bts, unknown history #3 at jungkook, unknown history