•28•

10.4K 1K 600
                                    

Merhaba bir gün gecikmeli olarak döndüm.

Bu bölüm yazmakta en çok zorlandığım bölüm olabilir, duyguyu hissettirmekte başarılı olduğumu düşünmüyorum açıkçası.

Yine de beğenmenizi umuyorum.

Geçen bölümün oy sayısı beni biraz üzdü :(
Lütfen oy vermeyi ve bolca yorumda bulunmayı unutmayın.

İyi okumalar!

...

•Park Roseanne•

Ayaklarımla ritim tutmayı bıraktıktan sonra bakışlarımı aralanan kapıdan uzattığı başıyla bana bakan asistana çevirdim.

" Bayan Park?" Gülümsedikten sonra ayağa kalktım ve eteğimin uçlarını tutarak aşağıya çektim. Asistan geçmem için kapıyı açtığında kısık sesle teşekkür ettikten sonra odaya girip masanın önündeki deri sandalyelerden birine oturdum.

Bugünü bir haftadır erteliyordum ancak sonunda gelmişti. Sonucu tahmin ettiğimden kaynaklı kendimi bunu hazırlamıştım ancak yine de bu karmakarışık olduğum gerçeğini değiştirmiyordu.

" Nasılsınız Bayan Park?" Doktor Kim, bakışlarını bilgisayarda dolaştırırken gülümsedi.

" İyiyim teşekkürler." Gergin olduğum ses tonumdan net bir şekilde anlaşılıyordu.

" Bir saniye bekleteceğim sizi." Başımı zemine çevirdikten sonra yutkundum.

Birkaç dakika resmen işkence gibi geçmişti. Doktorumun öksürmesiyle başımı tekrar ona çevirdim.

" Tebrik ederim." Başımı salladım.

Bu beklediğim bir sonuçtu.

" Doğum kontrol hapı kullanıyordum aslında." Doktor bakışlarını bana çevirdikten sonra hafifçe gülümsedi.

" Düzenli olarak kullandığınız bir ilaç var mı?" Gözlerimi kırpıştırdım.

" İlaç yok ama psikiyatristimin önerisiyle sarı kantaron demliyorum ve günde iki fincan içiyorum." Başını anlayışla salladı.

" St. John's Wort?" Başımla onayladım.

" Üzülerek söylüyorum ki sarı kantaron doğum kontrol haplarının güvenirliğini azaltır ve sonuç olarak istenmeyen gebeliklere neden olabilir. Bundan sonra kullanmamınız gerekiyor, psikiyatristinizle görüşmenizi öneriyorum." Bir şey demeden askısı omzundan düşen çantayı geri taktım ve ayağa kalktım.

" Haftaya bugün aynı saate randevu yazıyorum müsaitseniz? Gebeliğinizin kaçıncı haftasında olduğunuzu öğreniriz." Doktorun elini sıktım.

" Teşekkür ederim." Asistan tekrar kapıyı açtı.

" Lütfen o zamana kadar dikkatli olun, iyi günler." Bir şey demeden odadan çıktım.

Yüzümdeki sahte gülümseme anında silindi.

Ayakkabılarımın topuğunun zeminde çıkardığı sesi umursamayarak hastaneden çıktım.

Evet bu beklediğim bir sonuçtu ancak bunu doktordan duymak, bambaşkaydı.

Jungkook ve bana ait, karnımda taşıdığım bir bebek vardı ve bunu kabullenmek oldukça zordu.

Arabayı açıp ön koltuğa oturduğumda dudaklarımın arasından titrek bir nefes kaçtı ve tuttuğum gözyaşlarım gözlerimden firar etti.

marriage story | rosékook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin