Merhaba, bu bölüm böyle biraz ara bölüm gibi oldu. Arada bombaların patlamadığı tatlış bölümler de lazım, değil mi?
Size ufak bir spoiler vermek istiyorum bu arada. Tam olarak spoiler olarak sayılmaz ancak olsun.
Kurgunun gidişatını çözmek aslında çok zor değil, yapabileceğinizi bildiğim için ana spoilerları gizliyorum, önemsiz detayları göz önüne çıkarıyorum. Geçen bölüm mezar bölümüyle ilgili olan spoilerı biri farketmiş. Bunu söylemek istedim, artık sona yaklaştıkça o kadar da gizli tutmaya gerek yok bence konuları. Sizi sıkmak istemiyorum. Bir sonraki bölüm olaylı geleceğim, hiç merak etmeyin.
Ufak spoilerım buydu, umarım bölümü beğenirsiniz.
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen, iyi okumalar❤️
Anneler gününüz kutlu olsun? Belkihajshshs
...
•Park Roseanne•
" Rosie, ne kadar zaman geçti? Sesin bile bir değişik geliyor!" Gülümsedikten sonra telefonu kulağım ile omzumun arasına sıkıştırdıktan sonra Mirae'nin uzattığı fincanı elime aldım ve elimle çıkmasını işaret ettim.
" Abartma istersen Haerin." Fincanı masaya bıraktıktan sonra telefonu sol elime aldım ve arkama yaslandım.
" Beni çok özledin herhalde, normalde aramazsın." Dudaklarımı büzdüm.
" Rehberim silinmişti, numaranı kaybetmek kötüydü." Ardından devam ettim:
" Haberleri almışsındır herhalde." Kıkırtısını duydum.
" Kim Roseanne Park'ın bir anda evleneceğini bilebilirdi ki? Jeon Jungkook demek. Beni her defasında şaşırtmayı başarıyorsun." Gülümsedim. Haerin'in sohbetini özlemiştim.
" Öyleyse seni daha çok şaşırtacak bir şey söyleyeyim." Öksürerek sesimi düzelttim.
" Roseanne Park, hamile." Birkaç saniyelik sessizliğin ardından kahkahasını işittim.
" Yok artık! Sakın ben oraya gelmeden doğurayım deme!" Kendimi tutamayarak güldükten sonra uzanarak kahvemi elime aldım.
" Aslında ben de seninle bir şey konuşmak istiyordum. Lafı dolandırmayı sevmem, bilirsin. Direkt konuya gireceğim. Kore'ye dönüp tekrar benim için çalışmaya ne dersin?"
" Rosie, ben de seni şaşırtacak bir şey söyleyeyim öyleyse." Kaşlarımı çattım.
" Evlendim!" Gülmeye başladığımda bana eşlik etti.
" Dalga geçiyorum de bana." Onaylamaz sesler çıkardığında derin bir nefes aldım.
Planlarım suya düşmüştü.
" Neden bana iş teklif ediyorsun hayatım? Bir sorun mu var?"
Haerin ile aynı lisede okumuştuk.
Yıllar sonra yollarımız tekrar kesiştiğinde ise uzun bir süre asistanlığımı yapmıştı. Hatta ve hatta ben Avustralya'dayken işleri o yönetmişti. Sırtımı yaslayabileceğim bir duvardı Haerin benim için.Ancak, Los Angeles'tan hayallerinin teklifi geldiğinde ağzımı açıp bir şey diyememiştim. Onun da beni öylece bırakmaya gönlü razı gelmemişti ancak hayallerine engel olmak, biraz adice olurdu.
Benden daha deli bir kadın varsa, o da Haerin'di.
" Jungkook işleri bir süreliğine bana devrediyor. Şuan kendi şirketimde bir asistanım var, Mirae ile hala devam ediyoruz ancak iki şirkete de yetişebileceğini sanmıyorum. Diğer şirket için bir asistana ihtiyacım var kısacası. Güvenilir bir taneye." Gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
marriage story | rosékook ✓
Fanfic•tamamlandı• Park Roseanne, ablası için Jeon Jungkook'la evlenmeyi kabul etmişti. rosékook 300320 #1 at rosekook, unknown history #2 at fanfiction and bts, unknown history #3 at jungkook, unknown history