Merhaba, bölümü yazmam yaklaşık 4 saat falan sürdü. Diğer bölümlere oranla içime en az sinen bölümdü ancak gerekliydi.
Umarım beğenirsiniz, bana sövmeyin iyi okumalar ve iyi geceler!
Oy vermeyi unutmayın lütfen🥰
YORUM DAHA COK AMA...
•Jeon Jungkook•
Elimdeki bardağı da makineye yerleştirdikten sonra tableti koydum ve biraz çamaşır suyu döktükten sonra kapağını kapatarak makineyi çalıştırdım. Ellerimi yıkayıp kenarda asılı olan havluyla ellerimi kuruladım.
Roseanne salonda yoga yaptığı için bulaşıkları benim üzerime yıkmıştı.
Yoongi, Namjoon ve Taehyung mutfakla salonu birbirinden ayıran bar tarzı masada oturuyorlardı. Yanlarına oturdum ve uzanarak Gaia'nın başını okşadım. Yoongi'nin kucağında oldukça mutlu görünüyordu. Bir kediyle köpeğin bu denli iyi anlaşabilmesi mucizeydi.
Gözlerimi çocukların dikkatlice baktığı yere çevirdiğimde kalçasını buraya dönmüş bir şekilde yoga yapan Roseanne ile karşılaştım.
Tekrar bakışlarını kontrol ettiğimde bu sefer nereye baktıklarına emindim.
" Gözlerinizi oyarım." Kendine ilk gelen Taehyung oldu.
" Oğlum yengeye de bakmazsınız ayıp lan." Gülerek kafasına şaplak attım.
" Pardon dalmışım." Yoongi gülümseyerek bakışlarını bana çevirdiğinde başımı iki yana salladım. Bunlar adam olmazdı.
Namjoon çenesini eline yasladıktan sonra gözlerini kıstı. Tabii aynı zamanda miyop ve sapık olmak zor olmalıydı.
" Demek fiziğinin sırrı yogaymış." Benim yerime yanındaki Yoongi kafasına vurduğunda anca kendine gelmişti.
" Pardon dalmışım." Güldüm.
" Dalma bir daha." Başını salladıktan sonra pipetiyle kahvesini karıştırdı.
" Roseanne işin ne zaman bitecek?" Kafasını eğerek bacaklarının arasından bana baktığında gözlerimi kıstım. Sabahtan beri şekilden şekile girmişti.
" Neden?" Omuz silktim.
" Götümüz uyuştu sandalye tepesinde oturmaktan yenge." Roseanne Taehyung'un cevabına gülerek doğrulduğunda yukarıdan topuz yaptığı saçlarından birkaç tutam firar etmişti. Üzerinde genelde giymeyi sevdiği taytı ve sporcu sütyeni vardı ancak terli vücuduna daha da yakışmışlardı sanki.
Elini beline yerleştirerek derin nefesler almaya başladığında dördümüz de sessizdik.
" Gelin hadi, bitti işim." Zemine serili yoga matını kaldırdı. Biz de o sırada masadan kalkıyorduk. Elindeki matı merdivenin yanındaki kilere bıraktıktan sonra yanımıza gelerek Gaia'yı kucağına aldı.
" Özledin mi anneyi?" Gaia Roseanne'in suratını yalamaya başladığında gülümsedim.
Tabii bu sırada başını hızla sallayan Taehyung'a da yumruğumu göstermeyi ihmal etmemiştim.
" Jungkook bana su verir misin?" Diğerleri salona yerleşirken başımı salladım. Raftan büyük bir bardak aldıktan sonra su doldurdum ve Gaia'yı zemine bırakan Roseanne'e uzattım.
Kolumdaki saati kontrol ettim.
" Saat 6'ya geliyor. Ne zaman yemek yeriz?" Omuz silkti.
" Dolaptaki yemeği ısıtırsan yeriz." Göz devirdim. Hanımefendi iş buyurmayı çok seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
marriage story | rosékook ✓
Fanfiction•tamamlandı• Park Roseanne, ablası için Jeon Jungkook'la evlenmeyi kabul etmişti. rosékook 300320 #1 at rosekook, unknown history #2 at fanfiction and bts, unknown history #3 at jungkook, unknown history