marriage story | rosékook ✓

•35•

Ay bu bölüm beni öldürdü. Yazarken ne kadar sıkıldım, bunaldım anlatamam.

Yazması bir kenara düzenlemesi beni öldürüyor.
Bölümü hızlı bir şekilde düzenledim, o yüzden hata olabilir. Lütfen yazım hatası gördüğünüz bir yer varsa söylemekten çekinmeyin❤️

Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar❤️
Lütfen bolcaaa yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. BOL YORUM BOL BOL YORUM, Şöyle bi en az 400 yorum güzel olurdu...
Bölüm sonunda görüşürüz😌

...

•Park Roseanne•

Elimdeki dosyayı tutması için Jungkook'a uzattıktan sonra arabanın kapısını ardımdan kapattım. Yavaş adımlarla merdivenlere yöneldiğimde Jungkook da peşimdeydi.

" Dikkatli ol." Şirkette merdivenlerden az kalsın yuvarlanacak olmamı hatırlatıyor gibiydi. Ancak şuan ayağımda spor ayakkabılarım olduğu için tamamen güvendeydim.

Jungkook, içeri girmem için kapıyı ittirdiğinde tebessüm ettim ve kenardaki galoşları ayakkabılarıma geçirdikten sonra içeri girdim.

" Merhaba, saat 6'da randevum vardı. Park Roseanne." Sekreter gülümsedi.

" Bayan Sung'ın hastası çıkınca girebilirsiniz." Hafifçe başımı sallayarak onayladım.

Oturmak için koltuklara yönelecektim ki bu tarafa doğru yürüyen hanımefendiyi gördüm.

" Geçebilirsiniz." Başımla teşekkür ettikten sonra arkamı dönerek Jungkook'a baktım. Etrafı inceliyordu.

Yürümeye başladığımda arkama ufak bir bakış attım, omzuna taktığı çantamı düzeltti ve hızla yanıma geldi. Kapıyı hafifçe tıklattıktan sonra içeri girdim.

" Hoşgeldiniz, Nasılsınız?" Gülümsedikten sonra başımı eğerek selam verdim.

" İyiyim, teşekkürler."

" Eşiniz mi?" Başımı aşağı yukarı sallayarak onayladığımda doktor elini Jungkook'a uzattı.

" Merhaba, hoşgeldiniz. Koltuğa geçebilirsiniz." Jungkook'u koltuğa yöneleceği sırada durdurdum.

" Çantadan poşeti verir misin?" Çantamı açarak içinden poşeti çıkardı ve bana uzattı.

İç çamaşırımı bir daha öylece çantaya atmamak için hazırlıklı gelmiştim.

" Hazırsanız başlayalım mı?" Muayene masasına hafifçe yaslandıktan sonra ayakkabılarımı çıkardım ve iç çamaşırımı bacaklarımdan sıyırarak poşete koydum.

Başımla onayladıktan sonra basamaktan destek alarak masaya tamamen oturduktan sonra yatar vaziyete geçtim. Bakışlarım Jungkook'taydı. Hafifçe gülümsedikten sonra çantamı koltuğa bıraktı ve ayağa kalktı.

" Derin bir nefes alın lütfen." Aletin soğukluğu bedenimi hafifçe titrettiğinde derin bir nefes aldım.

" Tamamdır." Jungkook başını görüntünün yansıdığı ekrana çevirdiğinde kaşlarını çattı.

" Büyüklüğü tam olarak ne kadar?" Doktor hafifçe güldü.

En azından böğürtlen kadar olmuştur herhalde.

" Susam büyüklüğünde diyebiliriz. 5. Haftaya göre oldukça normal." Kaşlarımı çattım. Tahmin ettiğimden daha küçüktü.

Kabul, hamilelik hakkında hiçbir şey bilmiyordum.