•23•

12.2K 1K 569
                                    

Biraz aceleye gelmiş bir ara bölüm oldu, dibine kadar ara bölüm oldu, çok önemsiz bir bölüm oldu hattahakshajja ben çok beğenmedim ancak umuyorum ki siz beğenirsiniz❤️

Umarım fazla geçiştirmemişimdir, iyi okumalar.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, sizi seviyorum!

...

Park Roseanne•

Jungkook taksiye elindeki parayı uzattıktan sonra kapıyı çarparak arabadan indiğinde mahçup ifademle taksiciye döndüm.

" İyi geceler, kolay gelsin." Adam başıyla selam verdiğinde kapıyı açarak ben de arabadan indim ve Jungkook'un peşine takıldım. Adeta ateş püskürüyordu.

" Jungkook bekler misin?" Ancak beni dinlemedi bile. Anahtarla kapıyı açtıktan sonra üzerine zıplayan Gaia'yı bile umursamadan merdivenlere yöneldi. Elimle Gaia'nın başını hafifçe okşadıktan sonra kapıyı kapattım.

" Jungkook!" Merdiven tutamağını tutarak bana döndü. Evi yalnızca merdivenin sensörlü lambaları aydınlatıyordu.

" Biraz sakin olur musun?" Yüzüne vuran ışıktan gülümsediğini gördüm. Ancak o beni görmüyor olmalıydı ki gözlerini kıstı.

" Sakin mi olayım?" Eliyle saçını karıştırdıktan sonra yüzündeki gülümseyi silmedi.

" Her defasında aynı şey. Yanımdan öylece kalkıp gittin. Her seferinde bir çocukmuşum gibi geçiştirilmek sıkıldım artık! Kızdığım nokta istememen değil, ki böyle bir hakkım yok zaten. Öylece yanımdan kalkıp gitmen beni kızdırdı. Söylediklerimi ciddiye almayışın deli ediyor beni!" Dudaklarımı birbirine bastırarak gülmemi engelledim.

" Ben seni dinlemeyi öğrendim, biraz da sen öğrenir misin?" Kaşlarını çattı.

" Konuştuğun mu var?" Kendimi tutamayarak güldüm. Gerçekten de ateş püskürüyordu.

" Dürüst olmanı sevdim." Kaşları çatılabilirmiş gibi daha da çatıldığında gülümsedim.

" Yanından öylece kalkıp gittim çünkü yapabileceğim hiçbir şey yoktu." Ardından devam ettim:

" Verdiğim kararları dile getirmektense harekete geçerek göstermeyi severim." Beni görmek adına gözlerini kıstı.

" Neredesin? Göremiyorum seni." Omuz silktim.

Duyguların canı cehennemeydi.
Sonrasında pişmanlık yaşar mıydım, yaşamaz mıydım emin değildim.
Emin olduğum tek şey bana yaklaştığında bile nefesimi kesen bu adamı istediğimdi.

Uzun bir süre sonra ilk defa ânı yaşamak istiyordum.
1 saat sonrasını bile düşünmek istemiyordum.

Saçımı önüme alarak parmaklarımla elbisemin fermuarını indirdim ve yere düşmesine izin verdim. Elbiseden tamamen kurtulduğumda yavaş adımlarla Jungkook'un yanına ilerledim ve durduğu basamağa çıktım.

Şimdi beni görebiliyordu.

Kollarımı düşünmeden boynuna doladığımda dudakları şaşkınlıkla aralandı.

" İstediğin gibi, kendime karşı dürüst olacağım." Gülümsedim.

" İstiyorum." Dudaklarını kapattıktan sonra çatılı kaşlarını düzeltti.

" Sınır ve kontrol olmadan." Daha da konuşmama izin vermedi. Çevik bir hareketle beni kucağına aldığında merdivenlerden çıkmaya başlamıştı bile.

marriage story | rosékook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin