─,18

11.4K 1K 819
                                    

🐳 Medya HSNSUZNALALZKJSJZS

••

Bir saattir düşünüyorduk neredeyse. Ancak hiçbir fikir gelmiyordu aklıma. Sanırım Marry'ninde. Oflayarak kendimi yatağa bıraktım sırt üstü. "Şu an ne yapıyorlardır dersin?" Merak ediyordum. Kim bilir o kız Taehyung'a neler yapıyordur. Aman Tanrı'm düşüncesi bile iğrenç. Midem bulanıyor.

"Söylersem bayılırsın. O yüzden boşver." Dediği cümlenin üzerime kaşımı çatarak dikleştim. "Nasıl yani?" Omuz silkti. Amacı beni kuşkulandırmak mıydı? Başarıyordu da yani. "Aklımda kötü şeyler var." Dedi. Beni iyice korkutuyordu. "Bak oraya gider odaya dalarım, ama Taehyung mahveder o zaman beni." Mızmızlanarak geri yattım yatağa.

Uzun bir süre odadan çıkmayacaktım sanırım. "Ya, acaba senin miden mi bulansa? Böyle betin benzin atsa? Prens sana dayanamaz gelir belki? Hımm?" Bu kadın işini biliyordu cidden. "Muhteşem fikir. Ama zorla nasıl kusayım ben?" Ilk önce bana baktı. Daha sonra ofladı. "Ya sen hamilesin. Neden miden bulanmıyor senin?"

Bana mı kızıyordu o? Hah, benim ne suçum vardı ki bunda? "Ne bileyim ben? Belki de bebeğim babasını yormak istemiyordur." Elimi karnıma götürerek okşadım ona bakarak. Yalandan kahkaha attı ve ciddileşti birden. "Çok komikti ya." Diyerek göz devirdi.

"Yok ben bekleyecemeyeceğim daha fazla. Gidiyorum. Kızarsa kızsın canım. Onları hayatta yalnız bırakamam. Yeterince kaldılar zaten." Yataktan hışımla kalktığımda, bir anda tüm dengemi kaybedip tekrar yatağa düştüm. "Jimin! Iyi misin? Dur kalkma dur." Marry iyi olduğuma emin olmak istermişçesine beni süzdüğünde, başımı tutarak doğruldum.

"B-başım döndü bir an. Hızla ayağa kalktığım içindir."

"Ani hareketler yapmayı kes." Kafamı sallayıp tekrar ama bu sefer daha yavaş bir şekilde kalktım ayağa. O odaya gidecektim ben. "Ben de geleyim mi? Kapıya kadar eşlik ederim en azından."

"Gerek yok." Bir şey demedi. Ben de daha fazla üstelemeden çıktım odadan. Şimdi asıl konu, Taehyung'a ne diyecektim? Neden geldiğimi elbet soracaktım. Çabucak bir şeyler uydursam fena olmazdı. Bıkmışlıkla nefes verip odanın kapısını tık tıkladım. Ancak ses gelmedi.

"Prens odasında değil mi?" Kapıdaki korumalara döndüğümde kısa boylu olan -yani diğerine göre, Jimin'e göre uzun- bana dönerek konuşmaya başladı. "Odasındalar efendim. Siz çıktığınızdan beri dışarı çıkmadı prensimiz." O halde niye cevap vermiyordu? Teşekkür ettim ve kapıyı açıp içeri girdim.

Burada kimse yoktu. Yatak topluda değildi. Terasa doğru adımladım. Belki hava almak istemiştir? Ama burda da yoktu. Korkmaya başlıyordum. O kızda onunlaydı. Odada yankılanan düşmeme sesi ile yerimden sıçradım resmen. "Afedersiniz prensim." Bu o kızın sesiydi.

Neden hamamdan geliyordu? Hayır. Taehyung böyle bir şey yapmazdı, değil mi? Bu kadar ileri gidemezdi. Koşar adımlarla hamamın kapısını araladım. Min Hara, Taehyung'u yıkıyordu. Bildiğimiz, Taehyung havluyla alt kısmını kapamış, Min Hara'da üzerinde sadece havluyla onu yıkıyordu.

Nefes alamadığımı hissettim. Sabah bu kız yüzünden kavga etmiştik ve o, kızın kendisini yıkamasına izin mi vermişti? "Taehyung." Kapıyı iyice aralayıp kendimi belli ettiğimde, Min Hara beni görür görmez geri çekilmiş, arkasına attığı saçlarını önüne çekmişti.

Taehyung ise, şaşkınlıkla bakıyordu suratıma. Bu manzarayı asla hafızamdan silemezdim. Kim Taehyung, güzel anılarını nasıl tek tek hafızama eklediyse, bu anısıyla hepsini bir kalemde silmişti. Oturduğu yerden hızla ayağa kalktığında üzerime doğru yürüdü. Bu hareketi geriye sendelememi sağlamıştı.

"Jimin, senin ne işin var burada?" Yavaştan kasılan çenesi, kızmaya başladığını farkettiriyordu. Ama bu sefer altta kalmayacaktım. "Bana ilk söyleyeceğin şey bu mu? Seni bir kızla hamamda basıyorum ve senin bana dediğin 'Senin ne işin var burada?' Bana açıklama yapmayacak mısın?"

"Neyin açıklamasını istiyorsun sen benden? Ya da ne hakla? Iki gündür ölü gibi yatıyordum ve yıkanmaya ihtiyacım vardı." Ne hakla mı demişti o? Sinirlendiği için böyle diyordu değil mi? Taehyung bana bağıracak ya da kötü şeyler söyleyecek bir adam değildi. Sinirleniyordu.

"Ben senin bebeğini taşıyorum! Bu bana bir kaç hak verir değil mi? Mesela seni yıkayabilirim?! Sana pansuman yapabilirim?! Sana yemek yedirebilirim?!" Akan gözyaşlarımı elimin tersiyle silip gözlerine baktım. Kıpkırmızı oluyordu gözleri. Umurumda değildi.

"Bana sesini yükseltme! Ben de bebeğimi taşıdığını biliyorum."

"O zaman neden böyle yapıyorsun? Sana bahçede de söyledim. O kızın senin yanında dolaşmasını istemiyorum dedim. Bana kızdın, trip attın. Şimdi de gelmiş seni yıkamasına izin veriyorsun. Mantıklı mı bu Taehyung?" Sadece sustu ve dolmuş gözlerime baktı. Bir şey demedi, çatık kaşları düzelmedi.

"Saçma sapan kıskançlıklar yapıyorsun. Bir an önce son versen şuna iyi edersin."

"Ben kıskançlık yapmıyorum! Buna sen zorluyorsun!"

"Kıskanmanı gerektirecek bir durum yok ortada! Beni yıkayabilir çünkü işi bu!" Kıskanmamı gerektirecek bir durum yoktu öyle mi? "Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Bu durumu kıskanmayıp ne yapacağım ben? Sana dokundu!" Sinirle dudaklarını birbirine bastırdı ve dolaba doğru ilerledi.

Kendine temiz kıyafetler çıkardı. Bu sırada Min Hara'da hamamdan çıktı, Taehyung'tan izin istedi ve çıktı odadan. Yelloz. "Hâlâ o kızı yanında tutacak mısın? Aramızı yeterince bozmadı mı?" Üzerini giyinmesini izlerken konuştum. Donuk suratıyla tekrar bana döndüğünde sinirden çıldırmak üzereydim.

"Evet, yanımda tutacağım. Sen de sessizce bekleyeceksin." Ne ara bu kadar sinirli bir insan olmuştu Taehyung? Biz o kız gelmeden önce ne güzeldik. "Bunu bize yaptığına inanamıyorum." Daha fazla burada kalırsam kafayı yiyecektim. Odayı koşar adımlarla terk ettim.

Ağlamaya ihtiyacım vardı.

Hızla odama girip kapıyı arkamdan kilitledim ve kapıya yaslanarak yere oturdum. Dizlerimi iyice kendime çektim. O kızdan nefret ediyordum. Elime geçse onu şuracıkta boğabilirdim.

Kafamı dizlerime gömerek ağladım bir süre. Taehyung bir anda başka biri olmuştu sanki. Onu tanıyamıyordum artık. Hamile olduğum için beni düşünüyordu, tamam elbet bunun farkındaydım ancak bu kadarı çok fazlaydı.

Onu yıkamasına izin vermişti. Böyle iğrenç bir şeyi nasıl yapardı bize?

"AH! HEPINIZDEN NEFRET EDIYORUM!" Hepsinden nefret ediyorum. Hepsinden! Eğer Taehyung bana bu şekilde davranmaya devam ederse ya da beni o kızla aldatırsa yemin ederim kaçardım bu saraydan. Bebeğimle beraber. Eminim Min Hara denen o kızla yeniden onlarca çocuk yapabilirdi.

Sonuçta o bir kadındı. Sürekli doğum yapabilirdi. Benim bebeğim acısını bile çekmesine izin vermezdi Min Hara ona. Eminim, Taehyung'ta bu duruma fazlasıyla sevinirdi.

son of dionysus│vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin