🌈 Bölüm yarı smuttan oluşuyor!
(Bu bölümü sevmediniz mi neden oy ve yorum bu kadar az?)•••
Odaya girdiğimizde Taehyung direkt terasa çıkmıştı. Biraz rahatlaması gerekiyordu. Kralın yanına giderken üzerimdeki pijamalardan kurtulmuştum. Şimdi ise onları geri giyiniyordum. Bu kıyafetler çok rahatsız edici olmaya başlıyordu. Daha rahat şeyler giymeliydim artık.
Ufak bir mücadelenin ardından giyinebilmiştim. Karnım gittikçe zorlamaya başlıyordu beni. Ve bu beni biraz sinir ediyordu. Çıkardığım kıyafetleri kirliye atarak terasa çıktım Taehyung'un peşinden. Korkuluklara tutunmuş öylece duruyordu. Arkasından sarılıp kollarımı beline dolayıp. kafamı sırtına yasladım yan bir şekilde. Çok geçmeden ellerini ellerim üzerine koymuştu Taehyung.
"Annemin bu davranışlarından nefret ediyorum. Neden böyle yapıyor aklım almıyor. Benim mutluluğumu istemediğini düşünmeye başlıyorum." Konuştukça titriyordu sesi. Bu gerçekten onu üzmüş müydü? Kraliçenin bu davranışlarının asıl sebebi bendim. Oğlunun, diğer erkek çocukları gibi bir kadınla evlenmesini istiyordu.
Ama Taehyung beni istemişti. Beni sevmişti. Bunu da yediremiyordu kendine. "Taehyung, anneni anlamaya çalışmalısın." Eğer Kraliçe gibi düşünürsek, Taehyung onun tek çocuğuydu ve onun için en iyisini istiyordu. Benimde bir çocuğum olacaktı ve ben de onun için elimden gelenin en iyisini yapacaktım.
Elbet bir gün Kraliçede kabul etmek zorunda kalacaktı bizi. Onun torununu taşıyordum. Elbet bir gün yumuşayıp bize kalbini sonuna kadar açacaktı. Sadece biraz zamana ihtiyacımız vardı o kadar. Biz de bu zamanı sabırla beklemeliydik. "Neyini anlamalıyım? Beni senin mutlu ettiğini göremiyor mu? Sürekli işlerimize burnunu sokmasından bıktım ben artık." Bedenini bana döndürüp ellerini benim gibi belime sardı.
"Tanrı bilir neler söylüyordur babama şu an. Yine hangi bahaneleri diziyordu babama." Gözleri dolu doluydu. Ancak sinirdende kızarmış gibiydi. Kraliçenin yaptıklarına sinirleniyordu, üzülüyordu da. Onu bu halde görmeye dayanamıyordum. "Annenin tek oğlusun Tae. Senin için en iyi şeyleri yapmak istiyor. Bunları senin iyiliğin için yapıyor. Yani, o bunu öyle sanıyor. Onu alttan almalısın sevgilim. Biraz zamana ihtiyacı var o kadar."
"Bu benim iyiliğim için falan değil Jimin. Benim iyiliğimi istiyorsa karşımızda durmaması gerekirdi. Bizi desteklemeli, yanımızda durmalıydı. O bunu kendine yediremiyor sadece. Ayrıca daha ne zamanından bahsediyorsun? Şurada bebeğimizin doğmasına beş ay kaldı." Ne diyeceğimi bilemiyordum. Söyleyecek hiçbir şeyim kalmamıştı karşısında.
"Biraz bizi sevmek ister misin?" Konuyu kapatmam gerekiyordu. Kafasını dağıtmalıydı yoksa tüm gece sinirden uyuyamayacaktı. Belime sardığı bir elini tutarak çıkık karnımın üzerine koydum. Onu her sevdiğinde, her dokunduğunda gözleri parlardı.
Tıpkı şimdi ki gibi. Yüzündeki o mutsuz ifade yaptığım hareketle yok olurken gülümsedim. Onu gülümserken görmek istiyordum. Bana iyi geliyordu. Bebeğime de iyi geliyordu, biliyordum. Taehyung yüzüme doğru eğilip dudaklarımızı birleştirdi. Kollarımı belinden çekip ensesine doladım. Öpüşüne karşılık verirken ayaklarımın bir anda yerden kesilmesi ile ondan ayrılıp alnımı alnına yasladım.
Odaya girdiğimiz gibi sırtım yumuşacık yatakla buluşmuştu. Bacaklarımı iki yana aralayıp oraya yerleşmesini izledim. Taehyung bacak arama yerleştikten sonra tekrar dudaklarımızı birleştirdi. Bu sırada ellerim rahat durmayıp, üzerindeki kumaş parçasının düğmelerini açmaya başladım teker teker.
Öpüşmemiz çok sert değildi, çok yumuşakta değildi. Severek öpüyorduk birbirimizi. Dillerimiz dans ediyordu âdeta birlikte. Üzerindeki gömleği omuzlarından sıyırdım. Taehyung geri çekilerek çıkarıp attı gömleği yataktan aşağı. Ardından kumaş pantolonunun kemerini çıkarmaya başladı.
O soyunurken ben de kendi üzerimdeki pijama takımını çıkarmakla uğraşıyordum. Ancak uzandığım için çok zorlanıyordu. Taehyung benden soyunduğu için yardım ediyordu şu an bana. Üzerimdeki pijamayı çıkartıp onuda attı. Dudaklarını çıplak karnımın üzerinde gezdirdi uzun bir süre.
Karnımın her bir tarafını öpüyordu. Ellerimi yumuşacık saçlarına daldırıp okşadım. Son zamanlarda saçlarını uzatmak istiyordu. Ve uzatıyordu da. Dudakları daha aşağıya indiğinde nefeslerim düzensizleşmeye başlamıştı. Bunu çokça yapmıştık ancak ben sürekli heyecanlanmaktan alıkoyamıyordum kendimi.
Yatakta aşağı kayarak penisimi eline alıp okşamaya başladı. Yavaşça çekiştiriyor, gözlerini yüzümden çekmiyordu. Kafamı hafifçe kaldırmış onu izliyordum. Ellerim sıkıca yatak örtüsünü tutarken penisimi ağzına alarak yüksek sesle inlememi sağladı.
Kafamı yastığa bastırıp gözlerimi kapadım. Dili penisimin her tarafında dolaşıyordu. Boşta kalan eliyle penisimi çekiştirmeye başladığında mızmızlanır şekilde inlemiş, çarşafı sıkan ellerimi saçlarına daldırmıştım. Hareketleri hızlanırken kendimden geçmek üzereydim.
Titremeye, hafiften kasılmaya başladığımda boşalacağımı anlamıştım. "Tae-taehyung gelmek üzerey-AH!" Daha cümlemi bitiremeden boşalmıştım. Sıvımı yutup koluyla ağzını sildi. Birkaç dakikada sırıl sıklam olmuştum bile. Tekrar üzerime doğru çıkarak boynumda kendine ait izler bırakmaya başladı.
Ellerimi sırtına koyarak sırtını okşamaya başladım. Bir yandanda omzuna dudaklarımı bastırıyordum. Uzun bir süre oyalandı boynumda. Morarmış olmalıydı artık. Kafasını kaldırıp gözlerini gözlerime sabitledi. Böyle zamanlarda oldukça yoğun bakıyordu.
Bacaklarıma değen sertlik ile gözlerimi aşağıya indirdim. Onunda rahatlaması gerekiyordu. "Uzanmaya ne dersin?" Yüzümde oluşan gülümsemeyle alt tarafını işaret ettiğimde kıkırdayıp kendini yanıma attı. Bacaklarını hafifçe araladığında doğrulup bacak arasına girdim.
Penisinin ucuna ufak bir öpücük kondurduktan sonra dilimi yarığın üzerindeki gezdirdim. Sesli bir şekilde küfür etmişti buna karşı. Ağzıma alabildiğim kadar alıp dilimi penisinde gezdirmeye başladım. Geri kalanını alamadığım için elimle çekiştiriyordum.
Derin inlemeleri kulaklarıma dolarken sırıtıp hareketlerimi daha da hızlandırmaya çalıştım. "Bebeğim, Jimin geri çekil." Boşalmak üzereydi. Son kez dilimi yarığında gezdirip geri çekildim. Penisi sızdırmaya başlamıştı. Elini penisine atacağı sırada onu durdurup tekrar elime aldım. Hızlı hızlı çekiştirmeye başlamıştım ki anında karnına doğru boşalmıştı.
Gülümseyip yataktan indim. Masanın üzerinden peçete alarak geri girdim yatağa. Taehyung doğrulup peçeteyi elimden aldı ve temizledi kendini. "Banyo yapmak ister misin yoksa yarın sabah mı yapalım?" Kucağına çıkarak burnumu boynuna sürttüm. "Yarın yapmaya ne dersin?" Hmm'layıp bu sefer ben boynunda kendi izlerimi bırakmaya başladım.
Ellerini kalçalarımın üzerine koyup kafasını biraz sağa doğru yatırdı. Bana açılan daha fazla yer ile gülümseyip dilimi boynunda gezdirdim. Boynu mosmor olana kadarda durmadım. Boynundaki izlerim belirgin hâle geldiğinde kafamı geri çekerek şaheserime baktım.
Yüzümde memnun olmuş bir ifade varken Taehyung kahkaha atıp yatağa yatırmıştı bedenimi. Üzerimize çarşafı serip aramızdaki mesafeyi sıfırladı. Bir elini başının altından geçirip diğer elini karnımın üzerine koydu.
"Iyi geceler güzelim." Yanağımı öpüp mırıldandı kulağıma doğru. "Iyi geceler aşkım." Tıpkı onun yaptığı gibi ben de mırıldandım.