22. BÖLÜM DESTAN YAZIYORUZ

1.3K 157 79
                                    


15 Temmuz 2016 saat 08:30

Zümra'dan...

Kahvaltı için çay suyunu doldururken çeşmenin arkasındaki mutfak camından bahçeye kendimce dalıp gitmiştim.

' Acaba nasip olur mu ? Acaba kazanacak mıyım ? '

Ömrüm acabalarla geçerken tıp fakültesini kazandım ve şuan yardımcı doçentliğe oynuyorum. Hayalini kurduğum meslekte durmadan ilerliyordum.

Hayalimdeki adama gelince, hatta hayalini dahi kuramayacağım adama gelince;

Evet yaklaşık dört yıldır evliyiz.Bu dört yıl boyunca ona kızıpta kaşımı dahi indirdiğimi hatırlamam. O bana Allahım'ın verdiği en büyük lütuf , en değerli hazine.

Peki ben onun için neyim. O bana hep sen benim varolma sebebim, sen benim dünyadaki tek cennetim, sen benim nefesimsin diyor ama ben ona istediğini verebiliyor muyum ?

Hayır; ben kara gözlüme istediği en değerli şeyi veremiyordum !

Yaklaşık üç ay önce akşam çay muhabbeti ederken.

" Rahman bişey diyeceğim ama lütfen kızma bana. " dedim.

Bana şaşkınlıkla bakıp konuşmaya başlamıştı.

" Ceylanım ben sana ne zaman kızdım ? Buyur bir sıkıntı varsa bu ikimizin sıkıntısı."

Biraz bekledikten sonra konuşmaya başlamıştım.

" Rahman ben seni en sevdiğin varlıktan alıkoyuyorum."

Bu cümleyi kurduktan sonraki içime teneffüs ettiğim oksijen zehir gibi yakmıştı ciğerlerimi.

" İstersen beni boşa ! Vallahi kızmam. Sana çocuk veremiyorum Rahman bu kaçıncı kara gözlüm ben sana eksiğim lütfen benle kendini harab etme nolur kızma bana. " Rahman bana uzunca bakıp tebessüm etmişti.

" Hiç yakışıyor mu senin gibi kültürlü, imanı kuvvetli bir insana bu konuşma ? " deyip yaklaşıp başörtümü sıyırdıktan sonra saçlarımı kulaklarımın arkasına alıp devam etmişti.

" Senin böyle konuşman Hak katında isyandır Zümra. Bu olmuyorsa bizim, ikimizin sınavıdır. Rabbimden gelene eyvallah diyeceksin. Bir daha duymayayım, olacaksa olur olmayacaksa olmaz. Biz hayrın ve şerrin Allahtan geldiğine inanan kullarız. " deyip o çok yakışan şevkatiyle gözlerime bakmıştı.

Gözlerim dolu dolu;

" Sen o kadar mükemmel bir insansın ki !" diye bilmiştim.

" Doçentliği bırak uzmanlıkta kal bitanem sen. Valla bak; siz okudukça conta yakıyorsunuz. " deyip başımı tutup göğüsüne yaslamış;

" Ben seni böyle mi aldım kız topla kendini. " deyip ortamı yumuşatmıştı.

Evet ben ona çocuk veremiyordum. Gülsüm annemle ne yapsak tutmuyor daha üçüncü aya gelmeden düşük yapıyordum. Rahman'ın dediği gibi benim sınavım da buydu.

Amenna Allah beterinden saklasın.

Şimdi mi ?

Evet şimdide yaklaşık iki aylık hamileyim. Ama artık o kadar basit geliyordu ki; Dört yıldır yaşadığım düşükler den sonra onunda gideceğini biliyordum.

Bu kez bir karar verdim !

Bunu kimseye söylemeyecektim. Hiç sanmıyorum ama karnım büyüyene kadar kimseye açmayacaktım bu konuyu. Bu kez kimseyi üzmeyecek, derdimi içimde yaşayacaktım.

KARA MUHAFIZLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin