14.BÖLÜM VUSLAT

1.5K 200 86
                                    

Bu bölüm @efordansa kardeşime ithafen yazılmıştır...

Zümra'dan...

" Zümra bana yardım eder misin ? Ona evlenme teklifi yapacağım nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum. "

Kalbimin üzerindeki o ateşin sıcaklığı haftalardır güzel bir his veriyordu. Ama bu kelimeleri söylediği an o kor ateş beni içten içten anında eritmeye başladı.

' Allahım bu sınavına ben dayanamam hemen şimdi al canımı YaRabbim. '

Ben gözlerimi çektim ama o hâla benden cevap bekliyordu.

Ne kadar göstermemeye çalışsamda gözümde saniyeler içinde yaş kalmamıştı.

Söylemeliydim; birşeyler söylemeliydim. Ne kadar yıkılsamdaömrü boyunca dimdik ayakta duran Şehit Yüzbaşı'nın kızı bu halini karşısındaki yabancıya göstermemeliydi.

Konuşmama engel olan boğazımdaki alev topunu bastırmaya çalışarak yüzüne baktım.

Evet gecenin dahada bir karaya bürüdüğü kömürlere baktım ve konuşmaya başladım.

" Çık karşısına ' Be....benimle ev.... evlenir misin ? ' deyi ver. " 

Sonrasında arkamı dönüp koşar adımlarla uzaklaştım. Herşeden, bu evden, Korhan babamdan, Gülsüm annemden, hatta bu Ankara dan; onu bana hatırlatacak herşeyden kaçarcasına uzaklaştım yanından.

Kapıya yaklaşmıştım ki sol tarafımdan süratle bir gölge geçip önümü kesti. Aniden durdum ve yaşlı gözlerimle, gülen gece karası gözlere baktım baktım baktım baktım...

Gözleri kalbimdeki ateşe rüzgar olmuştu. Rüzgar değdikçe içimdeki acı katlanılmaz hâl alıyordu.

' Allahım ! Nefret etmem gereken gözler hâla bütün benliğime hükmediyordu.'

Evdeki ışık yanmıştı. Başımı çevirip ışığın yandığı pencereye baktığımda  iki tane gülemseyen silüetle karşılaştım.

' Hiç birşey anlamıyorum. Bütün bunlar ne anlama geliyor ? Neden benim ağladığımı gören herkes garezine yaparmış gibi gülümsüyor ? '

Tam o anda önümde şirin kırmızı bir kutucuk açıldı.

" Zümra benimle evlenir misin ? "

' Neeeee ! ' ellerim istemsizce ağzıma giderken, hızlanan nabzım çenemi kilitlemişti.

Bunu gören Gülsüm annem ve Korhan babam saklandıkları pencereden bahçeye çıktı.

Gülsüm annem benim gibi ağızını elleri ile kapatmış mutluluktan gözleri ıslak ıslak bakıyordu.

Konuşamıyordum, çenemdeki kıramp konuşmama engel oluyordu.

Elimi ağzımdan indirip gözyaşlarımı sildim. Hâla şoktaydım. Ağlasam mı, gülsem mi ? Ne yapacağımı şaşırmıştım.

' Hemen karar verme sağlıklı düşün Züm....' dediğim anda kendimi;

" Ev... Evet ! " derken buldum.

'Aferin Zümra iyi halt ettin. Sana yaptığının karşılığını vermeyecek misin ?Ama ben ona kıyamamki; şuna bak gözleri resmen bedenimi delip geçiyor. Ben onun yaptığını ona yapamam ki...'

Parmağıma yüzüğü takmak için yaklaşmıştı.

' Boynuna sıkı sıkı sarılsam Korhan babam kızar mı ? Korhan babamın gönlünü alırım ama; ya Rabbim ? Ya o gücenirse bana ? '

KARA MUHAFIZLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin