Bu bölümü değerli kardeşim @SametishakBesik'e ithafen yazıyorum.
Asel'den...
Doğarsın, iyi veya kötü, öyle veya böyle yaşarsın, vaktin dolduğu zaman da bütün sahip olduklarını, bütün yakınlarını bırakıp gidersin. Geriye baktığında ilkokul öğretmenini, sıra arkadaşını, hatta ilk kaleminin hangi renk olduğunu dahi hatırlarsın. Bunun ne zaman olacağını şüphesiz Rabbim bilir ama kaç yaşında olursanız olun, ecel kapınıza geldiğinde ölüm döşeğinde bile bütün bunların ilk günki gibi aklınızda olacağını biliyorsunuz değil mi ?
Görürsün veya görmezsin; Azrail kapıdan içeri girip parmak uçlarından ruhunu çekmeye başladığında herşeyin farkına varırsın. Kimisi kalbindeki aşkla Zülcelal'e kavuşmak için can atar, kimisi ayaklarını çekmeye çalışır ama nafiledir. Ne villa, ne köşk, ne de onca para. Bütün bunları geride bırakıp kefeninin arasına sıkıştırdığın sevapların ve günahlarınla Hak'ka yürürsün. Herşey için çok geçtir. Bütün geride bıraktıkların bir rüyaydı. Ebedi hayat şimdi başlıyordu.
O gitmişti. Bütün sevenlerini, yarenini geride bırakıp alnının akı ile Hak'ka yürümüştü. Bugün Ozan komiser'in şehadetinin kırkıncı günüydü. Nişanlısı Nilgün evinde Yasin-i Şerif okutmuş, Mert ve Kürşad'da kurbanlar kesip son görevleri olarak Mevlid-i Şerifini okutmuştu.
Mert ve Kürşad, Ozan'ın vefatından sonra eve girememişlerdi. Mert yirmi gün ağabeyinin yanında, ağabeyinin zorlaması ile kalmıştı. Kürşad'a ısrar etmelerine rağmen o polis evini tercih etmişti. Sonrasında iki kardeş daha fazla birbirinden ayrı kalamayarak, Reisle aynı mahallede yeni bir daireye yerleşmişlerdi.
Rahman Abi ne kadar ' Mevlid benim evimde olacak. ' desede Korhan Baba buna müsade etmedi.
Geniş bahçe olabildiğince polisle kaplanmış, beklenenden çok fazla insan gelmişti.
Muhafızlar kiralanan masa ve sandalyeleri yüklemeye yardım ederken bayanlarda sona kalan işleri tamamlamış bahçedeki ahşap masaya kendilerini zor atmışlardı.
Kürşad !
Eski esprili, doğal komik Kürşad'dan eser kalmamıştı. Onun bana olan o uyuşturucu bakışlarını ilk Cizre operasyonundan sonra Reis'in bana ceza niteliğindeki attığı o dayak esnasında yakalamıştım. Hiç bir zaman bu işlerle bir alakam olmadı ama Kürşad farklıydı, bir o kadarda uzak.
Ne yapsın beni ? Bugün varım yarın yokum. Ne diyecek ailesine " Ben 26 yaşında, sayısını bilmediği kadar kelle almış bir kıza aşık oldum. " mu diyecek ?
Bu çocuk bana aşık oldu. Sırf bu yüzden söyleyemiyor, ısrarla unutmaya çalışıyordu. Kendime yediremesemde apaçık ortadaydı. Ne yapsın ki beni ?
Ben yerinde olsam akşam eve gittiğimde şarjörüne mermi dizen bir eş değil; 'Bugün canın ne istiyor, ne yapayım sana aşkım. ' diyen bir eş isterdim.
Şu kırk gündür ne Mert'in, ne de Kürşad'ın hiç birşey gözünde yoktu. Kürşad'ın utangaç bakan gözleri artık umursamaz olmuştu.
'Olsun bana buda yeter. '
' Ya ne diyosun sen salak ? Bırak çocuğun peşini. Seni ne yapsın o ? '
" Gençler ellerinize kollarınıza sağlık, hakkını helâl edin. Sizin içinize yakışmıyoruz. Biz içeri geçelim siz genç gence oturun. "
Korhan Baba'nın bu çıkışı çam masanın üzerindeki budaktan gözümü çekmeme sebep oldu.
Zümra;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA MUHAFIZLAR
Fiksi UmumM.S 680 yılında 'Börü Budun' ismi ile doğdular. Kutluk Kağan tarafından kurulan, Devlet'in zor günlerine destek çıkan, Devlet yıkıp Devlet kuran Aksakallılar'ın önderliğinde, Türk-İslam toprakları ve milleti uğruna ailesinden koparılıp ölüm makinası...