Yeni bölüm geldiiii.
"Sevgilim acele et gecikiyoruz."
Melin'in seslenmesiyle son kez aynaya bakıp kendimi kontrol ettim. Tercihim siyah dizlerimin altında biten dar kalıplı bir elbise seçmiştim. Elbise sırtındaki bele kadar inen dekolte hariç gayet sade ve şıktı. Ayaklarında sivri burun siyah ayakkabı gitmiştim. Saçlarım aynı benim gibi sıkı ve gergindi. Son olarak hafif bir makyaj yapmıştım. Odadan çıkıp aşağı indiğimde Melih parıldayan gözlerle beni takip ediyordu.
"Bu kadar güzel olmana gerek yoktu. Sadece bir yemek."
"Çok abartılıysa hemen değiştireyim."
Elini açık olan sırtımda gezdirdi. "Sadece bana ait olan bu güzelliği kimsenin görmesini istemiyorum." Ellerimi boynuna sardım ve dudağının kenarı bir öpücük kondurdum.
"Hadi gidip güzel bir akşam geçirelim sevgilim." Elimi tutup beni dışarı yönlendirdi. Karnım ağrıyor evde dinlenmek istiyorum desem kabul eder miydi acaba ? Ya da oğlum o ortama girmek istemiyor. Evet buldum , benim düşük tehlikem var demeliyim bence. Koşarak kaçmalıyım.
Arabaya yerleşip sessizce yolun akıp gitmesini izledik. Sonunda Semra hanımların evine vardığımızda , arabadan inip evin kapısına yaklaştık. Melih zile bastığında ben nereden kaçabilirim acaba diye bahçeyi gözetliyordum.
Kapı açıldığında hizmetli bizi karşıladı ve aile bireylerinin salonda olduğunu söyledi. Salona girdiğimizde gözüme tanıdık olmayan iki sima takıldı. Biri benim yaşlarımda bir erkekti , biri de kırklarında olan bir hanımefendiydi.
"Hoş geldiniz çocuklar." İlyas beyin bize seslenmesiyle bütün kafalar bize dönmüştü. Savaş ve Pelin de buradaydı. Herkesle kısaca selamlaştıktan sonra sofraya geçildi. Öğrendiğim üzere kadın Melih'in halasıymış ve yanındaki de oğluymuş.
Kısa cevaplar veriyor , uzun sohbetlerden kaçınıyordum. Çok gergindim ama herkes normal gözüküyordu.
"Nazlı sen düzgün şeyler yiyor musun?" Bu harika soru tabiki kayınvalideme aitti. Sahte gülümsemi dudaklarıma astım. "Gayet sağlıklı besleniyorum ben." Sesimk ne kadar normal tutmaya çalışsam da sinirli çıkmıştı. "Kemiklerin belli oluyor kızım , böyle çocuk doğuramazsın." Ya sabır çekerek yemeğime devam ettim.
Yemek bittiğinde banyoyu kullanmak istediğimi söyleyip salondan ayrılmıştım. Biraz hava almam lazımdı. Banyoya girdiğimde eli yüzümü yıkayıp biraz açılmak istedim. Midem çok kötüydü. Biraz daha banyoda oyalanıp çıktım.
Mutfağın önüne geldiğimde fısıltıları duydum. "O ne biçim cevap vermekti Melih!" Semra hanımın sesi beni olduğum yere çivilemişti. Cidden Melih'e benim dedikodumu mu yapacaktı ? "Anne lütfen sinirlerin gergin zaten , üstüne gelme." Sevgilim beni koruyordu cadı annesine karşı. "Bak bak hem hamile kalıp kendini bize yamalıyor , hem de alttan alınmasını istiyor. Yok öyle şey Melih bey. " Resmen bana karşı olan nefretini akıtıyordu. "Anne karım hakkında konuştuğunu unutma. Çocuğumun annesi o ." Semra hanım sinirle soludu. "Ne belli senin çocuğun olduğu ? Birinden yapıp sana yalan söylemediği ne belli Melih ? Nasıl bu kadar kör oluyorsun salak oğlum benim." Bu bardağı taşıran son damla olmuştu artık. Sessizce salona geçtim. On dakika sonra Melih ve şeytan kadın geldi.
Keyifsizce geçirdim tüm akşamı , iki kelimeden fazla konuşmamıştım. "Hayatım kalkalım mı ?" Melih'e sessizce sorduğum soruyu başıyla onaylamıştı. "Biz kalkalım artık geç oldu."
"Nereye çocuklar biraz daha kalsaydınız. ?" Savaş pis pis sırıtarak babasına cevap verdi. "Babacım onlar yeni evliler , evlerini özlemişlerdir." Biri bir silah verse de şunun kafasını patlatsam. Melih abisine boş bakışlar atıp babasına döndü. "Nazlı biraz rahatsız , başka bir zaman tekrar geliriz." Başka kimse itiraz etmemişti.
Herkesle vedalaşıp arabaya bindiğimizde uzun süre içimde tuttuğum nefesi serbest bıraktım. "İyi misin?" Melih'in nayif sesi doldurdu arabayı. "İyiyim" dedim koca bir yalan söyleyip. "Mutfakta annemin söylediklerini duydun değil mi ?" Bu sefer yalan söylemek istemedim. "Evet duydum." Melih elime bir öpücük kondurdu. "Yapma sevgilim boş konuşuyor işte." Gözümden bir damla yaş süzüldü. "Haksız mı annen Melih ? Başkasından hamile kalıp sana kendimi yamadım resmen." Sessizce akıttım yaşlarımı. Gerçekler ne kadar da yakıyormuş insanı.
"Bunu asla problem etmedim Nazlı , bir gün bile sormadım sana kim bu bebeğin babası diye. Resmen ben yapıştım sana." Tek kelime edemedim edecek gücüm yoktu. Sessizce yollara akıttım yaşlarımı. Gerçekler yine dolanmıştı ayaklarıma.
Eve vardığımızda arabadan inip usulca evin içine girdik. Ferah salonum bile içimi açamamıştı bu sefer. Merdivenleri aşıp yatak odasına ulaştığımda , elbisemi çıkarıp fırlattım. Rahat askılı pijamalarımı giyip pencerenin önündeki koltuğa oturdum. Gözlerim ayla buluşunca kafamı kurcalayan düşüncelerle başbaşa kalmıştım.
Melih odaya girdiğinde gözleriyle beni taradı. Sanki düşüncelerimi öğrenmek istet gibi bakıyordu bana. "Nazlı hala aynı konu için canını sıktığını söyleme bana." Gözlerimi ay ışığından çekip sevdiğim adamın göz bebeklerine baktım.
"Gerçekten bu bebeğin kimden olduğunu bilsen , hala beni sever miydin Melih?"
Peki siz Melih'in yerinde olsaydınız ne yapardınız ?
Biraz kısa bir bölüm oldu biliyorum ama gelecek bölüm uzun olduğu için heyecanlı bir yerde kestim. Minik geçiş bölümü olarak düşünün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize Gibi Hatam {TAMAMLANDI}
ChickLitBir gecelik hatası , Nazlı' nın hayatının mucizesi olacaktı. Bir hata kaç kere tekrarlanırdı ? Sadece bir kere gördüğü bir adamdan hamileydi Nazlı . Neler yaşayacaktı , hayat ona ne zorluklar sunacaktı , bunların hepsinden habersizdi. Olmaması ger...